Vasiyetnamenin iptali davası ölüme bağlı tasarruflardan birisi olan vasiyetnamenin yani miras bırakanın yaptığı tek taraflı bir hukuki işlem olan vasiyetin iptali konusunu ele alan bir davadır. Vasiyetnamenin tek taraflı bir muamele olmasının neticesi olarak da vasiyetnamenin geçerli olması için karşı tarafa ulaşmasına gerek görülmemektedir. Bu nedenle de miras bırakan, her vakit düzenlemiş olduğu vasiyetnameden geri dönebilmekte özgürdür. Vasiyetname yapabilmek için on beş yaşını doldurmuş olmak ve ayırt etme gücüne haiz olmak gerekmektedir.
Kanunumuzda vasiyetname için üç değişik biçim düzenlenmiştir. Bunlar; resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve en son olarak da mecburi şartlarda yapılan sözlü vasiyetnamelerdir. Vasiyetnamenin iptali davası açabilmek için öncelikle elinizde bu şartlara uygun olarak düzenlenmiş bir vasiyetname olması gerekmektedir. Resmi vasiyetnameler, iki tanığın katılmış olduğu devletin sorumlu kıldığı memurlar tarafınca düzenlenen ve kanunumuzdaki vasiyetname düzenleme yöntemlerinden en güvenli olanıdır. El yazılı vasiyetnameler ise vasiyetnamenin yapıldığı ay, sene ve gün gösterilerek başından sonuna kadar miras bırakan tarafınca el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış vasiyetname çeşididir. En rahat ve basit vasiyetname düzen şekli el yazılı vasiyetnamedir. Kanunumuzdaki son vasiyetname şekli ise sözlü vasiyetnamedir. Sözlü vasiyetname, yakın ölüm tehlikesi, rahatsızlık ve harp şeklinde mucizevi durumlardan ötürü miras bırakanın resmi ya da el yazılı vasiyetname yapamadığı durumlarda vasiyetini sözlü olarak iki tanığa aktardığı vasiyetname türüdür. Miras bırakan vasiyetini tanıklara aktardıktan sonrasında tanıklar kısa bir müddet içinde miras bırakanın beyanına uygun ve paralel olarak bir vasiyetname yazmaları yahut yazdırmaları gerekmektedir. Yalnızca olağanüstü sayılan koşullarda yapılabilmesinden ötürü sözlü vasiyetname özel şartlarda düzenlenen bir vasiyetname türüdür. Vasiyetnamenin iptali davası da bu şartlara uymayan, ya da makalemizde belirtilecek diğer hususlara aykırılık taşıyan durumlarda açılabilen bir dava türüdür.
Vasiyetnamenin İptali Davası Sebepleri Nelerdir
Vasiyetnamenin iptali davası açılması hukuka aykırı bir vasiyetnamenin iptali için elzemdir. Hukuki olarak sıhhatli halde kurulmayan veya bünyesinde eksiklikler barındıran vasiyetnameler kendiliğinden geçersiz sayılmazlar. Mahkeme tarafınca iptal sonucu verilmediği müddetçe vasiyetname geçerliliğini korumaya devam eder. Kanun koyucunun ölüme bağlı tasarrufları bu halde düzenlemesindeki amacı mirasçıların miras bırakanın son isteklerini yerine getirmek isteyebileceklerini düşünmesidir. Miras bırakan hayatta iken vasiyetnamesinden istediği vakit dönebildiği için mirasçıların, miras bırakan hayattayken vasiyetnamenin iptalini isteyebilme hakları bulunmamaktadır.
Medeni Kanunumuzda ölüme bağlı tasarrufların iptal edilebilmesi için dört sebep sayılmıştır ve bu sebepler dışındaki bir sebebe dayanarak iptal davası açılamamaktadır. Bu sebeplere dayanan iptal davaları şu şekildedir; miras bırakanın ehliyetsiz olmasından kaynaklı vasiyetnamenin iptali davası, hukuka ve ahlaka aykırılık nedeniyle vasiyetnamenin iptali davası, biçim eksikliği nedeniyle vasiyetnamenin iptali davası ve ölüme bağlı tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma ve zorlama sonucunda vasiyetnamenin iptali davası.
İptal sebeplerine ayrı ayrı bakacak olursak, vasiyetnamenin, vasiyetname düzenlenmiş olduğu sırada ehliyeti olmayan şahıs tarafınca yapılması iptal sebebidir. Aranan koşul düzenlenme anında ehliyetinin olup olmadığıdır. Vasiyetname düzenlendikten sonrasında miras bırakanın ehliyetini kaybetmesi vasiyetnameyi geçersiz hale getirmeyecektir. Ya da düzen anında ehliyetinin olmayıp ondan sonra yeterlik kazanırsa miras bırakan vasiyetnameyi geçerli hale getirmek bekliyorsa vasiyetnameyi gerekli şartları sağladıktan sonra tekrar yapması gerekmektedir.
Hukuka ve ahlaka aykırı olarak meydana getirilen her muamele şeklinde vasiyetname de geçersizdir. Hakim önüne gelen vasiyetnameyi değerlendirirken kendi terbiye anlayışı çerçevesinde değil, toplumun geneli tarafınca düşünülen objektif terbiye anlayışına uygun olarak hareket eder. Ayrıca vasiyetnamenin emredici hukuk kurallarına ve tabii ki kamu düzenine de aykırı olmaması gerekmektedir.
