Genel

Pendik Avukatlık Hizmetleri

Pendik avukatlık hizmetleri, bireylere ve şirketlere hukuki konularda yardımcı olur. Örneğin, bir avukat, mahkemede müvekkilini temsil edebilir veya hukuki danışmanlık sağlayabilir. Bu hizmetler, kişilerin haklarını korumalarına ve yasal süreçlerde doğru adımlar atmalarına yardımcı olur.

Avukatlık hizmetleri, birçok farklı alanda sunulmaktadır. Örneğin, ceza avukatlığı hizmetleri, suçlamalarla ilgili savunma ve temsil hizmetleri sağlar. Trafik suçlarına ilişkin avukatlık hizmetleri ise trafik cezalarıyla ilgili danışmanlık ve temsil hizmetleri sunar. İş hukuku avukatlığı ise çalışanların haklarını korumak için önemlidir.

Pendik avukatlık hizmetleri, hukuki konularda uzmanlaşmış avukatlar tarafından sunulur. Bu avukatlar, yasal bilgi ve deneyimleriyle müvekkillerine en iyi şekilde hizmet vermek için çalışırlar. Hukuki süreçler karmaşık olabilir ve profesyonel bir avukatın rehberliği, müvekkillerin haklarını korumalarına yardımcı olabilir.

Herhangi bir hukuki sorunla karşılaştığınızda, Pendik avukatlık hizmetlerinden yararlanmak önemlidir. Bir avukat, size doğru hukuki tavsiyelerde bulunabilir ve hukuki süreçlerde size rehberlik edebilir. Bu sayede, hukuki sorunlarınızı etkili bir şekilde çözebilir ve haklarınızı koruyabilirsiniz.

Pendik’de Hukuki Danışmanlık

Pendik’de hukuki danışmanlık hizmetleri, bölgedeki insanlara hukuki konularda destek sağlamak amacıyla sunulan önemli bir hizmettir. Bu hizmetler, avukatlar tarafından verilmekte ve çeşitli hukuki konularda danışmanlık, rehberlik ve çözüm önerileri sunmaktadır.

Hukuki danışmanlık hizmetleri, Pendik bölgesindeki insanların hukuki sorunlarını çözmelerine yardımcı olmak için önemli bir rol oynamaktadır. Bu hizmetler, kişilerin haklarını korumak, yasal süreçlere rehberlik etmek ve hukuki konularda doğru bilgi sağlamak amacıyla sunulmaktadır.

Pendik’de hukuki danışmanlık hizmetleri, çeşitli alanlarda uzmanlaşmış avukatlar tarafından sağlanmaktadır. Bu avukatlar, hukukun farklı alanlarıyla ilgili bilgi ve deneyime sahiptir ve müşterilerine en iyi şekilde yardımcı olmak için bu bilgi ve deneyimlerini kullanmaktadır.

Hukuki danışmanlık hizmetleri, müşterilerin hukuki sorunlarını anlamak, çözüm önerileri sunmak ve gerekli hukuki süreçleri yönetmek için önemli bir rol oynamaktadır. Avukatlar, müşterilerinin haklarını korumak ve yasal süreçlerde adil bir şekilde temsil etmek için gerekli bilgi ve becerilere sahiptir.

Pendik’de hukuki danışmanlık hizmetleri, müşterilerin hukuki sorunlarını çözmek için farklı yaklaşımlar kullanmaktadır. Bu hizmetler, müşterilerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir ve hukuki konularda çeşitli çözüm önerileri sunabilir.

Hukuki danışmanlık hizmetleri, Pendik’de yaşayan insanların hukuki sorunlarıyla başa çıkmalarına yardımcı olmak için önemli bir kaynak olarak hizmet vermektedir. Bu hizmetler, insanların hukuki konularda doğru bilgiye sahip olmalarını sağlayarak, adil bir şekilde mücadele etmelerine yardımcı olmaktadır.

Pendik’de Ceza Avukatlığı

Pendik’de ceza avukatlığı, bölgede sunulan önemli hizmetler arasında yer almaktadır. Ceza avukatları, bireylerin ceza davalarında yasal haklarını korumak ve savunmak için uzmanlaşmışlardır. Bu hizmetler, kişinin suçlu olduğu iddiasıyla karşı karşıya kaldığı durumlarda veya kişinin suçlanan taraf olduğu durumlarda oldukça önemlidir.

Ceza avukatları, müvekkillerine yasal danışmanlık sağlamak, savunma stratejileri oluşturmak ve mahkeme süreçlerinde onları temsil etmekle görevlidir. Pendik’de ceza avukatlığı hizmetleri, çeşitli suçlarla ilgili olarak sunulmaktadır. Bu suçlar arasında hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu suçları, şiddet suçları ve trafik suçları gibi çeşitli suçlar bulunmaktadır.

Ceza avukatlığı hizmetleri, kişinin adil bir yargılama süreci geçirmesini sağlamak ve haklarını korumak için son derece önemlidir. Ceza davalarında, suçlu veya suçlanan tarafın bir avukata sahip olması, hukuki süreçte adaletin sağlanmasına yardımcı olur. Ceza avukatları, kanunları ve yasaları iyi bilirler ve müvekkillerinin savunmasını en etkili şekilde yaparlar.

Trafik Suçlarına İlişkin Avukatlık Hizmetleri

Pendik’te trafik suçlarına ilişkin avukatlık hizmetleri oldukça önemlidir. Trafik suçları, sürücülerin trafik kurallarını ihlal etmesi sonucunda ortaya çıkan yasal sorunlardır. Bu suçlar, hız limiti aşma, alkollü araç kullanma, kırmızı ışık ihlali gibi çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. Trafik suçlarına ilişkin avukatlık hizmetleri, bu suçlarla ilgili yasal süreçlerde kişilere rehberlik etmek ve savunma sağlamak amacıyla sunulur.

Trafik suçlarına ilişkin avukatlık hizmetleri, sürücülerin haklarını korumak için oldukça önemlidir. Bu hizmetler, trafik suçlarından dolayı açılan davalarda savunma yapmak, ceza indirimi sağlamak ve sürücülerin ehliyetlerinin geri alınmasına yardımcı olmak gibi birçok konuda destek sağlar. Ayrıca, trafik suçlarına ilişkin avukatlık hizmetleri, sürücülerin cezalarını en aza indirgemek veya tamamen ortadan kaldırmak için hukuki stratejiler geliştirmeye yardımcı olur.

  • Trafik suçlarına ilişkin avukatlık hizmetleri, hız limiti aşma, alkollü araç kullanma, kırmızı ışık ihlali gibi suçlarda savunma sağlar.
  • Avukatlar, trafik suçlarıyla ilgili yasal süreçlerde kişilere rehberlik eder ve haklarını korumak için mücadele eder.
  • Trafik suçlarına ilişkin avukatlık hizmetleri, sürücülerin ehliyetlerinin geri alınmasına yardımcı olur ve ceza indirimi sağlar.
  • Sürücülerin cezalarını en aza indirgemek veya tamamen ortadan kaldırmak için hukuki stratejiler geliştirilir.

Trafik suçlarına ilişkin avukatlık hizmetleri, sürücülerin yasal haklarını korumak ve adil bir yargılama süreci geçirmelerini sağlamak için önemlidir. Bu hizmetler, sürücülerin cezalarını en aza indirgemek veya tamamen ortadan kaldırmak için mücadele eder. Trafik suçlarıyla ilgili bir dava ile karşılaştığınızda, tecrübeli bir trafik avukatından destek almak önemlidir.

İş Hukuku Avukatlığı

İş hukuku avukatlığı, Pendik bölgesinde sunulan önemli bir hizmettir. Bu hizmetler, çalışanların haklarını korumak ve işverenlerle olan ilişkilerinde adil bir şekilde hareket etmelerini sağlamak amacıyla sunulmaktadır. İş hukuku avukatları, çalışanların iş sözleşmeleri, ücretler, çalışma saatleri, izinler ve tazminat gibi konulardaki haklarını korumak için mücadele ederler.

İş hukuku avukatları, çalışanların işverenleriyle olan anlaşmazlıklarını çözmek için de önemli bir rol oynarlar. Örneğin, haksız bir şekilde işten çıkarılan bir çalışan, iş hukuku avukatı aracılığıyla haklarını savunabilir ve adil bir tazminat alabilir. Aynı şekilde, işverenler de iş hukuku avukatlarından danışmanlık alarak çalışanlarına karşı adil bir şekilde hareket etmelerini sağlayabilirler.

İş hukuku avukatlığı hizmetleri, çalışanların güvende hissetmelerini ve haklarını korumalarını sağlar. Bu hizmetler, işverenlerin yasalara uygun bir şekilde hareket etmelerini teşvik eder ve iş ilişkilerinin adil ve dengeleyici bir şekilde yürütülmesini sağlar. İş hukuku avukatları, çalışanların yanında durarak onlara destek olur ve adil bir çalışma ortamı sağlamak için mücadele ederler.

Detaylı bilgi ve danışmanlık almak için bizlere ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.

Pendik’te Deneyimli Avukat

Pendik’te hizmet veren deneyimli bir avukat, çeşitli hukuki konularda müvekkillerine profesyonel destek sağlamaktadır. Kendisi, uzun yıllar süren deneyimi ve geniş uzmanlık alanlarıyla müvekkillerinin hukuki ihtiyaçlarını karşılamak için burada hizmet vermektedir.

Bu deneyimli avukat, çeşitli hukuki konularda uzmanlaşmıştır ve müvekkillerine geniş bir hizmet yelpazesi sunmaktadır. Boşanma davaları, iş hukuku, ticaret hukuku gibi alanlarda uzmanlaşan avukat, müvekkillerine hukuki danışmanlık ve temsil hizmetleri sunmaktadır.

Bunun yanı sıra, iş kazaları, tazminat talepleri, işe iade davaları gibi konularda da müvekkillerine destek olmaktadır. İşverenler ve çalışanlar için önemli olan iş sözleşmeleri konusunda da uzmanlaşan avukat, müvekkillerine hukuki danışmanlık ve sözleşme hazırlama hizmetleri sunmaktadır.

Şirketler ve işletmeler için de hukuki danışmanlık ve temsil hizmetleri sunan bu deneyimli avukat, ticaret hukuku alanında da uzmanlaşmıştır. Kurumsal danışmanlık ve sözleşmeler konusunda müvekkillerine destek sağlamaktadır.

Pendik’te hizmet veren bu deneyimli avukat, müvekkillerine hukuki sorunlarında yardımcı olmak ve onları en iyi şekilde temsil etmek için burada bulunmaktadır. Profesyonel ve etkili hizmetleriyle müvekkillerinin hukuki ihtiyaçlarını karşılamak için her zaman hazırdır.

Boşanma Davaları

Boşanma davaları, evlilik birliğinin sona ermesiyle ilgili hukuki süreçlerdir. Bu süreçte, uzmanlaşmış bir avukatın hukuki destek ve danışmanlık hizmetleri oldukça önemlidir. Pendik’te hizmet veren deneyimli bir avukat, boşanma davalarında uzmanlaşmış ve tecrübeli bir şekilde müvekkillerine yardımcı olmaktadır.

Boşanma davaları karmaşık ve duygusal süreçler olabilir. Bu nedenle, bir avukatın profesyonel rehberliği ve hukuki destek sağlaması, tarafların haklarını korumak ve adil bir sonuç elde etmek için önemlidir. Boşanma davalarında uzmanlaşmış bir avukat, müvekkillerine aşağıdaki hizmetleri sunmaktadır:

  • Hukuki danışmanlık: Boşanma süreciyle ilgili olarak müvekkillere hukuki danışmanlık sağlanır. Bu danışmanlık, boşanma sürecinin adımları, haklar ve yasal gereklilikler hakkında bilgilendirme içerir.
  • Dava sürecinde temsil: Boşanma davası açılması durumunda, uzman avukat müvekkili adına dava sürecinde temsil eder. Mahkemede müvekkilin haklarını savunur ve adil bir sonuç elde etmek için gerekli adımları atar.
  • Anlaşmalı boşanma: Boşanma sürecinde tarafların anlaşması durumunda, avukat anlaşmalı boşanma sürecini yönetir. Taraflar arasında anlaşma sağlanması için müzakerelerde bulunur ve gerekli belgelerin düzenlenmesini sağlar.
  • Mal paylaşımı: Boşanma durumunda mal paylaşımı söz konusu ise, avukat müvekkilin haklarını korur ve adil bir mal paylaşımı sağlamak için gerekli adımları atar.

Boşanma davalarında uzmanlaşmış bir avukat, müvekkillerine duygusal destek sağlamak ve hukuki sürecin en iyi şekilde yönetilmesini sağlamak için çalışır. Bu sayede, müvekkillerin boşanma süreciyle ilgili stres ve endişeleri azaltılır ve adil bir sonuç elde edilir.

İş Hukuku

İş Hukuku, işverenler ve çalışanlar arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu alanda uzmanlaşmış bir avukat, işverenlere ve çalışanlara hukuki danışmanlık ve temsil hizmetleri sunmaktadır. İş hukukuyla ilgili olarak, işverenlerin işyeri politikalarını ve prosedürlerini uygun bir şekilde oluşturması ve uygulaması gerekmektedir. Aynı zamanda, çalışanların da işverenler tarafından sağlanan haklarına ve iş sözleşmelerine uyulmasını sağlamak için hukuki destek almaları önemlidir.

İş hukukuyla ilgili olarak, bir avukatın sağladığı hizmetler arasında iş sözleşmelerinin hazırlanması, incelenmesi ve müzakerelerde danışmanlık sağlanması yer almaktadır. İşverenler için, iş sözleşmelerinin doğru bir şekilde hazırlanması ve işçi haklarının korunması büyük önem taşımaktadır. Aynı şekilde, çalışanlar da iş sözleşmelerini dikkatlice incelemeli ve haklarını korumak için avukattan destek almalıdır.

