Göçmen Kaçakçılığı Suçu

Göçmen kaçakçılığı suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti başlığı altında, 79. maddede düzenlenmiştir.

Göçmen Kaçakçılığı Nedir?

Göçmen kaçakçılığı suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla yasal olmayan yollardan; bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan, Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan kişi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacaktır.

Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Şartları

Göçmen kaçakçılığı suçu için korunan hukuki değer ekonomik faaliyette bulunma hakkı ve göçmenlerin vücut bütünlüğü, onuru ve malvarlığıdır. Kaçak yollarla ülkelere sokulan göçmenler ucuz işgücü yaramakta ve ülkelerin serbest piyasa ekonomisini bozmaktadır, bu sebeple de birçok ülkenin kendi vatandaşı işsiz kalmaktadır. İşletmelerin göçmenleri kayıt dışı istidam etmesiyle de birçok işletme diğer işletmeler karşısında avantajlı duruma geçerek hasız rekabete yol açmaktadır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde açıklanan bu suçun doğması için zararın veya somut bir tehlikenin doğması gerekmemektedir. Kanunda sayılan suça elverişli fiillerin gerçekleştirilmesiyle suç oluşacaktır. Yani, yasadışı yollarla bir yabancının ülkeye sokulma sı veya ülkede kalmasına imkan sağlanması ya da bir Türk vatandaşının veya yabancının yurt dışına çıkmasına olanak sağlanması gibi tipik hareketlerin yapılmasıyla suç gerçekleşecektir.

Yukarıda da belirtildiği üzere bu suç yalnızca 79. Maddede sayılan üç hareketten en az birinin gerçekleştirilmesiyle işlenebilecektir. Aynı zamanda suç fail tarafından icrai ve ihmali hareketlerle gerçekleştirilebilecektir. İhmali hareketle işlenmesine örnek olarak sınırda görev yapan memurların ülkeye giren kaçak göçmenlere göz yummaları gösterilebilecektir.

Göçmen kaçakçılığı suçunun nitelikli hali olan suçun mağdurların hayati bakımından tehlike oluşturması neticeli bir suç olduğundan ihmali hareketle işlenmesi kabul edilemeyecektir.

Bu suçun faili herkes olabilecektir. Burada failin Türk vatandaşı veya yabancı olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Ancak göçmen kaçaklığına ilişkin suç teşkil eden fiiller çoğu zaman örgütlü bir biçimde işlenmektedir. Ancak suçun oluşması için örgüt faaliyetleri kapsamında işlenmesi şart değildir. Bu suçun nitelikli hali kapsamında fark yaratacaktır.

Bir kamu görevlisinin bu suçu işlemesi halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma başlıklı 266. maddesi uyarınca göçmen kaçakçılığından verilecek ceza üçte biri oranında arttırılacaktır. Ayrıca bu suçun faili yalnızca gerçek kişiler olabileceğinden tüzel kişilerin bu suçu işlemesi halinde tüzel kişi için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 60. maddesinde belirtilen güvenlik tedbirleri uygulama alanı bulacaktır.

Göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru toplumu oluşturan herkes ve göçmenlerdir. Burada toplumun ekonomik faaliyette bulunma hakkı ve kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı ihlal edilirken göçmenlerin de vücut bütünlükleri, onurları ve malvarlığı değerleri ihlal edilmektedir. Bu suçun mağduru herkes olabilecekse de mağdurun sağ bir insan olması şarttır. Tek bir mağdur olsa dahi bu suç oluşmuş sayılacaktır.

