İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİNİN HAKLARI

İşçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinin bitimiyle birlikte tarafların birtakım hak ve yükümlülükleri sona ererken, bunun karşılığında bazı hak ve yükümlülükler de doğabilmektedir. İşçi açısından bakarsak, iş sözleşmesinin bitimi nedeniyle artık işveren adına iş görme gibi bir yükümlülüğü söz konusu olmayacaktır ama bununla birlikte işverenden çalıştığı döneme dair işçilik alacaklarını talep hakkı doğacaktır. Eğer fesih işveren tarafından gerçekleştirilmişse işçi bunun haksız bir fesih olduğunu düşünüyorsa, feshin geçersizliğinin tespiti için dava açabilir. İşçinin bu sebeple sahip olduğu hakları, işten çıkarılan işçinin hakları başlığı altında inceleyelim.

FESHİN GEÇERSİZLİĞİNİN TESPİTİ (İŞE İADE)

İşten çıkarılan işçinin haklarından biri, feshin geçersiz olduğunu düşünüyorsa, bunun ispatı için açacağı feshin geçersizliğinin tespiti davasıdır. Uygulamada işe iade davası olarak da bilinen bu dava ile, işçi kendisinin işten çıkarılmasına neden olan fesih işleminin geçersizliğinin tespitini ister. Kanunen bu davalarda işçi feshin geçersiz olduğunu ispatlamakla yükümlü değildir, aksine işveren yapılan fesih işleminin geçerli olduğunu ispatlamakla yükümlüdür. Bu durum işçinin kendisinden daha güçlü bir durumda olan işverene karşı korunması ilkesinin bir sonucudur.

Yapılacak yargılama sonucunda mahkemece feshin geçersiz olduğuna karar verilirse işverence yapılan fesih yapılmamış gibi işçinin iş sözleşmesi devam eder. Bu davayla birlikte işçi, işveren yanında çalışmaya devam etme hakkı kazanır. Bununla birlikte bazı başka maddi haklar da elde eder. Bu haklar şöyledir:

BOŞTA GEÇEN SÜRE ALACAĞI

Boşta geçen süre alacağı, işçinin işe iade davasında verilen karar kesinleşinceye kadar geçen süre için işçiye çalışmadığı sürenin karşılığı olarak ödenen bir tazminattır. İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, işe iade kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer hakları ödenir. Bu nedenle, işçiye ödenecek tazminat hesaplanırken işçinin ücretine, işveren tarafından kendisine sağlanan diğer yardımların da maddi karşılığı eklenir. Bu yardımlar, işçinin işe gidiş gelişte kullandığı servis veya işveren tarafından yol masrafı olabileceği gibi, işyerinde yemek veriliyorsa bu yemeğin karşılığı olabilir. İşçinin brüt ücretine bu yardımların da karşılığı eklenerek bulunacak brüt ücretten sigorta ve vergi kesintileri yapılarak bulunacak net ücret işçiye ödenecektir.

Kanunen işçiye en fazla dört aylık ücreti tutarında ödeme yapılabilecektir. Bu nedenle işe iade sürecinin dört ayı geçmesi halinde dahi en fazla dört aylık ödeme yapılacaktır. Süreç dört aydan daha kısa bir süre içinde sonuçlanırsa, bu durumda işçinin bu süre için hak edeceği ücret hesaplanır. Örneğin 3 ay içinde işe iade kararı çıkarsa bu durumda 3 aylık süre için boşta geçen süre alacağı hesaplanır.

İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATI

İşe iade davalarında mahkemece feshin geçersizliğine karar verilir ve işçinin çalışmadan geçirdiği sürenin karşılığı olarak boşta geçen süre tazminatı belirlenir. Bu halde işçi tarafından işe başlatılmak üzere işverene başvuru yapılması gerekir. İşveren tarafından bu başvuru uyarınca işçi bir ay içerisinde işe başlatılmaz ise boşta geçen süre tazminatına ek olarak ayrıca işe başlatmama tazminatı da ödenir. Boşta geçen süre tazminatından farklı olarak, işe başlatmama tazminatı işverence işçinin işe başlatılmaması halinde söz konusu olur. Boşta geçen süre tazminatı ise mahkemece feshin geçersizliğine karar verilirse hak kazanılır.

İş Kanunu’na göre, işveren tarafından işçi işe başlatılmazsa işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödenir. Kanun burada ödenecek miktarın takdirini mahkemeye bırakmıştır. Bu hususta Yargıtay kararları uyarınca;

* 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4 aylık,
* 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5 aylık,
* 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık

Ücret, işçiye işe başlatmama tazminatı olarak ödenir. Ücretin hesaplanmasında işçinin davayı açtığı tarihteki ücreti esas alınır ve bu tazminattan yalnızca damga vergisi kesintisi yapılır. İşe başlatmama tazminatı, gelir vergisi ve sigorta kesintilerinden muaftır.