  • İş hukukuyla ilgili olarak, işverenlerin işyeri politikalarını ve prosedürlerini uygun bir şekilde oluşturması ve uygulaması gerekmektedir.
  • İş sözleşmelerinin hazırlanması, incelenmesi ve müzakerelerde danışmanlık sağlanması büyük önem taşımaktadır.
  • İşverenlerin, çalışanların haklarına uygun bir şekilde davranması ve iş sözleşmelerine uyulmasını sağlaması önemlidir.
  • Çalışanlar, iş sözleşmelerini dikkatlice incelemeli ve haklarını korumak için avukattan destek almalıdır.

İş hukukuyla ilgili olarak, bir avukatın sağladığı bir diğer hizmet ise iş kazalarıyla ilgili hukuki süreçlerde destek ve danışmanlık sağlamaktır. İş kazaları, işverenler ve çalışanlar arasında ciddi sonuçlara yol açabilen durumlardır. İşverenlerin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alması ve çalışanların da bu önlemlere uygun bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Bir avukat, iş kazaları durumunda işverenlere ve çalışanlara hukuki destek sağlayarak, haklarını korumalarına yardımcı olmaktadır.

İş Kazaları

İş kazaları, çalışma hayatında her zaman beklenmedik durumlar olarak karşımıza çıkabilir. Bu gibi durumlarda, deneyimli bir avukatın sağladığı hukuki destek ve danışmanlık hizmetleri oldukça önemlidir. İşveren veya çalışanlar, iş kazalarıyla ilgili hukuki süreçlerde karşılaşabilecekleri haklar ve destekler konusunda bilgilendirilmelidir.

İş kazalarıyla ilgili hukuki süreçler oldukça karmaşık olabilir. İşverenlerin ve çalışanların haklarını korumak ve adil bir şekilde hareket etmek için hukuki bilgi ve deneyime sahip bir avukatın rehberliği büyük önem taşır. İş kazalarında, avukatın rolü, işveren veya çalışanın haklarını anlamalarına yardımcı olmak, gerekli belgeleri toplamak ve hukuki süreçlerde doğru adımları atmalarını sağlamaktır.

İş kazalarıyla ilgili hukuki süreçlerde deneyimli bir avukat, işverenlere veya çalışanlara sağladığı destek ve haklar konusunda bilgilendirme yapar. İşverenler, iş kazalarının sonuçlarıyla ilgili olarak tazminat talepleriyle karşılaşabilirler. İş kazalarında, avukatın rolü, tazminat taleplerinin hazırlanması ve işverenlerin haklarının korunmasıdır.

İş kazaları durumunda çalışanlar da haklarını korumak için deneyimli bir avukattan destek alabilirler. İşverenlerin ihmali sonucu meydana gelen iş kazalarında, çalışanlar tazminat taleplerinde bulunabilirler. Avukatın rolü, çalışanların haklarını savunmak, tazminat taleplerini hazırlamak ve adil bir şekilde temsil etmektir.

Tazminat Talepleri

İş kazaları sonucunda tazminat talepleriyle ilgili avukatın danışmanlık ve dava sürecindeki rolü ve önemi.

İş kazaları, çalışanlar için ciddi sonuçlar doğurabilen ve maddi zarara sebep olan olaylardır. Bu tür durumlarda, işverenler ve çalışanlar arasında tazminat talepleri ortaya çıkabilir. İşte bu noktada, deneyimli bir avukatın danışmanlık ve dava sürecindeki rolü büyük önem taşır.

İş kazaları sonucunda tazminat talepleriyle ilgili avukat, mağdurlara hukuki destek sağlar ve haklarını korur. İşverenlerin yasal sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak için gerekli adımları atar. Aynı zamanda, çalışanların tazminat taleplerini doğru bir şekilde hesaplar ve adil bir şekilde sunar.

Bu süreçte, avukatın rolü sadece danışmanlıkla sınırlı kalmaz. Gerektiğinde dava açma ve mahkemede mücadele etme görevini üstlenir. İş kazası mağdurlarının haklarını savunur ve adil bir tazminat alabilmeleri için mücadele eder.

İş kazaları sonucunda tazminat talepleriyle ilgili avukatın önemi, mağdurların haklarını koruyarak adil bir süreç geçirmelerini sağlamaktır. Bu şekilde, mağdurların maddi ve manevi zararlarını telafi etmek ve gelecekte benzer olayların önüne geçmek mümkün olur.

İşe İade Davaları

Haksız işten çıkarmalarla mücadelede deneyimli avukatın işe iade davalarında sağladığı hukuki destek ve temsil hizmetleri.

İşe iade davaları, haksız işten çıkarmalarla mücadele etmek isteyen çalışanlar için büyük önem taşır. Bu tür davalar, işveren tarafından haksız yere işten çıkarılan çalışanların haklarını korumak için açılır. İşverenin haksız nedenlerle işten çıkarması durumunda, mağdur olan çalışanın işe iade edilmesi veya tazminat alması sağlanır.

Bu noktada, deneyimli bir avukatın işe iade davalarında sağladığı hukuki destek ve temsil hizmetleri büyük bir öneme sahiptir. İşten çıkarılan çalışan, avukatıyla birlikte işe iade davası açarak, hakkını aramak için yasal süreci başlatır. Avukat, müvekkilinin haklarını savunur ve işe iade davasının başarılı bir şekilde sonuçlanması için gerekli adımları atar.

İşe iade davalarında deneyimli bir avukat, müvekkilinin haksız işten çıkarma durumunu kanıtlamak için delilleri toplar ve gerekli hukuki argümanları sunar. Ayrıca, işverenle müzakereler yaparak, işe iade veya tazminat gibi talepleri müvekkil adına takip eder. İşe iade davalarında avukatın profesyonel ve tecrübeli bir şekilde hareket etmesi, müvekkilin haklarının korunmasını sağlar.

İşe iade davalarında deneyimli bir avukatın sağladığı hukuki destek ve temsil hizmetleri, çalışanların haksız işten çıkarmalara karşı mücadelesinde büyük bir avantaj sağlar. Bu sayede, mağdur olan çalışanlar haklarını koruma yolunda adım atabilir ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunabilir.

İş Sözleşmeleri

İş sözleşmeleri konusunda uzman avukat, işveren ve çalışanlara hukuki danışmanlık ve sözleşme hazırlama hizmetleri sunmaktadır.

İş sözleşmeleri, iş ilişkilerinin düzenlenmesinde büyük öneme sahiptir. İşverenler ve çalışanlar arasında yapılan bu sözleşmeler, tarafların haklarını ve sorumluluklarını belirlemektedir. Ancak, iş sözleşmelerinin hazırlanması ve yürütülmesi sürecinde hukuki konuların dikkate alınması gerekmektedir. İşte bu noktada, iş sözleşmeleri konusunda uzmanlaşmış bir avukatın hizmetleri devreye girmektedir.

Uzman avukat, işverenlere ve çalışanlara hukuki danışmanlık sağlamaktadır. İşverenler için, iş sözleşmelerinin hazırlanması aşamasında hukuki detayları gözden geçirmekte ve işverenin haklarını koruyacak şekilde sözleşmeleri oluşturmaktadır. Ayrıca, mevcut iş sözleşmelerinin incelenmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda da destek sağlamaktadır.

Çalışanlar için ise, iş sözleşmelerinin içeriğinin anlaşılır ve adil olmasını sağlamak amacıyla avukatın danışmanlığından yararlanabilirler. İş sözleşmeleri konusunda uzman bir avukat, çalışanların haklarını korumak ve adil bir sözleşme yapılmasını sağlamak için gerekli hukuki bilgi ve deneyime sahiptir.

İş sözleşmeleri konusunda uzman bir avukatın hizmetlerinden yararlanmak, işverenlerin ve çalışanların hukuki açıdan güvende olmalarını sağlar. İşverenler için riskleri azaltırken, çalışanlar için de haklarını korumak ve adil bir sözleşme yapmak konusunda yardımcı olur. İş sözleşmeleriyle ilgili her türlü hukuki sorun ve ihtiyaçlarınız için uzman avukattan destek alabilirsiniz.

Ticaret Hukuku

Ticaret Hukuku, işletmelerin ve şirketlerin karşılaştığı hukuki konuları kapsayan bir hukuk dalıdır. Bu alanda uzmanlaşmış bir avukat, şirketlere ve işletmelere çeşitli hukuki danışmanlık ve temsil hizmetleri sunmaktadır.

Bir ticaret hukuku avukatı, şirketlerin hukuki süreçlerini yönetmek ve işletmelere hukuki açıdan destek sağlamak için uzman bilgisine ve deneyimine sahiptir. Bu avukatlar, şirketlerin kurumsal yapısının düzenlenmesi, sözleşme hazırlama, müzakerelerde danışmanlık, ticari uyuşmazlıkların çözümü ve diğer ticari hukuki konularla ilgilenirler.

Ticaret hukuku avukatları aynı zamanda şirketlerin temsilcisi olarak da görev yaparlar. Şirketlerin hukuki süreçlerde yasal olarak temsil edilmesini sağlarlar ve gerektiğinde mahkemelerde şirketlerin haklarını savunurlar. Ayrıca, şirketlerin hukuki risklerini değerlendirmek ve uygun hukuki stratejiler geliştirmek de ticaret hukuku avukatlarının sorumlulukları arasındadır.

Ticaret hukuku avukatları, şirketlerin ve işletmelerin hukuki konularda doğru adımlar atmasına yardımcı olurken, aynı zamanda hukuki riskleri minimize etmelerine de yardımcı olurlar. Bu sayede şirketler, hukuki sorunlarla karşılaşma olasılığını azaltır ve daha güvenli bir şekilde iş yapabilirler.

Kurumsal Danışmanlık

Şirketlerin kurumsal yapısının hukuki açıdan düzenlenmesi ve işletme süreçlerindeki hukuki danışmanlık hizmetleri, işletmelerin başarılı bir şekilde faaliyet göstermesi için büyük önem taşımaktadır. Kurumsal danışmanlık, şirketlerin hukuki gereklilikleri yerine getirmesini sağlayarak yasal sorunlardan kaçınmalarına yardımcı olur.

Bir kurumsal danışman, şirketin hukuki yapısını analiz eder ve gerekli düzenlemeleri yapar. Bu düzenlemeler, şirketin faaliyet alanına, büyüklüğüne ve hedeflerine göre özelleştirilir. Ayrıca, şirketin iş süreçlerini inceleyerek yasal uyumluluğunu sağlar ve riskleri minimize etmek için gerekli önlemleri alır.

Kurumsal danışmanlık hizmetleri, şirketlerin sözleşmelerini hazırlamak, müzakerelerde danışmanlık sağlamak, işe alım ve işten çıkarmalar gibi personel yönetimi konularında destek vermek gibi birçok farklı alanda hizmet sunar. Ayrıca, şirket içi politikaların oluşturulması ve uygulanması, şirketler arası anlaşmazlıkların çözümü gibi konularda da danışmanlık sağlanır.

Bir kurumsal danışman, şirketin hukuki gerekliliklere uygun olarak faaliyet göstermesini sağlar ve şirketin yasal risklerle karşılaşmasını önler. Aynı zamanda, şirketin büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunur. Kurumsal danışmanlık hizmetleri, şirketlerin hukuki açıdan güvende olmasını sağlayarak işletmelerin sürdürülebilirliğini ve başarısını destekler.

Sözleşmeler

Ticari sözleşmeler, işletmeler arasında yapılan anlaşmaların hukuki olarak düzenlenmesini sağlar. Bu sözleşmeler, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri belirler ve iş ilişkilerinin sağlam bir temel üzerine oturmasını sağlar. Ticari sözleşmelerin hazırlanması, incelenmesi ve müzakerelerde deneyimli bir avukatın rolü oldukça önemlidir.

Bir avukat, ticari sözleşmelerin doğru bir şekilde hazırlanmasında yardımcı olur. Sözleşmenin taraflar arasında adil bir şekilde dağıtılan hak ve yükümlülükleri içermesi için avukat, tarafların ihtiyaçlarını ve beklentilerini dikkate alır. Ayrıca, sözleşmenin hukuki olarak geçerli ve uygulanabilir olmasını sağlar.

  • Avukat, ticari sözleşmelerin incelenmesinde de önemli bir rol oynar. Sözleşmenin hükümlerinin tarafların çıkarlarına uygun olduğunu ve herhangi bir hukuki risk içermediğini doğrulamak için sözleşmeyi detaylı bir şekilde analiz eder.
  • Ayrıca, avukat müzakereler sırasında tarafları temsil eder ve en iyi sonucu elde etmek için gerekli adımları atar. Taraflar arasında anlaşmazlık durumunda, avukat çözüm önerileri sunar ve müzakerelerin adil bir şekilde ilerlemesini sağlar.

Ticari sözleşmelerin hazırlanması, incelenmesi ve müzakerelerde deneyimli bir avukatın rolü büyük önem taşır. Avukatın hukuki bilgisi ve tecrübesi, işletmelerin güvende olmasını ve sözleşmelerin doğru bir şekilde uygulanmasını sağlar. Bu nedenle, ticari sözleşmelerle ilgili herhangi bir hukuki süreçte bir avukattan destek almak önemlidir.

Detaylı bilgi ve danışmanlık almak için bizlere ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.

Pendik’te Hukuki Yardım

Pendik’te faaliyet gösteren avukatlık büroları, çeşitli hukuki konularda uzmanlaşmış deneyimli avukatlar tarafından yönetilmektedir. Boşanma davaları, iş davaları, miras hukuku gibi alanlarda hizmet veren avukatlar, müvekkillerine profesyonel bir şekilde yardımcı olmaktadır.

Ayrıca, Pendik’te hukuk danışmanlık firmaları da hukuki sorunlarla ilgilenen bireylere destek sağlamaktadır. Bu firmalar, genellikle avukatlık bürolarıyla işbirliği yaparak müşterilere daha kapsamlı bir hizmet sunmaktadır. Hukuk danışmanlık firmaları, boşanma davaları, iş davaları, miras hukuku gibi konularda danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Avukatlık büroları ve hukuk danışmanlık firmaları, müşterilerine hukuki süreçler hakkında bilgilendirme ve rehberlik yapmaktadır. Bu kuruluşlar, müvekkillerinin haklarını korumak, hukuki süreçleri yönetmek ve olası sonuçları öngörmek için uzman bilgisine ve deneyimine sahiptir.