Vasiyetnamenin iptali için bir öteki sebep ise miras bırakanın yanılma, aldatma, korkutma ya da zorlama ile iradesinin sakatlanarak vasiyetnameyi düzenlemiş olmasıdır. Burada iradesi sakatlanan miras bırakan ya korkutma ya da zorlamada olduğu şeklinde bilincinde olarak yahut yanılma ve aldatmada olduğu şeklinde bilincinde olmayarak ortaya çıkan kararı istememesine karşın vasiyetnameyi düzenlemektedir. İrade sakatlığı nedeniyle vasiyetnamenin iptali davası açabilmeniz için irade sakatlığına sebep olan fiil ile vasiyetnamenin düzenlenmesi içinde uygun illiyet bağının varlığı şarttır.
Vasiyetnamenin iptali davası hakkındaki son sebebimiz ise vasiyetnamenin, kanunda öngörülen biçim şartlarına uymadan yapılmasıdır. Örneğin resmi vasiyetnameler iki tanığın katılmasıyla noter, sulh hakimi ya da kanunda kendisine bu yetki verilmiş resmi makam ve daireler tarafınca düzenlenir ve miras bırakan tanıklara kazandırmada bulunamaz yahut mirasçıları vasiyetnameye şahit olarak katılamazlar. Bu sebeple sorumlu resmi makam tarafınca düzenlenmeyen, tanıklara kazandırmada bulunan yahut şahit olarak katılamayacak kişilerin şahit olarak bulunmuş olduğu ortamda düzenlenen vasiyetnemeler iptal edilebilecektir.
Vasiyetname İptal Davası ve Sonuçları
Hukuki olarak geçersiz sayılan vasiyetnamenin iptal edilebilmesi ancak ve ancak vasiyetnamenin iptali davası açılması gerekmektedir. Aksi takdirde vasiyetname geçerli olmaya devam edecektir. Vasiyetnamenin iptali davası bozucu yenilik doğuran bir dava çeşididir. Verilen iptal sonucu geçmişe etki ederek hüküm doğurur. İptal davalarında yetkili ve sorumlu mahkemeler ise miras bırakanın ölmeden önceki son ikametgahının bağlı bulunmuş olduğu yer asliye hukuk mahkemeleridir.
Vasiyetnamenin iptali davası vasiyetnamenin iptal edilmesinde yararı bulunan mirasçılar ya da kendisi lehine vasiyet meydana getirilen kişiler açabilirler. İptal davasını açabilecek kişiler kanunda belirlenmiş olan sayıdadır. Bu sebeple her ne kadar miras bırakanın ya da onun mirasçılarının alacaklılarının ya da borçlularının yararı var şeklinde görünse de bu kişiler iptal davası açamamaktadırlar. Ayrıca vasiyeti yerine getirme görevlisi de iptal davası açma hakkına haiz değildir. İptal davasının davalı tarafı ise iptali istenen vasiyetnameden fayda sağlayan kişilerdir.
Vasiyetnamenin iptali davası açabilmek için kanunda hak düşürücü süreler öngörülmüştür ve bu süreler içinde dava açılmadığı takdirde ilgililerin dava açma hakkı ortadan kalkmaktadır. İlk hak düşürücü süre olarak vasiyetnamenin ve vasiyetnamenin iptalini gerektiren sebebin ortaya çıkmasından itibaren geçerli olan bir yıllık süredir. Diğer süreler ise iyiniyetli davalılara karşı vasiyetnamenin açılmasından itibaren on sene ve iyiniyetli olmayan davalılara karşı da yirmi yıldır. Bu sürelerin tek istisnası ile iptal durumu def’i yöntemiyle her vakit söylenebilmektedir. Davacının iptal def’ini öne sürebilmesi için def’i beyanında bulunanın tereke eşyasına zilyet olması gerekmektedir.
Vasiyetnamenin iptali davası konusunda davayı inceleyen mahkeme iptal hükmü verirse vasiyetname asla yapılmamış hükmünde olur. Vasiyetnamenin tamamının iptal edilmiş olduğu durumda ortada meydana getirilen başka bir vasiyetname yok ise miras yasal mirasçılara geçer. Eğer iptal edilenden daha öncesinde düzenlenmiş bir vasiyetname varsa bu defa düzenlenmiş fakat sonradan dönülmüş olan bu ilk vasiyetname geçerli olur. Vasiyetnamenin tamamının iptali istenebilmesi mümkün olduğu gibi yalnızca bir kısmının da iptali istenebilir. Bu durumda iptali istenen kısım iptal edilirken kalan kısım geçerliliğini korumaya devam edecektir. İrade sakatlığı ya da hukuka ve ahlaka aykırılık nedeniyle vasiyetnamenin bir kısmının iptali istendiği durumda ise şayet hukuka ve ahlaka aykırı ya da irade sakatlığı altında düzenlenen kısım ile vasiyetnamedeki öteki tasarruflar içinde bir rabıta bulunmuyorsa yalnızca iptali istenen kısım iptal olunur. Vasiyetnamenin iptali davası hakkında verilecek karar ise yalnızca davanın tarafları hakkındaki yargı ve netice doğurur. Bu sebeple iptal davası açmayan mirasçı mirastan faydalanamazken aleyhine dava açılmayan kişiler ise mirastan yararlanmaya devam ederler.