İşverence işçinin işe başlatılmaması halinde bu durumda işçinin boşta geçen süresi de işverenin yanında çalışmış gibi kabul edilerek işçinin çalışma süresine eklenir. Bu durumda işçinin duruma göre kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı gibi alacakları söz konusu olabilmektedir. İşe başlatılmama halinde, bahsettiğimiz bu hakların yanında, işçinin işveren yanında çalışmasına bağlı olarak işçilik alacaklarını da talep edebilecektir. Şimdi bunlara bakalım.

İŞÇİLİK ALACAKLARI

Kıdem tazminatı: İşçinin işveren yanında çalışması bir yıldan fazla ise işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Kıdem tazminatı, işçinin son aldığı aylık brüt ücretinin kıdem süresi ile çarpılmasıyla hesaplanır.

İhbar tazminatı: İşveren işçinin sözleşmesini ihbar süresini beklemeden feshetmişse işçi ihbar tazminatına hak kazanır. İhbar tazminatı yalnızca belirsiz süreli iş sözleşmelerinde söz konusu olup işçinin aylık brüt ücretinin ihbar süresine denk gelen karşılığından gelir ve damga vergilerinin kesilmesiyle hesaplanır.

Fazla mesai ücreti alacağı: İşçi işyerinde haftalık yasal çalışma süresinden (45 saat) fazla çalışmış ve bunun karşılığı işverence kendisine ödenmemişse fazla mesai ücreti alacağı söz konusu olur. Fazla mesai ücreti, işçinin aylık brüt ücretinin saatlik değerinin %50 zamlı bedeli üzerinden işçinin fazla çalıştığı saat süresiyle çarpılarak hesaplanır. Hesaplanan ücretten sigorta ve gelir-damga vergisi kesintileri yapılır.

Hafta tatili ücreti alacağı: İşçi hafta tatillerinde de çalışmış ancak karşılığı işverence kendisine ödenmemişse hafta tatili ücretine hak kazanır. Hafta tatili ücreti, işçinin bir günlük çalışma ücretinin %50 zamlı halinin de eklenmesi ile hesaplanır. Yani toplamda işçinin bir günlük çalışma ücretinin 1,5 katı üzerinden sigorta ve gelir-damga vergisi kesintileri yapılarak hafta tatili ücreti alacağı hesaplanır.

UBGT ücreti alacağı: Ulusal bayram ve genel tatil (UBGT) ücreti alacağı, işçinin resmi ve dini bayram ve tatil günlerinde çalışması ve karşılığının ödenmemesi halinde söz konusu olur. Bu ücret, işçinin bir günlük çalışma ücretinin %50 zamlı halinin de eklenmesi ile hesaplanır. Yani toplamda işçinin bir günlük çalışma ücretinin 1,5 katı üzerinden sigorta ve gelir-damga vergisi kesintileri yapılarak UBGT ücreti alacağı hesaplanır.

Yıllık izin ücreti alacağı: İşveren yanında bir yıl çalışan işçi, çalıştığı bir yılın karşılığı olarak ücretli izin yapma hakkı kazanır. Yani çalışmasa dahi çalışmadığı için ücretinden bir kesinti olmaz, çalışmış gibi o günün karşılığı olarak ücret alır. Bu ücret, işçinin aylık brüt ücretinin kullanılmayan izin süresine denk gelen karşılığı üzerinden hesaplanır ve sigorta ile gelir-damga vergisi kesintileri yapılır.

AGİ ücreti alacağı: Asgari geçim indirimi (AGİ), işçinin brüt ücretinden yapılan gelir ve damga vergisi kesintilerinin belirli bir kısmının işçiye iade edilmesidir. İşçinin yıllık brüt ücretinin işçinin aile durumuna göre belirli bir yüzde oranında indirim yapılmasıyla hesaplanır. Eğer bu indirim yapılmaksızın işçiye net ücret ödemesi yapılıyorsa bu durumda işçi AGİ ücreti alacağına hak kazanır.

Bu yazı işten çıkarılan işçilerin hakları hakkında genel bir bilgi verilmesi amacıyla yazılmış olup hukuki tavsiye içermemektedir. İşten çıkarılan işçilerin hakları ve benzeri diğer konularda tarafların hukuki açıdan bir mağduriyet ve hak kaybı yaşamamaları için uzman bir İş Hukuku avukatından profesyonel hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.