Pendik’te hukuki yardım hizmetleri sunan avukatlık büroları ve hukuk danışmanlık firmaları, müşterilerinin hukuki sorunlarını çözmek için gerekli bilgi, beceri ve deneyime sahiptir. Bu kuruluşlar, müşterilerine profesyonel bir şekilde yardımcı olurken, aynı zamanda onların haklarını korumaktadır.

Avukatlık Büroları

Pendik’te faaliyet gösteren avukatlık büroları, hukuki yardım ve danışmanlık hizmetlerini sunan profesyonel kuruluşlardır. Bu bürolar, çeşitli hukuki konularda uzmanlaşmış avukatlarla çalışarak müvekkillerine kaliteli hizmet sağlarlar.

Bu avukatlık büroları, müvekkillerinin hukuki sorunlarını çözmek için uzman bilgi ve deneyimleriyle hareket ederler. Hukuki süreçlerde müvekkillerine destek sağlar, dava sürecini yönetir ve en iyi sonuçları elde etmek için çaba gösterirler.

Pendik’teki avukatlık büroları, müvekkillerinin haklarını korumak ve adil bir hukuk sistemine katkıda bulunmak için çalışmaktadır. Uzman avukat kadrolarıyla hizmet veren bu bürolar, müvekkillerine profesyonel ve güvenilir bir hukuki destek sunmayı hedeflemektedir.

Hukuk Danışmanlık Firmaları

Pendik’te hizmet veren hukuk danışmanlık firmaları, çeşitli hukuki konularda danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Bu firmalar, uzmanlık alanlarına göre farklı hizmetler sağlamaktadır. Hukuk danışmanlık firmaları, müvekkillerine hukuki sorunlarında yol göstermekte ve çözüm önerileri sunmaktadır.

Bu firmaların sunduğu hizmetler arasında, iş hukuku, aile hukuku, ceza hukuku, gayrimenkul hukuku, ticaret hukuku gibi çeşitli alanlar bulunmaktadır. İş hukuku danışmanlık hizmetleri, işverenlerin ve çalışanların haklarını korumak, iş sözleşmelerini hazırlamak ve iş ilişkilerinde ortaya çıkabilecek sorunlara çözüm bulmak için sunulmaktadır. Aile hukuku danışmanlık hizmetleri ise boşanma davaları, velayet davaları ve mal paylaşımı gibi konularda müvekkillerine destek sağlamaktadır.

Hukuk danışmanlık firmalarının iletişim bilgilerine ulaşmak için genellikle web siteleri veya telefon numaraları kullanılmaktadır. Müvekkiller, bu firmalarla iletişime geçerek hukuki sorunlarını paylaşabilir ve danışmanlık hizmeti alabilirler. Ayrıca, bazı hukuk danışmanlık firmaları müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, hızlı ve etkili bir şekilde hizmet vermektedir. Bu sayede müvekkiller, hukuki sorunlarını çözmek için güvenilir bir danışmanlık hizmeti alabilirler.

Hukuk danışmanlık firmaları, müvekkillerinin hukuki sorunlarını çözmek için uzman bilgi ve deneyimlerini kullanmaktadır. Bu firmalar, hukuki süreçlerde müvekkillerine rehberlik etmekte ve onlara en iyi çözüm önerilerini sunmaktadır. İhtiyaç duyduğunuz hukuki danışmanlık hizmetlerini almak için Pendik’te faaliyet gösteren hukuk danışmanlık firmaları ile iletişime geçebilirsiniz.

Boşanma Davaları

Boşanma davaları, evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde ortaya çıkan hukuki süreçlerdir. Pendik’te faaliyet gösteren avukatlık büroları, boşanma davalarında danışanlarına çeşitli hizmetler sunmaktadır. Bu hizmetler, boşanma sürecinin her aşamasında danışanlara sağlanan destek ve danışmanlık ile birlikte yasal süreçlerin takibi ve gerektiğinde dava açılması gibi adımları içermektedir.

Boşanma davalarında avukatlık büroları, danışanların haklarını korumak ve adil bir şekilde sonuçlanmasını sağlamak için çeşitli hukuki stratejiler kullanır. Bu stratejiler, mal paylaşımı, velayet düzenlemeleri, nafaka talepleri ve diğer boşanma konularında danışanlara yardımcı olmak için uygulanır.

Boşanma davalarında avukatlık büroları, müvekkillerine duygusal ve hukuki destek sağlamak için çaba gösterir. Bu destek, danışanların boşanma süreci boyunca yaşadıkları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olur. Ayrıca, avukatlar danışanların haklarını savunmak için adli süreçlerde aktif olarak yer alır ve gerektiğinde mahkemede müvekkillerini temsil eder.

Mal Paylaşımı

Boşanma davalarında mal paylaşımı süreci oldukça önemlidir. Pendik avukatlık büroları, bu süreçte danışanlarına hukuki destek ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Mal paylaşımı, boşanma davasının bir parçasıdır ve çiftlerin evlilik süresince edindikleri mal varlığının adil bir şekilde paylaşılmasını sağlar.

Pendik avukatlık büroları, danışanlarına mal paylaşımı sürecinde adil bir sonuç elde etmelerine yardımcı olur. Bu süreçte, avukatlar müvekkillerine hukuki danışmanlık sağlar, mal varlığının değerlemesini yapar ve taraflar arasında anlaşmazlık durumunda arabuluculuk yapar. Ayrıca, mahkeme sürecinde müvekkillerini temsil eder ve haklarını savunur.

Mal paylaşımı sürecinde Pendik avukatlık büroları, müvekkillerine profesyonel bir yaklaşım sergiler ve hukuki destek sağlar. Danışanların haklarını korumak ve adil bir sonuç elde etmek için gerekli hukuki adımları atarlar. Ayrıca, müvekkillerin endişelerini dinler, sorularını yanıtlar ve sürecin her aşamasında yanlarında olurlar.

Velayet Davaları

Pendik’te velayet davalarıyla ilgili avukatlık büroları, ebeveynler arasındaki velayet anlaşmazlıklarında hukuki yardım ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Velayet davaları, çocuğun velayetinin hangi ebeveynde olacağına karar vermek için açılan davalardır. Bu tür davalar, çocuğun en iyi çıkarlarını korumak amacıyla titizlikle ele alınmalıdır.

Velayet davalarında avukatlık büroları, ebeveynlerin haklarını ve çocuğun ihtiyaçlarını gözeterek müvekkillerine hukuki yardım sağlar. Bu süreçte, avukatlar çiftler arasında anlaşmazlıkların çözülmesine yardımcı olur ve müvekkillerine adil bir velayet düzenlemesi için rehberlik eder.

Velayet davalarının süreci karmaşık olabilir ve aileler için duygusal bir zorluk oluşturabilir. Bu nedenle, avukatlık büroları, müvekkillerine duygusal destek sunmanın yanı sıra, hukuki konuları anlaşılır bir şekilde açıklar ve müvekkillerinin haklarını savunur.

Velayet davalarında avukatlık büroları, mahkeme sürecinde müvekkillerini temsil eder ve çocuğun en iyi çıkarlarını gözetir. Bu süreçte, avukatlar, çocuğun eğitimi, sağlığı, güvenliği ve refahı gibi faktörleri dikkate alarak velayet düzenlemesine ilişkin argümanlar sunar.

Velayet davalarının sonucunda alınacak karar, çocuğun geleceğini etkileyen önemli bir faktördür. Bu nedenle, avukatlık büroları, müvekkillerine en iyi hukuki destek ve danışmanlık hizmetlerini sunarak velayet davalarının olumlu bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olur.

İş Davaları

Pendik’te faaliyet gösteren avukatlık büroları, iş davalarıyla ilgili geniş bir hizmet yelpazesi sunmaktadır. İşçi ve işverenlerin haklarını korumak, süreçleri yönetmek ve danışmanlık hizmetleri sağlamak gibi önemli görevleri vardır.

İş davaları genellikle işçi-işveren ilişkilerinde ortaya çıkan anlaşmazlıkları kapsar. Bu anlaşmazlıklar, ücret ve maaş sorunları, işten çıkarmalar, iş kazaları, mobbing gibi konuları içerebilir. İş davaları, taraflar arasında adil bir çözüm bulunması için hukuki süreçlerin başlatılmasını gerektirebilir.

Pendik’teki avukatlık büroları, işçilerin haklarını korumak ve adaleti sağlamak için mücadele eder. İşçilerin ücretlerini alabilmeleri, işten çıkarılmalarının yasal olup olmadığını öğrenebilmeleri ve iş kazaları durumunda tazminat taleplerini yapabilmeleri için hukuki destek sağlarlar.

Aynı şekilde, işverenlerin de hukuki danışmanlık hizmetlerine ihtiyaçları olabilir. İşverenler, işçi haklarına uygun şekilde hareket etmek, iş sözleşmelerini hazırlamak, işten çıkarmaları yasal bir şekilde gerçekleştirmek gibi konularda avukatlardan destek alabilirler.

Pendik’teki avukatlık büroları, iş davalarının karmaşık süreçlerini yönetmek ve taraflara hukuki danışmanlık sağlamak konusunda uzmandır. İşçi ve işverenlerin haklarını koruyarak adil bir çözüm bulmayı hedeflerler. Bu sayede, iş davalarıyla ilgili sorunlarınızı çözmek ve haklarınızı savunmak için güvenilir bir hukuki destek alabilirsiniz.

Miras Hukuku

Pendik’te miras hukukuyla ilgili avukatlık büroları, mirasçılık belgesi düzenleme, miras paylaşımı ve hukuki danışmanlık gibi çeşitli hizmetler sunmaktadır. Miras hukuku, bir kişinin vefat etmesi durumunda mal varlığının nasıl paylaşılacağını ve mirasçıların haklarını düzenleyen bir alandır. Pendik’teki avukatlık büroları, miras hukukuyla ilgili danışanlarına profesyonel destek sağlamakta ve hukuki danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.

Mirasçılık belgesi düzenleme, miras hukukunda önemli bir adımdır. Bu belge, mirasçıların mirasçı olduklarını kanıtlamalarını sağlar. Pendik’teki avukatlık büroları, mirasçılık belgesi düzenleme sürecinde danışanlarına rehberlik etmektedir. Gerekli belgelerin toplanması, başvuru sürecinin takibi ve gerekli evrakların düzenlenmesi gibi konularda profesyonel yardım sunmaktadır.

Miras paylaşımı da miras hukukunun önemli bir konusudur. Pendik’teki avukatlık büroları, miras paylaşımı sürecinde mirasçıların haklarını korumak ve adil bir paylaşım sağlamak için çalışmaktadır. Bu süreçte, avukatlar mirasçıların taleplerini değerlendirerek, mirasın nasıl paylaşılacağı konusunda danışanlarına hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Mirasçılık Belgesi

Pendik’teki avukatlık büroları, mirasçılık belgesi düzenleme sürecinde danışanlarına hukuki yardım sağlamaktadır. Mirasçılık belgesi, bir kişinin vefat etmesi durumunda mirasçılarının tespit edilmesi için düzenlenen bir belgedir. Bu belge, mirasçıların haklarını korumak ve mirasın geçiş sürecini düzenlemek amacıyla önemlidir.

Mirasçılık belgesi düzenleme süreci, belirli adımları içermektedir. İlk olarak, mirasçıların kimlik bilgileri ve ilişkileri belirlenir. Bunun için avukatlık bürosu, mirasçıların kimlik belgelerini ve diğer gerekli belgeleri talep eder. Ardından, mirasçılık belgesi için gerekli başvuru işlemleri yapılır ve mahkemeye sunulur.

Mirasçılık belgesi düzenleme sürecinde avukatlık büroları, danışanlarına gerekli belgeleri toplama ve başvuru süreci konusunda destek sağlar. Ayrıca, mirasçıların haklarını korumak ve mirasın geçiş sürecini hukuki açıdan düzenlemek için danışmanlık hizmeti sunar. Bu süreçte, avukatlık bürosu, danışanlarına mirasçılık belgesi düzenleme süreciyle ilgili bilgilendirme yapar ve gerekli adımları takip etmelerine yardımcı olur.

Miras Paylaşımı

Miras hukuku, bir kişinin vefat etmesi durumunda mal varlığının nasıl paylaşılacağını düzenleyen hukuki bir alandır. Pendik’teki avukatlık büroları, miras paylaşımı sürecinde danışanlarına önemli hukuki destek ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.

Miras paylaşımı süreci oldukça hassas ve karmaşık olabilir. Bu süreçte avukatlık büroları, mirasçıların haklarını korumak ve adil bir paylaşım sağlamak için gereken tüm hukuki adımları atarlar. Mirasçıların haklarını korumak için avukatlar, mirasçılık belgesi düzenleme sürecinde danışanlara rehberlik eder ve gerekli belgeleri hazırlar.

Ayrıca, avukatlık büroları miras paylaşımı sürecinde danışanlara hukuki destek sağlar. Bu destek, mirasın paylaşımıyla ilgili anlaşmazlıkların çözülmesi, mirasın değerlendirilmesi ve mirasın adil bir şekilde dağıtılması gibi konularda danışanlara yardımcı olmayı içerir. Avukatlar, müvekkillerine hukuki danışmanlık sunar ve miras paylaşımı sürecindeki haklarını ve yükümlülüklerini anlamalarına yardımcı olur.

Detaylı bilgi ve danışmanlık almak için bizlere ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.

Pendik Hukuk Danışmanı

Pendik hukuk danışmanı, Pendik bölgesinde hukuki danışmanlık hizmeti sunan bir avukatın önemini ve nasıl seçileceği konusunda bilgi vermektedir. Hukuki danışmanlık hizmeti, çeşitli hukuki konularda müvekkillere destek sağlamak ve onlara doğru yol göstermek amacıyla sunulmaktadır.

