İşçinin Tutanağı İmzalamaması
İş yerinde tutanak ve savunma alınması konuları, tarafımıza sıklıkla gelen sorular arasındadır. Tutanak kavramı ya da bir diğer adıyla zabıt, tespit edilen bir durumun yazılı olarak belgelendirilmesi ve bu amaçla tespit edenler tarafından hazırlanıp imzalanan bir belge türüdür. Tutanaklar, zapt edenler tarafından açık ve sade bir şekilde, objektif olarak durumu netleştiren belgelerdir. Hukuki anlamda ise tutanakların, aksi ispatlanana dek geçerliliği olduğu kabul edilmektedir. Tutanak, tarafların imza etmesi şartı ile bu geçerliliğini korumaktadır. Resmi bir belge olarak kabul gören tutanak, kişisel görüş ve yorumlara yer verilmeksizin sade ve anlaşılır bir dille tutulmalıdır. Kaleme alınırken sayfaların tek yüzüne tutulması gereken bu resmi belge, bir sayfadan fazla olması durumunda her sayfada taraf imzalarını ve sayfanın üst kısımlarında sayfa numaralarını belirten sayıları içermek zorundadır. Üzerinde oynama yapılmaması gereken tutanakta ekleme yahut çıkarma işlemi yapılmamaktadır. Yanlış yazılan bir ifade ya da kelime olması durumunda sabit ve tek bir çizgi ile üzeri çizilen ifadenin yanına doğrusu yazılmak suretiyle düzeltme yapılabilir.
İş yerinde tutanak ve savunma da yukarıda bahsetmiş olduğumuz tutanak kapsamında sayılan resmi belgelerdendir. Tutanak; genel olarak toplantılarda, maddi hasarlı trafik kazalarında, resmi dairelerde meydana gelen olaylarda tutulmaktadır. İş hayatında işçi hakkında tutulan tutanak işçinin aleyhine bir durumu, işçinin cezayı gerektirecek ya da uyarılmasına sebebiyet verecek bir davranışı kayıt altına almak amacı güdülerek tutulmaktadır. Bu anlamda iş yerinde tutanak ve savunma işçi hakkında sorun çıkaracak bir durumun varlığı nedeniyle meydana gelmektedir. İş Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca işçi fiillerinin cezalandırılabilmesi bazı durumlarda yazılı olarak gerçekleştirilmiş bir uyarıya tabi iken bazı durumlarda ise işçinin doğrudan cezalandırılması mümkün görülmüştür. İşte bu gibi önceden uyarılması şartı taşıyan durumların ispatı, resmi belge niteliğinde olan bir tutanağın imza edilmesi şeklinde gerçekleşir. Aynı ağırlığa sahip olmayan işçi fiillerinin bu kapsamda aynı sonuca neden olmaması olağan bir sonuçtur. Tutanak tutulması da bu nedenle önem taşımaktadır. İş yerinde tutanak ve savunma işçinin davranışının kayda alınması, işverenin ise bu davranışa bağlanacak yaptırımı uygulayabilmesi için bir gerekliliktir. Tutanak bu anlamda, verilecek olan cezanın nedenini oluşturmaktadır.
İşçi Hakkında Tutanak Tutulması
İş yerinde tutanak ve savunma alınması durumları genel olarak işçinin işe geç kalması, izinsiz ve mazereti olmaksızın iş yerine gelmemesi devamsızlık yapmış olması, iş yerinde kavgaya karışması hallerinde gerçekleşmektedir. Özellikle iş yerinde kavgaya karışan işçi ya da işçilerin bu durumlarının tutanakla tespit edilmesi şarttır. Tutulan tutanakta olay günü ve saati, tutanak tutulmasını gerektiren olay ve davranış, olay yeri, olaya tanık olan diğer işçilerin imzası ve en önemlisi de fiili gerçekleştiren işçinin imzasının bulunması gerekmektedir. Tutanağa konu edilen olayı gerçekleştiren işçinin imzasının alınması suretiyle tutulan tutanağın varlığı, işverenin lehine bir durum oluşturacaktır. Zira tutanağın, hukuki niteliği itibariyle resmi ve aksi ispat edilene kadar geçerli kabul edilen bir belge olması nedeniyle bu belgede işçinin imzasının varlığı belgenin işveren açısından niteliğini artıracaktır.
İş Kanunu’nda bazı durumlarda işçinin yazılı olarak bilgilendirilmesi şartı koşulmuştur. Bu bağlamda kanun uyarınca yazılı bildirimin zorunlu tutulduğu durumlarda işçinin işveren tarafından sözlü olarak uyarılmasının hukuki bir süreçte herhangi bir anlamı bulunmamaktadır. Usulüne uyulmaksızın yapılmış olan bildirimin ya da tutulan tutanağın hiçbir hükmü bulunmayacaktır. Ancak aksi durumda yani usulüne uygun olarak tutanak tutulması durumunda işçinin davranışı resmi olarak kayıt altına alınmış olacaktır. Bu takdirde, İş Kanunu uyarınca diğer şartların da varlığı halinde işveren işçinin iş sözleşmesini sonlandırabilecektir. İş yerinde tutanak ve savunma alınması işverenin ve işçinin dikkatle bu süreci yürütmesi gerekmektedir.