Bir avukatın hukuki danışmanlık hizmeti sunması, bireylerin ve şirketlerin hukuki sorunlarına çözüm bulmalarını kolaylaştırır. Hukuki süreçler karmaşık olabilir ve yanlış adımlar atıldığında ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, bir hukuk danışmanının tecrübesi ve bilgisi, müvekkilin hukuki sorunlarına etkili bir şekilde çözüm bulabilmesi için önemlidir.

Pendik’de bir hukuk danışmanı seçerken dikkate almanız gereken faktörler arasında avukatın uzmanlık alanları, tecrübesi, referansları ve iletişim becerileri yer almaktadır. Hukuki danışmanlık hizmeti sunan bir avukatın uzmanlık alanları, müvekkilin ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Örneğin, bir iş hukuku davasıyla ilgileniyorsanız, iş hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat tercih etmek önemlidir.

Ayrıca, hukuk danışmanınızın tecrübesi de önemlidir. Tecrübeli bir avukat, benzer durumlarla daha önce karşılaşmış olabilir ve bu da size avantaj sağlayabilir. Referanslar, bir hukuk danışmanının geçmiş müvekkillerine nasıl hizmet verdiğini ve memnuniyet düzeyini gösteren önemli bir faktördür. Müşteri referansları ve incelemeler, hukuk danışmanının profesyonelliğini ve başarı oranını değerlendirmenize yardımcı olabilir.

Avukatın Rolü

Hukuk danışmanları, müvekkillerine sağladıkları hukuki destek ve danışmanlık hizmetleriyle önemli bir rol oynamaktadır. Bir avukatın görevi, müvekkilinin hukuki ihtiyaçlarını anlamak ve onlara en iyi şekilde yardımcı olmaktır. Hukuk danışmanları, müvekkillerinin hukuki sorunlarını çözmek için gerekli olan bilgi ve deneyime sahiptir.

Hukuk danışmanları, müvekkillerine hukuki süreçler hakkında bilgi verir, dava dosyalarını hazırlar ve müvekkillerini mahkemelerde temsil eder. Ayrıca, müvekkillerine hukuki danışmanlık hizmeti sunarak, onları potansiyel hukuki sorunlardan korurlar. Hukuk danışmanları, müvekkillerinin haklarını savunmak ve onları yasal süreçlerde yönlendirmek için uzmanlıklarını kullanırlar.

Bir avukatın rolü, müvekkillerine hukuki konularda rehberlik etmek ve onları adalete ulaştırmaktır. Hukuk danışmanları, müvekkillerinin çıkarlarını korumak için hukukun karmaşık dünyasında yol gösterici olurlar. Bu nedenle, hukuki sorunlarla karşılaşan herkesin bir avukattan destek alması önemlidir.

Hukuki Danışman Seçimi

Pendik’de hukuk danışmanı seçerken dikkate almanız gereken birkaç faktör bulunmaktadır. İyi bir hukuki danışman, sizin hukuki ihtiyaçlarınızı anlayabilen, tecrübeli ve güvenilir olmalıdır. İşte hukuki danışman seçimi için bazı ipuçları:

  • Uzmanlık Alanları: Hukuki danışmanınızın uzmanlık alanları, sizin hukuki sorunlarınıza uygun olmalıdır. Örneğin, bir aile hukuku davasıyla ilgileniyorsanız, aile hukuku konusunda uzmanlaşmış bir danışman seçmek önemlidir. Uzmanlık alanlarına odaklanan bir hukuki danışman, size daha etkili bir şekilde yardımcı olabilir.
  • Deneyim ve Referanslar: Hukuki danışmanınızın deneyimi ve referansları da önemli bir faktördür. Daha önce benzer davaları başarıyla çözmüş bir danışman, sizin için daha iyi sonuçlar elde etmenize yardımcı olabilir. Müşteri referansları ve incelemeleri, danışmanın geçmiş performansını değerlendirmenize yardımcı olabilir.
  • İletişim ve Güven: Hukuki danışmanınızla iyi bir iletişim kurabilmek ve güvenebilmek önemlidir. Danışmanınızla rahat bir şekilde iletişim kurabilmeli ve ona güven duymalısınız. Bu, hukuki sürecin daha verimli ve başarılı olmasını sağlayacaktır.

Hukuki danışman seçimi, hukuki ihtiyaçlarınızı karşılayacak doğru danışmanı bulmak için dikkatli bir araştırma ve değerlendirme gerektirir. Yukarıdaki faktörleri dikkate alarak, Pendik’de size en uygun hukuki danışmanı seçebilirsiniz.

Uzmanlık Alanları

Avukat seçerken, uzmanlık alanlarına dikkat etmek çok önemlidir. Her avukatın farklı bir uzmanlık alanı vardır ve bu alanlarda uzmanlaşmış avukatlar, müvekkillerine daha iyi hizmet verebilirler. Örneğin, bir boşanma davasıyla ilgileniyorsanız, boşanma hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukatı tercih etmek en iyisidir. Bu sayede, davayı daha etkili bir şekilde yönetebilir ve müvekkilin hakkını savunabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, avukatların farklı hukuki konulara odaklandığı danışmanlık hizmetleri de vardır. Örneğin, bir iş hukuku davasıyla ilgileniyorsanız, iş hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat size en iyi hizmeti sunacaktır. İş hukuku konusunda uzmanlaşmış avukatlar, iş sözleşmeleri, işçi hakları ve iş davaları gibi konularda geniş bir bilgi ve deneyime sahiptir. Bu sayede, iş hukukuyla ilgili sorunlarınızı çözebilir ve işinizi koruyabilirsiniz.

Avukatın uzmanlık alanlarına göre seçilmesi, hukuki danışmanlık hizmetlerinin kalitesini artırır. Uzmanlaşmış bir avukat, müvekkillerine daha iyi bir hizmet sunabilir ve hukuki konulara daha derinlemesine odaklanabilir. Bu nedenle, hukuki danışman seçerken avukatın uzmanlık alanlarını dikkate almak önemlidir. Böylece, hukuki sorunlarınızı en iyi şekilde çözebilir ve haklarınızı koruyabilirsiniz.

Referans ve İncelemeler

Pendik hukuk danışmanı seçerken müşteri referansları ve incelemeleri dikkate almak oldukça önemlidir. Müşteri referansları, bir avukatın geçmişteki başarılarını ve müşteri memnuniyetini gösteren değerli bir kaynaktır. Referanslar, avukatın profesyonel yeteneklerini ve hukuki bilgisini değerlendirmenize yardımcı olur.

Bir avukatın referanslarını değerlendirirken, müvekkillerin deneyimlerini dikkate almanız önemlidir. Müşteri referansları, avukatın çalışma tarzını, iletişim becerilerini ve hukuki çözümler sunma yeteneğini anlamanıza yardımcı olur. Müvekkillerin avukat hakkında ne düşündüklerini öğrenmek, sizin için doğru hukuk danışmanını seçmenize yardımcı olacaktır.

Ayrıca, hukuk danışmanı hakkında incelemeleri araştırmak da önemlidir. İnternet üzerinde avukatın adını aratarak, müşteri yorumları ve değerlendirmelerini bulabilirsiniz. Bu incelemeler, diğer müvekkillerin avukat hakkındaki deneyimlerini paylaşmalarına olanak sağlar. Pozitif incelemeler, avukatın güvenilirliğini ve profesyonelliğini gösterirken, olumsuz incelemeler de dikkate alınmalıdır.

Hukuk danışmanı seçmek önemli bir karardır ve müşteri referansları ile incelemeleri değerlendirmek, doğru seçimi yapmanıza yardımcı olacaktır. Bu nedenle, potansiyel bir hukuk danışmanını seçmeden önce, müşteri referanslarına ve incelemelere dikkatlice göz atmanızı öneririz.

Detaylı bilgi ve danışmanlık almak için bizlere ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.

Pendik Bölgesinin Güvendiği Avukat

İlk olarak, deneyimli avukatlar Pendik bölgesindeki insanlar tarafından tercih edilen bir özelliktir. Deneyimli bir avukat, daha önce benzer davaları başarıyla yönetmiş ve müşterilere güven vermiştir. Bu nedenle, hukuki sorunlarınızı çözmek için deneyimli bir avukat aramak önemlidir.

Bir diğer önemli faktör ise avukatın referansları ve incelemeleridir. Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın daha önceki müşterilerinin deneyimlerini ve geri bildirimlerini dikkate alarak avukat seçimini yapabilirler. Bu sayede, güvenilir bir avukat bulma şansınızı artırabilirsiniz.

İyi iletişim becerileri de Pendik bölgesindeki insanlar için önemlidir. İyi bir avukat, müşterilerle etkili bir şekilde iletişim kurabilir ve onları davaları hakkında düzenli olarak bilgilendirebilir. Bunun yanı sıra, avukatın güvenilirlik ve itibarına da dikkat etmek önemlidir. Güvenilir bir avukat, müşterilerin davalarda kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve itibarlı bir avukat, başarılı sonuçlar elde etme şansını artırır.

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın etik değerlere sahip olmasını ve gizlilik ile mahremiyete önem vermesini beklerler. Avukat, müşterilerin kişisel bilgilerini ve davalarıyla ilgili bilgileri gizli tutmalıdır. Tüm bu faktörleri göz önünde bulundurarak, Pendik bölgesinde güvenilir bir avukat bulmanız mümkündür.

Deneyimli Avukatlar

Deneyimli avukatlar, Pendik bölgesindeki insanlar tarafından tercih edilen bir özelliktir. Bu avukatlar, daha önce benzer davaları başarıyla yönetmiş ve müşterilere güven vermiştir. Deneyimli bir avukat, hukuki süreçlerin inceliklerini ve yasal prosedürleri iyi bilir ve müşterilerine en iyi şekilde rehberlik eder.

Bir deneyimli avukat, geçmişteki başarılarıyla da kendini kanıtlamıştır. Benzer davalarda elde ettiği sonuçlar, müşterilere güven verir ve onları daha da rahatlatır. Bu avukatlar, hukuki konulara hakimiyetleri ve tecrübeleri sayesinde, müşterilerinin haklarını en iyi şekilde savunabilir ve adil bir sonuç elde etmek için gerekli stratejileri geliştirebilir.

Deneyimli avukatlar, müşterilerin endişelerini anlayarak ve onları dinleyerek, onlara güven verir. Müşterilerin davalardaki süreçleri hakkında bilgilendirilmesi ve düzenli olarak güncellemeler alması, onların kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlar. Bu sayede, müşteriler, davalarının iyi bir şekilde yönetildiğini bilirler ve avukata olan güvenleri artar.

Referanslar ve İncelemeler

Avukatın referansları ve incelemeleri, Pendik bölgesindeki insanlar için güvenilirlik göstergesi olabilir. İnsanlar, diğer müşterilerin deneyimlerini ve geri bildirimlerini dikkate alarak avukat seçimini yapabilirler.

Referanslar, bir avukatın daha önceki müşterileriyle çalışma deneyimini ve başarılarını gösteren önemli bir kaynaktır. Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın daha önceki davalarında ne kadar başarılı olduğunu ve müşterilerin memnuniyetini nasıl sağladığını görmek isterler. Bu nedenle, referanslar avukatın güvenilirliği hakkında önemli bir ipucu sunar.

Ayrıca, incelemeler de güvenilir bir avukat bulmak için dikkate alınması gereken bir faktördür. İncelemeler, diğer müşterilerin avukat hakkındaki düşüncelerini ve deneyimlerini paylaştığı bir platformdur. Pendik bölgesindeki insanlar, diğer müşterilerin avukatla olan etkileşimlerini ve davalarının nasıl sonuçlandığını öğrenerek avukat seçimini daha bilinçli bir şekilde yapabilirler.

Referanslar ve incelemeler, insanlara avukatın geçmiş performansını ve müşteri memnuniyetini değerlendirme imkanı sunar. Pendik bölgesindeki insanlar için güvenilir bir avukat bulmak için referansları ve incelemeleri dikkate almak önemlidir.

Uygun Ücretlendirme

Pendik bölgesindeki insanlar için uygun ücretlendirme önemlidir. İnsanlar, avukatın hizmetlerinin değerine kıyasla makul bir ücret talep etmesini beklerler. Uygun ücretlendirme, güvenilir bir avukatın bir göstergesidir.

Ücretsiz Danışma Hizmeti

Pendik bölgesindeki güvendiğiniz avukat, ücretsiz danışma hizmeti sunmalıdır. Bu hizmet, müşterilerin avukatla tanışma ve davalarını tartışma fırsatı bulmasını sağlar.

Pendik bölgesindeki insanlar için güvenilir bir avukat bulmak her zaman önemlidir. Ancak, bir avukatla çalışmadan önce onunla tanışmak ve davalarınızı tartışmak isteyebilirsiniz. İşte bu noktada, ücretsiz danışma hizmeti sunan bir avukat size yardımcı olabilir.

Ücretsiz danışma hizmeti, müşterilerin avukatla tanışma ve onunla çalışma sürecini daha iyi anlamalarını sağlar. Bu hizmet sayesinde, avukatın uzmanlığı ve deneyimi hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve davalarınızı nasıl yöneteceğinizi tartışabilirsiniz.

Ayrıca, ücretsiz danışma hizmeti size avukatın kişilik ve iletişim becerilerini de değerlendirme fırsatı sunar. Bir avukatla çalışmak, güven ve uyum gerektiren bir süreçtir. Ücretsiz danışma hizmeti sayesinde, avukatın sizinle nasıl iletişim kurduğunu ve sizinle nasıl çalışacağını gözlemleyebilirsiniz.

Ücretsiz danışma hizmeti, aynı zamanda avukatın sizin davalarınıza nasıl yaklaşacağını ve size nasıl yardımcı olacağını da anlamanızı sağlar. Bu hizmet, avukatın sizinle çalışma konusundaki isteğini ve motivasyonunu da gösterir.

Özetle, Pendik bölgesindeki güvendiğiniz bir avukatın ücretsiz danışma hizmeti sunması önemlidir. Bu hizmet, müşterilerin avukatla tanışma ve davalarını tartışma fırsatı bulmasını sağlar. Ücretsiz danışma hizmeti sayesinde, avukatın uzmanlığı, deneyimi, kişilik ve iletişim becerilerini değerlendirebilir ve davalarınızı nasıl yöneteceğinizi tartışabilirsiniz.

Alanında Uzmanlık

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın alanında uzmanlaşmış olmasını ararlar. Özellikle aile hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat, boşanma davaları veya velayet konularında daha fazla güven sağlar.

Aile hukuku, evlilik, boşanma, çocuk velayeti ve mal paylaşımı gibi konuları kapsar. Bu tür davalar genellikle karmaşık ve hassas olabilir, bu nedenle bir avukatın aile hukuku konusunda uzmanlaşmış olması büyük bir avantajdır.

Alanında uzman bir avukat, Pendik bölgesindeki insanlara hukuki konularda rehberlik edebilir ve onlara en iyi çözümleri sunabilir. Boşanma davalarında, mal paylaşımında veya velayet konularında uzman bir avukat, müşterilerin haklarını korumak için gerekli adımları atabilir ve en iyi sonuçları elde etmek için mücadele edebilir.

Özetle, Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın alanında uzmanlaşmış olmasını ararlar. Aile hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat, boşanma davaları veya velayet konularında daha fazla güven sağlar ve müşterilere en iyi hukuki destek ve çözümleri sunabilir.

İyi İletişim Becerileri

İyi iletişim becerileri, Pendik bölgesindeki insanlar için oldukça önemlidir. İyi bir avukat, müşterilerle etkili bir şekilde iletişim kurabilir ve onları davaları hakkında düzenli olarak bilgilendirebilir.

İyi bir iletişim, avukatın müşterilerle güçlü bir bağ kurmasını sağlar. Müşteriler, avukatlarıyla açık ve anlaşılır bir şekilde iletişim kurabilmeyi ve sorularına hızlı bir şekilde cevap alabilmeyi beklerler. İyi bir avukat, müşterilerinin endişelerini anlar ve onları rahatlatıcı bilgilerle güncel tutar. Aynı zamanda, avukat müşterilerine davanın ilerleyişi hakkında düzenli olarak bilgi vererek onları sürecin bir parçası haline getirir.

İyi bir avukat, müvekkilinin haklarını ve hukuki durumunu anlamak için etkili bir iletişim kurar. Müşterilerin dava süreci hakkında bilgilendirilmesi, onların karar verme yeteneklerini artırır ve daha iyi bir sonuç elde etmelerine yardımcı olur. İyi bir iletişim, müşterilerin avukatlarına güvenmelerini sağlar ve bu da davalarının başarılı bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olur.

Özetlemek gerekirse, Pendik bölgesindeki insanlar için iyi iletişim becerilerine sahip bir avukat bulmak önemlidir. İyi bir avukat, müşterileriyle etkili bir şekilde iletişim kurabilir, onları bilgilendirebilir ve güvende hissettirebilir. İyi bir iletişim, müvekkilin dava sürecinde daha iyi bir deneyim yaşamasına ve daha olumlu sonuçlar elde etmesine yardımcı olur.

Güvenilirlik ve İtibar

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın güvenilirlik ve itibarına önem verirler. Güvenilir bir avukat, müşterilerin davalarda kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve itibarlı bir avukat, başarılı sonuçlar elde etme şansını artırır.

Pendik bölgesindeki insanlar için güvenilirlik ve itibar, avukat seçiminde en önemli faktörlerden biridir. Bir avukatın güvenilir olması, müşterilerin kendilerini davalarda güvende hissetmelerini sağlar. Güvenilir bir avukat, müşterilerin haklarını korur, adil bir şekilde davranır ve müşteri memnuniyetini ön planda tutar.

İtibarlı bir avukat, başarılı sonuçlar elde etme şansını artırır. Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın daha önceki başarılarına ve referanslarına önem verirler. İyi bir itibara sahip olan bir avukat, müşterilerin güvenini kazanır ve davalarında daha iyi sonuçlar elde etme şansını artırır.

Avukatın güvenilirlik ve itibarını değerlendirmek için, insanlar referansları ve incelemeleri dikkate alabilirler. Diğer müşterilerin deneyimlerini okuyarak ve geri bildirimlerini inceleyerek, avukatın güvenilirliği hakkında daha fazla bilgi edinebilirler.

Aynı zamanda, avukatın etik değerlere sahip olması da güvenilirlik ve itibarın bir göstergesidir. Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın müşterilerin haklarını korumasını ve adil bir şekilde davranmasını beklerler. Etik değerlere sahip bir avukat, müşterilerin güvenini kazanır ve itibarını artırır.

Etik Değerler

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın etik değerlere sahip olmasını beklerler. Etik değerlere sahip bir avukat, müşterilerin haklarını korur ve adil bir şekilde davranır. Etik değerler, bir avukatın mesleki sorumluluklarını yerine getirmesini sağlar ve müşterilere güven verir.

Etik değerler, avukatın dürüstlük, dürüstlük, adalet, gizlilik ve sadakat gibi temel prensiplerle hareket etmesini gerektirir. Bir avukatın etik değerlere sahip olması, müşterilerin haklarını korumasını ve adaleti sağlamasını sağlar. Aynı zamanda, etik değerlere sahip bir avukat, müvekkilinin çıkarlarını en üst düzeyde tutar ve onlara adil bir şekilde davranır.

Etik değerlere sahip bir avukat, mesleki etik kurallara uyar ve müvekkilinin güvenini kazanır. Müşteriler, avukatın kendilerini doğru bir şekilde temsil ettiğine ve adaleti sağlamak için ellerinden geleni yaptığına güvenebilirler. Aynı zamanda, etik değerlere sahip bir avukat, müvekkilinin mahremiyetini ve gizliliğini korur, bilgilerini güvende tutar ve gerektiğinde sadece izinleriyle paylaşır.

Etik değerlere sahip bir avukat, mesleki sorumluluklarını yerine getirir ve adaleti sağlamak için mücadele eder. Müşteriler, etik değerlere sahip bir avukatla çalışarak, haklarının korunacağından ve adil bir şekilde temsil edileceğinden emin olabilirler. Bu nedenle, Pendik bölgesindeki insanlar, etik değerlere sahip bir avukat arayışındadır ve bu özelliğe sahip bir avukatla çalışmayı tercih ederler.

Gizlilik ve Mahremiyet

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın gizlilik ve mahremiyet konusunda hassas olmasını beklerler. Avukat, müşterilerin kişisel bilgilerini ve davalarıyla ilgili bilgileri gizli tutmalıdır.

Pendik bölgesindeki insanlar için güvenilir bir avukat bulmak önemlidir. Bu nedenle, avukatın gizlilik ve mahremiyet konusunda hassas olması büyük bir önem taşır. İnsanlar, avukatlarına kişisel bilgilerini ve davalarıyla ilgili tüm bilgileri güvenle paylaşabilmek isterler.

Bir avukatın gizlilik ve mahremiyet konusunda hassas olması, müşterilerin güvenini kazanmasına yardımcı olur. Müşteriler, avukatlarına tamamen güvenebilmeli ve kendilerini rahat hissedebilmelidir. Avukat, müşterilerinin kişisel bilgilerini ve davalarıyla ilgili bilgileri gizli tutarak, müşterilerin mahremiyetini korur.

Avukatın gizlilik ve mahremiyet konusunda hassas olması, müşterilerin haklarını da korumasını sağlar. Müşteriler, avukatlarına sadece kendileriyle paylaşmak istedikleri bilgileri aktarabilir ve bu bilgilerin güvende olduğunu bilmek isterler. Bu sayede, müşterilerin mahremiyeti ve kişisel bilgileri korunmuş olur.

Pendik bölgesindeki insanlar için güvenilir bir avukat bulmak, gizlilik ve mahremiyet konusunda hassas olan bir avukatla çalışmayı gerektirir. Avukatın müşterilerin kişisel bilgilerini ve davalarıyla ilgili bilgileri gizli tutması, müşterilerin güvenini kazanmasına ve başarılı sonuçlar elde etmesine yardımcı olur.

Pendik bölgesindeki insanlar için güvenilir bir avukat bulmak önemlidir. Bu makalede, Pendik bölgesindeki insanlar tarafından güvenilen avukatları bulmak için kullanılabilecek bazı ipuçları ve öneriler tartışılacaktır.

Deneyimli avukatlar, Pendik bölgesindeki insanlar tarafından tercih edilen bir özelliktir. Deneyimli avukatlar, daha önce benzer davaları başarıyla yönetmiş ve müşterilere güven vermiştir.

Avukatın referansları ve incelemeleri, Pendik bölgesindeki insanlar için güvenilirlik göstergesi olabilir. İnsanlar, diğer müşterilerin deneyimlerini ve geri bildirimlerini dikkate alarak avukat seçimini yapabilirler.

Pendik bölgesindeki insanlar için uygun ücretlendirme önemlidir. İnsanlar, avukatın hizmetlerinin değerine kıyasla makul bir ücret talep etmesini beklerler. Uygun ücretlendirme, güvenilir bir avukatın bir göstergesidir.

Pendik bölgesindeki güvendiğiniz avukat, ücretsiz danışma hizmeti sunmalıdır. Bu hizmet, müşterilerin avukatla tanışma ve davalarını tartışma fırsatı bulmasını sağlar.

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın alanında uzmanlaşmış olmasını ararlar. Örneğin, aile hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat, boşanma davaları veya velayet konularında daha fazla güven sağlar.

İyi iletişim becerileri, Pendik bölgesindeki insanlar için önemlidir. İyi bir avukat, müşterilerle etkili bir şekilde iletişim kurabilir ve onları davaları hakkında düzenli olarak bilgilendirebilir.

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın güvenilirlik ve itibarına önem verirler. Güvenilir bir avukat, müşterilerin davalarda kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve itibarlı bir avukat, başarılı sonuçlar elde etme şansını artırır.

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın etik değerlere sahip olmasını beklerler. Etik değerlere sahip bir avukat, müşterilerin haklarını korur ve adil bir şekilde davranır.

Pendik bölgesindeki insanlar, avukatın gizlilik ve mahremiyet konusunda hassas olmasını beklerler. Avukat, müşterilerin kişisel bilgilerini ve davalarıyla ilgili bilgileri gizli tutmalıdır.

Detaylı bilgi ve danışmanlık almak için bizlere ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.

İstirdat Davası Nedir?

İstirdat davası, geri alma davası ismi ile de bilinmektedir. Bu dava, takipte itiraz sürelerini kaçıran, ya da itirazı kabul edilmeyen takip borçlusunun, yapmak zorunda kaldığı ödemeyi geri almak için açtığı bir davadır. İlamsız bir icra takibinin başlatılması için, takip alacaklısının fazla sayıda ya da sağlam deliller sunmasına gerek yoktur. Hatta teorik olarak hiçbir delil sunulmadan, sadece karşıdaki kişinin borçlu olduğu beyan edilerek ilamsız icra takibi başlatılması mümkündür. Bu durum karşısında, aslında borçlu olmayan pek çok kimse icra takipleri ile yüz yüze gelebilmektedir. Takibe süresinde itiraz edilmez ya da itiraz kabul edilmez ise, takip borçlusunun ödeme yapması gerekebilmektedir. Kimi zaman icra işlemleri sırasında borcun yanlış hesaplanması, aslında ödenmiş borçlar hakkında takip başlatılması gibi hususlar da istirdat davası açma gerekliliği doğurabilmektedir.

İcra takibi ile yüz yüze gelindiğinde atılacak en sağlıklı adım, derhal bir avukatta başvurularak süresinde ve yerinde itirazların yapılmasının sağlanmasıdır. Ancak takip borçlusu bunu herhangi bir neden ile yapmaz ise, aslında sahip olmadığı bir borç hakkında ödeme yapmak, ya da mallarının haczedilmesi riski ile yüz yüze gelebilir. Bu durumda istirdat davası açılması gerekir, bunun için mutlaka bir avukata başvurulmalıdır.

İstirdat davasında borçlu olmadığını, haksız bir icra ödemesi yapmak zorunda kaldığını ispat yükü davacıya aittir. Davacı, borcun aslında bulunmadığı hususunu ispat etmediği sürece, istirdat davasını kazanması mümkün değildir.

İstirdat Davası Nasıl Açılır?

İstirdat davası, süresi içinde görevli ve yetkili mahkemeye verilen istirdat dilekçesi ile açılır. Bu dilekçede takip sırasında yapılan ödemenin neden geçerli bir borca dayanmadığı hususu dile getirilir. İstirdat davası dilekçesinin başarılı olabilmesi için, doğru zamanda, doğru hukuki nedenlere dayanarak, doğru kanıtlar ile desteklenmiş bir dilekçe olması gereklidir. Dilekçede yapılan takibin niteliği, bu takibe dayanarak yapılan ödemelerin dayanaktan yoksunluğu, açık bir dille belirtilmelidir. Özellikle borcun geçersizliği ile ilgili ikna edici kanıtlar sunulması son derece önemlidir.  Dilekçede bu özelliklerden herhangi birinin eksikliği, davacı için hak kayıplarına sebep olacaktır. Bu nedenle istirdat davasının dilekçesi hazırlanırken, işini titizlik ile yapan bir avukat ile çalışılması büyük önem arz etmektedir. Aksi takdirde hak kayıplarına uğramak son derece olasıdır.

İstirdat Davası Hangi Borçlar İçin Açılır?

İstirdat davası, icra dairesine takip başlatılması nedeniyle ödenen ancak gerçekte bir borca dayanmayan bakiye için açılır. Bu davayı hakkında takip başlatılan kişi ya da ödeme yapmak zorunda kalan üçüncü kişi açabilir. İstirdat davasının açılabilmesi için bakiye miktar sınırlaması yoktur, herhangi bir miktar için açılması mümkündür. Ancak istirdat davası sonucunun istinaf ya da temyizde taşınabilmesi için bazı bakiye alacak sınırlamaları mevcuttur. Konusu Kanunda belirlenen sınırın altında kalan alacaklar için üst yargıya başvurmak mümkün değildir.

İstirdat Davasını Kimler Açabilir?