İşçinin Tutanağı İmzalamaması
İş yerinde tutanak ve savunma gibi durumlarda işçinin tutanağı imzalamaması ile karşı karşıya kalınabilmektedir. İşçinin tutanağı imzalamaktan kaçınmasının birden fazla nedeni olabilir. Bunlara örnek vermek gerekirse, işçi tutanağın içeriğinde yazılanların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek imzadan kaçınabilir. Bir diğer örnek ise aslında hiç yaşanmamış bir olayın tutanak ile yaşanmış gibi gösterilerek işçiye imza ettirilmek istenmesi durumu olabilir. İşverenler işçilerin iş akdini sonlandırma amacıyla bu tarz bir yola başvurabilmektedir. İşte bu ve bunlar gibi gerekçelere dayanarak işçinin tutanağı imzalamaması gibi bir durumla karşı karşıya kalınabilmektedir. Bu durumlarda işçinin zorlanması gibi bir durum söz konusu olmamaktadır. Zira işçinin imzalamaması halinde dahi tutanak geçerliliğini koruyacaktır. Tutanak ile tespiti sağlanmış olan fiili durumun geçerliliği, işçinin imzasından bağımsızdır. İş yerinde tutanak ve savunma alınması gereken fiilin gerçekleşmesi işveren ve tanıkların imzası ile ispatlanabilir hale gelecektir. Bu anlamda işçinin imzasının varlığı ve yokluğu arasında çok fark oluşmayacaktır. Zira, işçinin imza atmadığı tutanakta işe geç geldiğine ilişkin diğer işçilerin ve işverenin imzasının bulunması durumun ispatı için fazlasıyla yeterli olacaktır. Sonuç olarak işçinin imzasının varlığı somut olaya göre değişiklik gösterecek bir durum olarak karşımıza gelmektedir.
İşçinin tutanağı imzalamaktan kaçınması ya da aksi olarak imzalamış olmasının somut olayın niteliğine göre değişeceğini belirttik. Tutanağın işçi tarafından imzalanmış olması ileride oluşabilecek ve işçinin inkarına yol açabilecek durumların olasılığını en aza indirgeyecektir. Doğaldır ki, işçinin bizzat imzalamış olduğu bir belgeyi inkar etmesi gibi bir durum söz konusu olamayacaktır. Ancak imzalamadığı bir belgeyi de imzalaması için baskı yapmak işverene herhangi bir yarar sağlamayacaktır. Bu noktada işverenin yapması gereken en önemli şey işçinin imzalamadığı tutanağı işçiye tebliğ etmektir. İçeriği hakkında bilgilendirilen işçiye İş Kanunu uyarınca öngörülen yaptırımların uygulanmasının önünde bir engel kalmayacaktır.
Üç Tutanak İle İşten Çıkarma
İş yerinde tutanak ve savunma alınması gereken bir olay yaşayan işçi ve işveren bu durumu fiili bir tespit sonucunda tutanağa bağlayabilirler. İşverenin ya da iş yeri sorumlusu olarak belirlenmiş olan vekilin işçi ya da işçiler hakkında belirli durumlarda düzenlediği tutanaklar sonucunda uyarılar verilebilmektedir. İşçinin uyarı almasına sebep olan davranışlar bu kişiler tarafından işçiye uyarı verilmesine temel teşkil etmektedir.
İş yerlerinde işçiler hakkında tutulan ve işçi özlük dosyalarına işlenmekte olan bu uyarılar belirli bir sayıya ulaştığında işçinin iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilebilmektedir. Uygulamada 3 tutanak ile işten çıkarma ya da tazminatsız işten çıkarma olarak bilinen bu durumun aslen belirli bir sayıya tekabül etmediğini söylemekte fayda bulunmaktadır. Zira bu ihtar sayısı işçinin personel dosyasındaki performans ve diğer özelliklerine de bakılarak karar verilen bir durumdan ibarettir. İş Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca da net olarak bir sayıya bağlanmamış olan tutanak ve ihtar sonucunda uyarı alan işçinin iş akdinin sonlandırılması da mümkündür. İş yerinde kavgaya karışan ya da mazeretsiz olarak devamsızlık yapan işçisiyle ilgili tutanak tutan işverenlerin ya da kendisi hakkında haksız tutanak tutulmak suretiyle iş akdi sonlandırılan işçinin profesyonel ve deneyimli bir iş hukuku avukatıyla çalışması hak kayıplarına uğramamak adına büyük önem taşımaktadır.