İstirdat davası, hem haksız bir takibin tarafı olan takip borçlusu hem de borçlu olmadığı halde ödeme yapmak zorunda kalan üçüncü kişi tarafından açılabilir. Kimi zaman aslında takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin malı da yanlışlıkla haczedilebilir. Bu durumda malı haczedilen kişi, satış işlemini engellemek için takibin tarafı olmadığı halde ödeme yapmak zorunda kalabilir. Bu durum ile karşı karşıya kalan üçüncü kişi de ödemesini geri alabilmek için istirdat davası açma yoluna başvurabilir.

Takip sırasında borcunun hesaplanmasında oluşan yanlışlıklar nedeni ile, gerçek borcundan fazla ödeme yapmak zorunda kalan borçlu da istirdat talebi ile dava açabilir.

İstirdat Davasının Açılması İçin Gerekli Dava Şartları Nelerdir?

İstirdat davası açmak için gerekli bazı dava şartları bulunmaktadır. Bu dava şartları şu şekilde sıralanabilir:

  • Davanın icra takibi devam ettiği sırada açılması gerekir.
  • Davanın cebri icra tehdidi altında yapılan ödemeyi geri almak amacı ile açılması gerekir. Kişi, kendiliğinden gerçekleştirdiği ödemeler için istirdat davası açamaz. Yapılan ödemenin cebri icra tehdidi altında gerçekleşmesi gereklidir.
  • Haksız bir takibin söz konusu olması gereklidir. Bunun için takibe konu borcun ya hiç var olmamış olması ya da daha önce ödenmiş olması gerekir. Gerçekteki borç miktarını aşan icra takipleri için de istirdat talebinde bulunulması mümkündür.
  • Dava, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmalıdır. Süresi geçtikten sonra dava açılması olanaklı değildir.

İstirdat Davası ile Menfi Tespit Davası Arasındaki Fark Nedir?

İstirdat davası, İcra İflas Kanunun 72. Maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Anılan bu hem istirdat, hem de menfi tespit davalarına ilişkin düzenlemeler yar almaktadır. Aynı madde altında düzenlenen bu iki davanın amacı aynı olsa da açılma zamanları farklıdır. Menfi tespit davaları takip devam ederken, ödeme yapılmadan önce haksız takipten kurtulmak amacı ile açılan davalardır. İstirdat davalarıysa haksız nedene dayanan ödemenin geri alınması için açılan davalardır. Yani her iki dava da haksız takipten kurtulmak amacı ile açılır, ancak menfi tespit davaları takip sona ermeden ve ödeme yapılmadan önce ödemenin gerçekleşmemesi için açılırken, istirdat davaları yapılan haksız ödemenin geri alınması için ödeme cebri icra tehdidi altında gerçekleştikten sonra açılmaktadır. Menfi tespit davası sırasında cebri icra tehdidi ile ödeme gerçekleşir ise, dava sona ermez, istirdat davasına dönüşür.

İstirdat Davasının Açılacağı Mahkeme Hangisidir?

İstirdat davası açılması için görevli mahkeme genel olarak Asliye Hukuk Mahkemesidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Ticaret Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi gibi özel görevli bir mahkemenin yetkisinde ise bu mahkemelerde de istirdat davasının açılması mümkündür. İstirdat davaları için yetkili mahkeme ise takibi yapan icra mahkemesinin bulunduğu yer mahkemesi yahut borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. İstirdat davasının her iki mahkemede de açılması mümkündür.

İstirdat Davası Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?

İstirdat davası zaman aşımı süresi bir yıldır. Bir yıllık istirdat davası zamanaşımı, davaya konu edilecek ödemenin yapıldığı günden başlar. Bu süre hak düşürücü süre niteliğine sahiptir, bir yıllık süre geçirildikten sonra istirdat talebinde bulunulması mümkün değildir. Bu nedenle haksız bir icra ödemesi yaptığını düşünen kişilerin en kısa sürede bir avukata başvurarak hukuki süreci başlatmaları yerinde olacaktır.

İstirdat Davası Yargıtay Kararları

İstirdat davaları ile ilgili en çok merak edilen hususlardan biri, menfi tespit davasının sonradan istirdat davasına dönüşmeyeceğidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na göre, takip devam ederken durdurmak ve borca itiraz etmek amacı ile menfi tespit davası açan davacının malları ile ilgili tedbir kararı alınmayabilir ve ödeme gerçekleşebilir. Bu durumda sonuçlanmamış menfi tespit davası, kendiliğinden istirdat davası halini alacaktır. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2017 / 918, K. 20200 / 472, T. 24.06.2020)

Yargıtay’ın bir diğer kararına göre, borç miktarının yanlış hesaplanmasına dayanarak fazla için istirdat davası açılabilir. Bu husus şikayet ile dile getirilmese dahi, süresi içinde istirdat davasına konu edilmesi mümkündür. Bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı yerinde değildir. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2021 / 1575, K. 2012 / 8864, T. 3.4.2021)

İsim Değiştirme Davası

İsim ve soy isim, kişiyi tanımlayan, onu başka kişilerden ayırt etmeye yarayan kelimelerdir. Bu kelimeler, kişinin toplum içinde nasıl anılacağını belirler. Bu nedenle isim ve soy ismin yanlış yazılmış olması, kişiyi toplum içinde utandıracak, gülünç, yanlış anlaşılmaya müsait niteliklere sahip olması, kişi üzerinde büyük strese yol açabilmektedir. Bu sebeple Türk Medeni Kanunu’nun ada ilişkin 27. Maddesinde, kişinin haklı bir sebebe dayanarak isim değiştirme davası açabileceği düzenlenmiştir. İsmin ya da soy ismin tamamen değiştirilmesi ancak mahkeme kararı ile olur. Ancak 6 Aralık 2022 tarihine kadar isim ya da soy isim yazılırken yapılan yazım hataları, il ve ilçe idare kuruluna yapılacak başvuru ile bir kereye özel değiştirilebilmektedir.

Yazım hatası dışında, ismin ya da soy ismin olumsuz anlamından dolayı değiştirilmek istemesi halinde isim değiştirme davası açılması gereklidir. İsim değiştirme davasının hızlı sonuçlanması ve haklı görülmesi için bir avukat ile çalışılması yerinde olacaktır. Velayet sahibi ebeveynler de çocuğun yüksek yararının söz konusu olduğu durumlarda isim değiştirme davası açabilme hakkına sahiptir.

İsim Değiştirme Davası Hangi Durumlarda Açılır?

İsim değiştirme davası, kişinin isminden ya da soy isminden dolayı toplum içinde zor durumda kaldığı, bunları değiştirmek için haklı sebebe sahip olduğu her durumda açılabilmektedir. Kişiler isimlerinin yanı sıra, gerekli hallerde soy isimlerinin de değiştirilmesi için dava açabilmektedir. Örneğin toplumsal hayatta ve iş hayatında eski eşinin soy ismi ile tanınan kadınlar, boşandıktan sonra da bu ismi kullanmak içim mahkemeye başvurabilir. Aynı şekilde, toplumda bu isimle tanındığı için evlendikten sonra eşinin soyadı ile birlikte değil, yalnızca kendi bekarlık soyadını kullanmak isteyen, isminin değişmesini istemeyen kadınların da isim değiştirme davası açması mümkündür.

İsim değiştirme davasının açılması için en yaygın sebep, kişinin isminden ötürü toplum içinde zorluk çekmesi ve utanç duyulacak durumlara düşmesidir. İsmin yazılışının ya da okunuşunun zor olması, genel ahlaka aykırı anlamlar taşıması gibi nedenler de isim değiştirme davası için haklı neden oluşturabilmektedir. Kimi isimler, Türkiye’de olmasa da yurt dışında orada yaşayan kişi için zorluk çıkarabilir ve hayatını sürdürmesini zorlaştırabilir. Örneğin ülkemizde sıklıkla kullanılan ve olumsuz bir anlama sahip olmayan Işıl ismi, yurt dışında Isil olarak yazılmakta ve ülkemizde IŞİD olarak bilinen terör örgütü için bir kısaltma olarak kullanılmaktadır. Bu durum vize başvurularında ya da yurt dışında yaşamlarını sürdürürken adı Işıl olan kimselere zorluk çıkarmaktadır. Bu nedenle özellikle son dönemde yurt dışında yaşamak ya da eğitim görmek isteyen Işıl isimli kimseler, sıklıkla isim değiştirme davası açmaktadır. Benzer biçimde ülkemizde cesur, yürekli kimse anlamına gelen ve pozitif çağrışımlar yapan Mert ismi, Fransızca argoda kullanılan dışkı kelimesi ile çok benzeşmektedir. Bu nedenle yaşamını Fransa’da sürdüren ve ismi ya da soy ismi Mert olan kişiler sıklıkla isim değiştirme davası açma yoluna gitmektedir.

Aile içinde doğan husumetlerden dolayı da kimi zaman isim ya da soy isim değişikliği için dava açılabilmektedir. Aileden bir kimsenin utanç verici bir suç işlemesi nedeni ile soy isim değişikliğine ilişkin dava açılabilmektedir. Aynı şekilde aile büyüklerinin işlediği suçlardan ya da negatif başka davranışlardan dolayı aynı ismi taşımak istemeyen genç aile üyeleri de isim değiştirme davası açma yoluna gidebilmektedir.

Yazım yanlışı içeren isimler, yeni çıkan Kararname ile 2023 yılının Aralık ayına kadar, mahkeme kararına gerek kalmaksızın yapılacak başvuru ile düzeltilebilmektedir.

İsim Değiştirme Davası Nasıl Açılır?

Toplumda isim değiştirme davasının ana babaya karşı açılacağı gibi yanlış bir algı oldukça yaygındır. Oysa bu dava, kişinin nüfus kaydında değişiklik yapılmasına ilişkin bir davadır. Bu nedenle davanın Nüfus Müdürlüğüne yöneltilmesi gereklidir. İsim değiştirme talebi, çocuğun üstün yararının bulunduğu durumlar hariç, ancak kişinin kendisi tarafından bizzat ya da vekil aracılığı ile yapılabilmektedir.  Bu dava, kişinin yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.

Dava açılırken dayanılan haklı sebeplerin gösterilmesi gereklidir. Eğer isim bariz biçimde gülünç ve genel ahlaka aykırı ise, bu sebebin belgeye dayandırılmasına gerek yoktur. Kişinin çevresinde başka bir isimle tanındığına dair tanık beyanları da delil olarak kullanılabilmektedir. Delil ve belgelerin en iyi biçimde düzenlenmesi ve en hızlı şekilde sonuç alınabilmesi için bir avukatla çalışılması tavsiye edilmektedir.

Türk Medeni Kanunu’nun 27. Maddesine göre, isim değişikliğinden zarar gören kimse kararın verilmesinin ardından bir yıl içinde mahkemeye başvurabilir. Üçüncü kişilerin bu haktan yararlanabilmesi için, isim değişikliğinin ilan edilmesi gereklidir. İsim değiştirmeye ilişkin olumlu hakim kararı alındıktan sonra, karar Basın İlan Kurumu tarafından ilan edilir. İlan, gazete ilanı biçiminde ya da internet üzerinden yapılabilmektedir. İlanın mahkemeye ulaştırılmasının ardından mahkeme, karar ve ilanı Nüfus Müdürlüğüne iletir. Daha sonra kişi birkaç hafta içinde yeni kimlik kartını alabilir. Soyadı değişikliğinde kişinin eşinin ve ergin olmayan çocuklarının da soyadına ilişkin nüfus kaydı değiştirilir.

İsim Değiştirme Davası Ne Kadar Sürer?

İsim değiştirme davası ne kadar sürer sorusu, genellikle bu davayı açmak isteyen kimselerin avukatlarına sordukları ilk sorulardan biridir. Bu sorunun cevabı, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin iş yoğunluğuna göre değişmektedir. Ancak bu davalar genellikle tek celse sonunda sonuçlanmaktadır. Bu nedenle genellikle davanın sonuçlanması ve yeni kimlik kartı alınması için gereken süre 2 ile 4 ay arasında değişiklik göstermektedir.

 İsim değiştirme davası bir avukat aracılığı ile açıldığı takdirde daha çabuk sonuca ulaşmaktadır. Davanın doğru mahkemeye, doğru deliller ile temellendirerek açıldığı takdirde, çok daha kısa sürede sonuç alınabilecektir.

İsim Değiştirme Davası Yargıtay Kararları

Küçükler için soy isim değişikliği konusu, pek çok farklı davaya konu olmuştur. Yargıtay, güncel bir kararında, annenin çocuğun soyadının kendi bekarlık soyadı ile değiştirilmesine ilişkin talebini kabul etmiştir. Yargıtay kararında, velayet hakkının tek başına annede bulunmasının çocuğu soy adını değiştirme yetkisini anneye sağlamadığını, ancak çocuğun üstün yararının söz konusu olduğu hallerde böyle bir değişiklik yapılabileceğini belirtmiştir. Somut olayda baba ile çocuk uzun zamanda görüşmemektedir, çocuğun ifadesine ve uzman görüşlerine göre anne ve çocuğun farklı isimlerinin olması çocuk için günlük hayatta zorluk çıkarmaktadır. Çocuk, okulda arkadaşları tarafından bu farklılıktan dolayı alay konusu olduğu yönünde ifade vermiştir. Bu nedenle Yargıtay, çocuğun üstün yararını gözeterek soy isminin annesini soy ismi ile değiştirilmesini uygun bulmuştur. ( Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2021/1042, K. 11.3.2021 )

Ancak annenin çocuğun soy isminin değiştirilmesine ilişkin taleplerinin kabul görmediği bazı kararlar da bulunmaktadır. Örneğin Yargıtay bir başka güncel kararında velayet hakkı sahibi olan ikinci evliliğini yapmış annenin, çocuğunun kendisi ve ikinci evlilikten olan kardeşleri ile aynı soyadını taşımasına ilişkin talebini, çocuğun üstün yararı bulunmadığı gerekçesi ile reddetmiştir. Yargıtay’ın söz konusu başka bir erkeğin soyadı olduğu takdirde çocuğun soyadının değiştirilmesine ilişkin daha katı bir tutum takındığı görülmektedir. ( Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E.  2020/2199, K. 2020/3166 )

İmar Planının İptali Davası

İmar planının iptali davaları idare hukuku içerisinde çözüme kavuşturulan bir uyuşmazlıktır. İmar planları devlet veya kamu tüzel kişileri tarafından oluşturulur ve uygulamaya geçirilir. Bu ilişkinin bir tarafı devlet olduğu için yaşanan uyuşmazlıklar idare hukuku kapsamına girer. İmar düzenlemeleri kamu yararı kapsamında şehirlerde genellikle belediyeler tarafından yapılmaktadır. İmar ve fen işleri müdürlüklerinde bulunan teknik kadrolar ile imar planları oluşturulur ve uygulamalar hayata geçirilir.

İmar planının iptali davaları da genel anlamda idare hukukunda belirtilen iptal sebepleridir. Bunlar idari işlemin unsurları olup unsurlarda yaşanan eksiklik ve hukuka aykırılıklar sebebiyle gündeme gelir. İdari işlemin unsurları 5 tanedir. Bu unsurlar; yetki, şekil, unsur, sebep, konu ve amaçtır. İmar planının iptali davası da idari işlemin bu unsurlarının birinde meydana gelen hukuka aykırılıktan dolayı açılır. İmar planının iptali davası idari yargılama usulüne tabi bir davadır. Hukuk veya ceza davalarından farklı olarak idare hukukuna tabi bir dava türüdür.

İmar planının iptali davası sonucunda yapılan incelemeler ilgili kişinin menfaatleri gözetilerek yapılmalıdır. İdare tarafından vatandaşlar herhangi bir hak ihlaline uğratılmamalıdır. İmara açılan bölgelerde vatandaşların mülkiyetinde bulunan taşınmazlar olabilir. Bu şahsi mülkiyette bulunan arazilerin imar planına dahil edilmesi sürecinde yaşanan hukuki uyuşmazlıklar ve hak ihlalleri imar planının iptali davasının konusunu oluşturmaktadır.

İmar Planı Nedir

İmar planları belediyeler tarafından kamu yararı için oluşturulan plan ve projelerdir. İmar planı oluşturulurken arazi ve adaların yollar ile ilgili durumu göz önünde bulundurulur. Yola olan cephelerin korunması amaçlanır, kamu yararı için arazilerin üzerine sosyal ve kültürel tesislerin inşa edilmesi amaçlanır. Bu alanlara örnek vermek gerekirse parklar, bahçeler, yeşil alanlar, stadyumlar, çocuk parkları, sahiller, plajlar, mezar yerleri gibi kamu hizmetine sunulan alanlar ve yapılardır.

İmar planı yapılırken bölgenin krokisi, topoğrafyası ve haritası kullanılır. Hangi bölgeye hangi tesisin yapılabilir olması plan içerisine dahil edilir. Bu sebeple bölgenin coğrafi şekilleri oldukça önemlidir. Örnek vermek gerekirse spor komplekslerinin inşa edileceği bir alanın düz olması gerekir. Engebeli ve eğimli arazilerin imar planına spor kompleksleri dahil edilemez.

İmar planı yapılırken farklı ölçekli haritalardan yararlanılır. Farklı ölçekli haritalar üzerinde kadastral durumlar göz önünde bulundurularak çizimler ve hesaplamalar yapılır.

İmar planında, krokisi çizilen alanın içerisinde bulunan adaların durumu, yola olan cepheleri, yolların düzeni vs. gibi düzenlemeler görülür.

İmar planının; mekânsal strateji planları, çevre imar planları, nazım imar planları, uygulama imar planları, mevzi imar planları, revizyon imar planları gibi farklı türleri vardır.

İmar planı kararları ve uygulamaları ilgili belediye tarafından alınır. Belediye meclisinde onaylanır ve sonrasında yürürlüğe girer. İmar planları yapılırken çevre düzenlemeleri göz önünde bulundurulur.

İmar Planı Türleri

Mekânsal strateji planları çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından tanımlanmıştır. Buna göre sosyal ve çevre stratejilerinin mekanlar ile birleştirilmesini projelendiren imar planlarıdır.

Çevre imar planı; ülkenin ve bulunduğu bölgenin planlarına uygun olarak konut yapılması, sanayi bölgesinin belirlenmesi, tarım, turizm gibi alanların çizildiği planlardır.

Nazım imar planı; arazilerin kullanım kararlarının ölçekli olarak belirlendiği imar planlarıdır. Bu planda nüfus yoğunluğu ve ulaşım sistemleri gibi sosyolojik veriler gösterilir.

Uygulama imar planı; nazım imar planında belirtilen ölçeklere göre yapılan plandır. Araziye yapılacak yapının şartları bu planda yer alır.

Mevzi imar planı, henüz imara açılmamış bölgeleri veya mevcut imar planının sosyolojik açıdan yetersiz kalması durumunda ortaya çıkar.

Revizyon imar planı; revizyon genel anlamıyla yeniden inceleme anlamına gelmektedir. İmar planında revizyon da mevcut planın farklı sebeplerden ötürü yetersiz kalması veya imar uygulamalarında problemler yaşanması sebebiyle yeniden gözden geçirilmesi anlamına gelmektedir.

Hukuka Aykırı İmar Planı

İmar planları yapılırken belediyeler tarafından titiz ve hassas çalışmalar yürütülmelidir. Aksi halde yaşanabilecek bazı durumlar imar planlarında hukuka aykırı durumlar meydana getirebilecektir. Hukuka aykırı yapılmış olan imar planında bu durumu konunun ilgilisi olan vatandaşlar ileri sürebilir. İmar planında yaşanan bir hukuksuzluğa maruz kalan vatandaşlar idare mahkemelerinde hukuk mücadelesi verirken mutlaka uzman bir avukattan yardım almalıdır. İdare hukuku alanında kendini yetiştirmiş uzman bir avukat müvekkilinin her türlü menfaat kaybına uğramasını engelleyecektir. İmar hukuku karışık ve çok yönlü bir hukuk dalıdır. Vatandaşların tek başlarına mevzuata ve izlenecek usule hâkim olması oldukça zordur. İmar hukuku 3194 Sayılı İmar Kanunu’nda düzenleme altına alınmıştır.

İmar Planının İptali

İmar planının iptali davası idari işlemin unsurlarında bir hukuka aykırılık bulunması halinde açılır. İmar planının iptali davası yasal prosedür olarak 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa tabidir. İdari yargılama usulü kanununa göre idareye karşı bir iptal davası açılabilmesi için öncelikle hukuka aykırı bir işlem bulunması gerekir. İmar planında hukuka aykırılığın öne sürülebilmesi için de bazı esaslı nedenlerin öne sürülmesi gerekir. İmar planları genellikle bir şehir veya ilçede insanların sosyal imkanlardan yararlanması için yani kamu yararını tesis etmek amacıyla yapılır. Bir imar planında kamu yararı bulunmadığı hukuka aykırılık noktasında öne sürülebilir.

İmar planları ilgili çalışanlar tarafından hazırlandıktan sonra belediye meclisinin onayından geçer. Meclis onayından geçmeyen bir imar planının hukuka aykırılığı ileri sürülebilir. İmar planının iptali davası açmak için yapılan imar planına önceden itiraz etmek bir dava şartı değildir. İtiraz edilmeden de imar planının iptali davası açılabilir.

İmar planının iptali davasını açma konusunda kanunen hakkı bulunanlar, konuyla ilgisi bulunan tüm gerçek [1]ve tüzel kişilerdir. Yalnızca belli kişiler lehine bu hak kanunen sınırlandırılmamıştır.

İmar planının iptali davası açılmasının belli bir zamanaşımı süresi vardır. Şöyle ki imar planı belediye meclisinden onay aldıktan sonra askıya çıkarılır. İşte iptal davası açmak için bu askıya çıkarılma süresinden itibaren 60 gün süre vardır.

İmar planının iptali davası bir idare hukuku müessesesidir. Bu sebeple kanunen gösterilen görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Belediyeler tarafından yapılan imar planlarında iptal davaları idare mahkemelerinde açılır. Ancak bakanlık düzeyinde yapılan imar planlarında ise görevli mahkeme doğrudan Danıştay’dır.

İmar planının iptali davasında yetkili mahkeme ise genellikle bu uyuşmazlığın konusu taşınmazlar olduğundan taşınmazın bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.

İdare hukuku diğer hukuk dallarına göre çalışılması biraz daha riskli ve zor bir alandır. Çünkü taraflardan birisi devlet tüzel kişiliğidir.

Devlet kamu yararı ve üstün devlet menfaatleri gibi gerekçelere dayanarak bu ilişkinin güçlü tarafı olabilir. Ancak bir hukuk devleti içerisinde vatandaşlar özgürce haklarını arayabilmeli, uyuşmazlık yaşadığı kişi Devlet tüzel kişiliği bile olsa hukuksal mücadelesini bağımsız ve tarafsız mahkemelerde verebilmelidir. İdare hukuku alanında uzman bir avukattan dava veya danışmanlık hizmeti alınması da vatandaşların hak ihlali yaşamamaları açısından önemlidir. Zamanaşımı süreleri ve yargılama usulünün eksiksiz bir şekilde yürütülmesi davada başarılı sonuç alınması için son derece önemlidir.

[1] Danıştay 6. Daire 2013/4085 E. Ve 2014/3607 K. Sayılı kararında davacının mülkiyeti altında bulunan taşınmazın imar planına girmesi durumunda imar planının iptali istemiyle dava açılmıştır.

Geçit Hakkı

Geçit hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Geçit Hakları başlıklı 747 ve 748. Maddelerinde düzenleme alanı bulmuştur

Geçit Hakkı Nedir?

Geçit hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Geçit Hakları ana başlığı altında zorunlu geçit ve diğer geçit hakları alt başlıkları altında 747 ve 748. maddelerde açıklanmıştır.

Zorunlu Geçit başlıklı 747. madde uyarınca taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından talep edebilecektir. Bu hak ilk önce kendisinden bu geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen komşuya karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana karşı kullanılacaktır, zorunlu geçit hakkı verilirken iki tarafın da menfaati gözetilecektir.

Geçit hakkı yenilik doğuran bir hak olarak ihtiyaç sahibine irtifak hakkı kurulmasını isteme hakkı sağlamaktadır. Bu hak geçit ihtiyacı bulunan taşınmazın mülkiyetine bağlı olacaktır. Hak sahibi malikin geçit irtifakı talep etmesi durumunda yükümlü taşınmaz maliki geçit irtifakı kurmakla yükümlüdür.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Diğer Geçit Hakları başlıklı 748. maddesinde ise zorunlu olmayan diğer geçit hakları belirtilmiştir. İlgili hüküm uyarınca taşınmaz malikinin taşınmazını işletme veya iyileştirme ya da taşınmazı üzerinde yapı yapma amacıyla komşu taşınmaza geçici olarak girme hakkı ile tarla yolu, hayvan sulama yolu, kış geçidi, tomruk kaydırma yolu ve oluğu ve bunlara benzer diğer geçitler özel konun hükümlerine tabi olacaktır. Özel kanun hükmü olmadığı takdirde yerel adet uygulanacaktır. Bu kapsamda doğrudan doğruya kanundan kaynaklanan geçit hakları tapu kütüğüne tescil edilmeksizin doğacaktır. Ancak bunlardan sürekli nitelikte olan geçit hakları beyanlar sütununda gösterilecektir.

Geçit Hakkı Şartları Nelerdir?

Geçit hakkı istenebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca şu şartların gerçekleşmesi gerekmektedir:

  • Geçit hakkı isteyen taşınmaz malikinin genel yola çıkmak için yeterli bir geçidi bulunmamalıdır. Hiç geçit bulunmaması ya da mevcut geçidin ihtiyacı karşılayamaması buna örnek sayılacaktır.
  • Taşınmazların durumu ve maliklerin uğrayacakları zararlar göz önünde tutularak, geçit hakkının başka bir komşudan talep edilememesi gerekmektedir. Bu kapsamda bu hak ilk önce kendisinden bu geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen ve en az zarar görecek olan taşınmaz sahibine karşı kullanılacaktır.
  • Geçit isteyen kişi, geçit hakkı vermekle yükümlü olan taşınmaz malikine fedakarlığı karşılığında tam bir denkleştirme bedeli ödemelidir.

Bu şartların gerçekleşmesiyle birlikte kendisinden geçit talep edilen taşınmazın maliki bu hakkın kullanılması üzerine doğan borcunu rızası ile ifa etmek isterse hazırlanacak resmi senette geçidin yeri ve denkleştirme bedelinin miktarı belirtilmelidir. Malik burada ayrıca irtifakın tescilini talep etmelidir. Bu talep sonucunda tapu siciline yapılacak tescil ile geçit irtifakı doğacaktır. Bu kapsamda hem geçit irtifakını sağlayacak taşınmaz sayfasına hem de geçit irtifakı verilecek taşınmaz sayfalarına geçit hakkı için kayıt yapılacaktır.

Geçit Hakkı Davası

Geçit hakkı talebinde bulunacak olan taşınmaz maliki geçit irtifakı borcunu yerine getirmekten kaçınan taşınmaz yükümlüsüne karşı dava açabilecektir. Geçit irtifakı talep eden taşınmaz sahibi burada irtifak hakkının mahkemece kurulabilmesi için dava ikame edebilecektir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 780. maddesinde de bu husus açıklanmıştır. İlgili hüküm uyarınca irtifak hakkının kurulabilmesi için tapu kütüğüne tescil şarttır. Ayrıca irtifak hakkının kazanılmasında ve tescilinde aksi öngörülmüş olmadıkça taşınmaz mülkiyetine ilişkin hükümler uygulanacaktır. Bu yollama kapsamında geçit hakkı sahibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 716. maddesi uyarınca geçit hakkının kendisine verilmesi adına dava açacak ve geçit hakkının tanınmasını mahkemeden talep edecektir. Bu madde uyarınca kararının kesinleşmesiyle geçit irtifakı kurulmuş olacaktır. Böylelikle ilgili taşınmaz sahibi, geçit hakkı sahibi olacaktır.

Bir geçit irtifakını mahkeme kararına dayanarak kazanacak olan geçit hakkı sahibi kişi geçit irtifakına ilişkin tescili tapuda doğrudan doğruya yaptırabilecektir.

Geçit Hakkı Davası Nasıl Açılır?

Geçit hakkına ilişkin olarak dava açılabilmesi için birtakım şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlardan ilki geçit hakkı kurulacak taşınmazın tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi olmasıdır.

Uygulamada tapusuz taşınmazı malik olarak kullanan kişinin dava açması veya aleyhine geçit irtifakı tesis edilecek taşınmazın tapusuz olması halinde dava hemen reddedilmeyip davacıya gerekirse tapusuz taşınmazının tapulu hale getirilmesi için yetki ve süre verilmektedir.

Davanın açılmasına ilişkin ikinci şart ise geçit yapılmasına ilişkin ihtiyaçtır. Geçit hakkı verilebilmesi için yukarıda da belirtildiği üzere geçit ihtiyacı duyan taşınmazın ya genel yola hiç bağlantısı olmamalı ya da yeteri kadar bağlantısı bulunmamalıdır. Bir aracın geçemeyeceği kadar küçük bir patika yolunun olması hali dahi ihtiyaca işaret edebilmektedir.

Davanın açılmasına ilişkin üçüncü şart ise geçit verilecek taşınmaz malikinin bu zorunluluğa katlanması karşısında mahkemenin belirleyeceği miktarın ödenmesidir. Zorunlu geçide ilişkin bedel mahkemece yapılacak keşif ve teknik bilirkişilerin raporları ile belirlenecektir. Tespit edilecek geçit hakkına ilişkin bedel mahkemenin belirlediği süre içinde mahkeme veznesine veya başkaca belirlenen bir yere depo edilmelidir.

Yukarıda sayılanlara ek olarak kurulacak geçidin en az zarar verecek şekilde kurulması, genel yola ulaşacak şekilde kesintisiz yapılması; aleyhine yapılacak taşınmazın kullanım şeklinin ve taşınmazın bütünlüğünün bozulmasının engellenmesi gerekmektedir.

Ayrıca geçit yapılacak taşınmazın Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu kapsamında olup olmadığı da dikkate alınmalı ve Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’na geçit izni verilmesinin bir sorun teşkil edip etmediği sorulmalıdır.

Geçit Hakkı Davası Tarafları

Geçit hakkına ilişkin olarak açılacak davada taraflar davacı ve davalı olacaktır. Geçit irtifakının kurulmasında davacı lehine geçit verilmesini isteyen taşınmazın tapu kaydındaki sahibidir. Taşınmazın sahibi gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilecektir. Davalı ise aleyhine geçit irtifakı tesis edilecek taşınmaz veya taşınmazların tapuda gösterilen sahipleridir. Taşınmazın paylı veya elbirliği mülkiyetine tabi olması durumunda tüm malikler davada yer almalıdır.

Dava açıldıktan sonra taşınmaz veya taşınmazların satılması, bağışlanması sebepleriyle el değiştirmesi halinde dava yeni taşınmaz sahiplerine yöneltilerek devam etmelidir. Ayrıca aleyhine geçit hakkı tesis edilecek taşınmazın üzerinde başkaca ayni hak sahipleri varsa bu kişiler de davaya dahil edilmelidir.

Geçit İrtifakı Davası Yetkili ve Görevli Mahkeme

Geçit hakkına ilişkin olarak açılacak davada yetkili ve görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca malvarlığına ilişkin davalarda dava konusunun değerine ve miktarına bakılmaksızın; şahıs varlığına ilişkin davalarda ise aksine bir düzenleme olmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevli olacaktır. Zorunlu geçit ve buna ilişkin geçit irtifakının kurulmasının sağlanmasında tam bir bedel karşılığında geçit verilmesi talep edilebileceğinden konusu malvarlığı olacak ve bu davalarda asliye hukuk mahkemesinde dava ikame edilecektir.

Geçit irtifakının kurulmasında yetkili mahkeme ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun taşınmaz aynından doğan davalarda yetki başlıklı 12. maddesi uyarınca geçit irtifakı hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olacaktır. Yukarıda belirtilenlerden hareketle geçit irtifakı verilmesini isteyen kişi taşınmazın bulunduğu yer asliye mahkemesinden geçit irtifakı kurulması talepli dava açabilecektir.

Geçit hakkı ve buna ilişkin tescil ve dava süreçleri taşınmazına geçit hakkı tesis edilmesini isteyecek kişiler açısından büyük öneme sahiptir. Geçit irtifakının kurulması süreçlerinde hak kaybına engel olmak adına alanında uzman ve tecrübeli avukatlarla çalışılmalıdır. Otluoğlu Hukuk olarak sizlere Geçit Hakkı konusunda uzman ve tecrübeli avukat kadromuzla hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktayız. Ayrıntılı bilgi için İletişim kısmında yer alan destek hattımız ve e-posta adresimiz aracılığıyla tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. İletişim adreslerimizi kullanarak randevu almak istediğiniz konuyu tarafımıza ilettiğiniz takdirde ön bilgilendirme alabilir ve randevu tarihinizi belirleyebilirsiniz.

El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men-i Davası)

El atmanın önlenmesi davası malikin mülkiyet hakkına ve zilyetliğine karşı devam eden bir saldırının önlenmesini sağlamaktadır.

El Atmanın Önlenmesi Davası Nedir?

Malike karşı malikin mülkiyet hakkından doğan yetkilerini kullanmasını haksız olarak güçleştiren hallerin varlığı durumunda müdahalenin men-i davası maliki bu saldırıya karşı koruma imkânı verir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683’üncü maddesinde mülkiyet kavramından bahsedilmiştir. Bu kavrama ilişkin tanım uyarınca bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeni sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.

Ancak bu kullanma, yararlanma, tasarrufta bulunma yetkisinin haksız bir biçimde ihlal edilmesi durumunda, malik malını haksız bir biçimde elinde bulunduran kişiye karşı her türlü haksız el atmanın önlenmesi davası açabilecektir. Bu dava hem taşınırlar hem de taşınmazlar için ikame edilebilecektir.

El atma hali, doğrudan doğruya bir insan fiilinden meydana gelebileceği gibi davalının kendi iradesiyle yarattığı bir durum ile malikin mülkiyet hakkını kısıtladığı bir hal olarak da görünebilecektir. Bu müdahale olumlu ya da olumsuz bir davranışın eseri olarak meydana gelebilecektir.

El atmanın önlenmesi davası için davalının kullanma, yararlanma, tasarrufta bulunma yetkisini kusurlu bir şekilde ihlal etmesi gerekmemektedir. El atmayı gerçekleştiren kişi kusurlu olmasa dahi adına dava ikame edilebilecektir. Ancak malikin el atmaya katlanma yükümlülüğünün varlığı dahilinde, malik artık müdahalenin men-i davası açamayacaktır. Bu katlanma yükümlülüğü ayni bir haktan, kişisel bir haktan, komşuluk hukukundan veya kamu hukukundan doğabilecektir. Örneğin; Bir geçit irtifakının verilmesine bağlı olarak uyuşmazlığa konu bahçenin malikinin bir irtifak hakkı sağlamış olması sebebiyle bu el atmaya katlanması gerekecektir.

Müdahalenin men-i davasına konu olabilecek hususlar sıralandığında;

  • Satış vaadi sözleşmesi sonucu, almayı vaat eden kişinin o şeye dair haksız el atması,
  • Geçit hakkı vb. irtifak hakkı sahibi olmayan kişinin taşınmaz üzerinde geçit geçirmesi,
  • Yol olarak bırakılan taşınmaza balkon çıkıntısı ve merdiven yapılması[1]
  • Başkasına ait çilek tarlasında yer alan çileklerin toplanması

Bu hususlara örnek gösterilebilir.

El atmanın önlenmesi davasında malik, mülkiyet hakkını ve vuku bulan saldırıyı ispat etmek zorundadır. Saldırının haklılığına ilişkin itirazı yapacak taraf ise davalıdır. Burada davalı malikin müdahaleye katlanma yükümlülüğünü ispat etmelidir.

Müdahalenin men-i davasında davacı mülkiyet hakkı haksız bir biçimde saldırıya uğramış malik olacaktır. Bağımsız mülkiyet hakkı sahibi malikin yanısıra paylı ve elbirliği halinde mülkiyet hakkı sahibi olan kişi de mülkiyet hakkına karşı haksız saldırı karşısında dava ikame edebilecektir. Paylı mülkiyet hakkına sahip paydaş kendi payı için müdahalenin men-i davası ikame edebileceği gibi malın tamamı bakımından da bölünemeyen menfaatlerde diğer paydaşları temsil yoluyla tek başına dava ikame edebilecektir. Mülkiyet hakkı sahiplerinin yanısıra sınırlı ayni hak sahipleri de (intifa, geçit, rehin vb. haklar) dava ikame edebilecektir. Bu davada davalı ise haksız olarak malikin mülkiyet hakkına müdahalede bulunan kişidir. Ancak kişi şahsi bir hakkı veya kanunun verdiği yetkiyi öne sürerek malda zilyet olanlara karşı bu dava ikame edilemeyecektir. Müdahaleyi salt olarak gerçekleştirenlerin yanısıra müdahalenin gerçekleşmesine teşvik eden kişilere karşı da davalı sıfatıyla dava ikame edilmesi mümkün olacaktır.

Devletin haksız müdahalesi olması halinde bu dava kamulaştırmasız el atma hükümlerine göre çözülecektir. Devlet arazisine müdahale edilmesi halinde burada hazine davacı olarak haksız bir biçimde müdahalede bulunan kişilere karşı dava ikame edecektir.

Müdahalenin men-i davasının paylı mülkiyete tabi bir taşınmaz üzerinde hak sahibi olan paydaşlar arasında dermayan edilmesi halinde ilk olarak paylı mülkiyete tabi taşınmazın kullanımına ilişkin bir anlaşma olup olmadığı incelenecektir. Paydaşlar arasında belirli bir anlaşmanın var olmaması halinde, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca müdahalenin men-i davasının yerine Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzalei Şüyu) davası açılması gerekmektedir.

El Atmanın Önlenmesi ve Ecrimisil

El atmanın önlenmesi davası sonucu mülkiyet hakkı saldırıya uğramış malik malın haksız bir biçimde kullanımı sebebiyle kullanan kişiden geçmişe dönük malın kullanılmasına bağlı bir bedel talep edebilecektir. Bu bedel ecrimisil olarak anılır. Davacı el müdahalenin men-i davasının yanısıra ecrimisil davasına ilişkin taleplerini de birlikte ikame edebilecektir.

Ecrimisilin davacı tarafından talep edilebilmesi için birincil olarak taşınmaz üzerinde hak sahibi olan kişinin taşınmazı kötü niyetli ve haksız bir biçimde işgal edilmiş olmalıdır. Yani taşınmazı işgal eden kişi bu işgalin haksız olduğu bilerek bu eylemi gerçekleştirmelidir. Örneğin; tarlaya ekilen ürünlerin başka bir kişiye ait olunduğu bilindiği halde tarlaya girilip bu ürünlerin hasadı gerçekleştiriliyorsa artık ortada ecrimisil talebi yapılabilecek bir husus söz konusudur.

Müdahalenin men-i kapsamında kişinin haksız işgaline son vermesi adına haksız işgalde bulunan kişiye ihtar gönderilmesi hakkında kanuni bir zorunluluk bulunmasa da haksız işgalde bulunan şahsa bu eylemi sona erdirmesi için ihtarda bulunulabilir. İhtar çekilmesiyle birlikte artık davacının zararı ve buna ilişkin faizlerin hesaplanma tarihi ihtar çekilmesiyle birlikte başlayacaktır.

Ecrimisil taşınmazın imar durumu, yüzölçümü, niteliksel özellikleri, bir tarım arazisi olması halinde verimli olup olmadığı, kamu hizmetlerinden yararlanıp yararlanmama durumu, bulunduğu konumu, mevcut kira gelirleri dikkate alınarak hesaplanacaktır. Burada belirlemenin kapsamı ürünlerden faydalanılması, o şey üzerinden başka bir ilişki kurularak para kazanılması gibi haller dikkate alınarak belirlenecektir.

El Atmanın Önlenmesi Davası Zamanaşımı

El atmanın önlenmesi davası ayni bir dava olması sebebiyle herhangi bir zamanaşımına tabi olmayacaktır. Ancak bu dava saldırı veya saldırı tehlikesi devam ederken açılabilecektir. Ancak saldırının bir zarara sebep olmuş olması halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72’nci maddesinde belirtilen Haksız Fiilde Zamanaşımı hükümlerine tabi olacaktır. İlgili hüküm uyarınca tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacaktır.

Ecrimisile ilişkin taleplerde Yargıtay tarafından gösterilen içtihatlar doğrultusunda zamanaşımı beş yıl olarak belirtilmiştir. Zamanaşımına ilişkin beş yıllık süre, ecrimisil davasının açıldığı tarih itibarıyla geriye doğru hesaplanacaktır.

Müdahalenin Men-i Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme

El atmanın önlenmesi davasında görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Dava konusunun bir taşınmaz olması halinde yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda bahsolunduğu üzere kesin yetki şartı uyarınca yerleşim yeri mahkemesi yetkili olacaktır. Taşınmazın Kat Mülkiyeti Kanunu’na tabi bağımsız bölüm olması halinde Sulh Hukuk Mahkemeleri görev yapacaktır. Kamu kurum ve kuruluşları, hazine ve devlet gibi tarafların olması halinde dava yukarıda da bahsedildiği üzere kamulaştırmasız el atma nezdinde İdare Mahkemelerinde görülecektir.

Yukarıda hukuki açıdan önem ihtiva eden el atmanın önlenmesi davası (müdahalenin men-i davası) genel bir çerçeveyle açıklanmıştır. El atmanın önlenmesi davası (müdahalenin men-i davası) hususu oldukça önemli ve hukuki danışmanlık alınması gereken başlıca konulardan biridir. Daha fazla bilgi ve danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

[1] Yarg. 14.HD 18.1.2012 15393/461

Oretra