Bu suçun oluşması için gerçekleştirilebilecek olan ilk elverişli hareket bir yabancıyı yasal olmayan yollardan ülkeye sokmaktır. Burada öncelikle mağdur göçmenin yabancı olması gerekmektedir Çifte vatandaşlık da dahil olmak üzere Türk vatandaşlığı olan mağdur yabancı sayılmayacaktır. Ülkeye yasa dışı giriş, giriş yapılan devletin yasal giriş için gerekli şartlarına uymaksızın sınır geçmek olarak tanımlanmıştır. Bu kişi fail tarafından kara, deniz ve havayolu kullanılarak ülkeye getirilebilecektir. Her ne kadar fiil olarak “ülkeye sokmak”tan bahsedilmiş olsa da fail tarafından yabancıların bizzat ülkeye sokulmuş olması gerekmemektedir. Failin maddi menfaat karşılığında göçmenlere yasal olmayan yolları göstermesi veya bu kişilere araç temin etmesiyle de suç oluşacaktır. Failin yabancıların ülkeye yasadışı girişini temin etmesi yeterli sayılacaktır.

Bu suçun oluşması için gerçekleştirilebilecek ikinci elverişli hareket ise bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasına imkan sağlamaktır. Burada mağdur ve suçun konusu yalnızca yabancı olabilecektir. Bu fiil iki şekilde gerçekleştirilebilecektir. Birincisi yasa dışı bir şekilde ülkeye girmiş olan bir yabancının himaye edilmesidir. İkincisi ise, ülkeye yasaya uygun yollarla girmiş olsa da ikamet veya çalışma izni olmayan ve vize süresi de bitmiş bir yabancının sınır dışı edilmemesini sağlamak adına ona barınma, iş vb. imkanlar verilerek himaye edilmesidir. Burada imkanın yalnızca maddi anlamda olması gerekmemektedir. Burada failin yabancıya Türkiye’de kalmasına yönelik uygun ortamı oluşturulması veya yasal olmayan işlemleri gerçekleştirilmesi suçun tamamlanması açısından yeterli sayılacaktır.

Bu suçun oluşması için gerçekleştirilebilecek üçüncü elverişli hareket ise Türk vatandaşı veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkan sağlamaktır. Burada suçun mağduru ve konusu hem Türk vatandaşı hem de yabancı olabilecektir. Burada imkan sağlamadan kasıt göçmenin yurt dışına yasal olmayan yollardan çıkması için gerçekleştirilen her türlü faaliyettir. Sınır kapılarından başka yerlerden bu kişilerin çıkarılması veya gerekli belgeler ibraz edilmeden sınır kapısından çıkarılması tipik hareketlerden olacaktır. Ayrıca yabancılar için bu suçun oluşabilmesi adına yabancının hukuka uygun yollarla ülkeye girip girmediğinin önemi yoktur.

Göçmen kaçakçılığı suçu için manevi unsur kasttır. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün olmayacaktır. Salt kast bu suç için yeterli olmayıp ayrıca failin bunu doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla hareket etmesi gerekmektedir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Nitelikli Haller

Göçmen kaçakçılığı suçu için nitelikli haller 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkralarında açıklanmıştır. (2) numaralı fıkra uyarınca suçun mağdurların hayatı bakımından bir tehlike oluşturması veya onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi halinde faile verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar arttırılacaktır. Burada soyut tehlike olan göçmen kaçakçılığı suçu mağdurun hayatı bakımından tehlike oluşturması halinde neticesi daha ağır olacağından fail daha ağır bir cezayla cezalandırılacaktır. Örnek olarak mağdurlarda yaralanma veya ölme olasılığı yaratmaya elverişli koşulların bulunması örnek gösterilebilecektir.

Suçun mağdurların onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi ise diğer bir nitelikli halden cezalandırmayı gerektiren olgudur. Buna örnek olarak göçmenlerde korku, ıstırap ve aşağılık duygusu yaratan, onları küçük düşürücü hal ve hareketler örnek gösterilebilecektir. Bir kamyon kasasında, konteynırda veya havasız bir depoda göçmenlerin aç ve susuz yolculuklar yapması veya hayvanlarla birlikte taşınması nitelikli halden cezalandırmayı gerektirmektedir.

(3) numaralı fıkra uyarınca bu suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar arttırılacaktır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Cezası

Göçmen kaçakçılığı suçu cezası hem hapis cezası hem de adli para cezası olarak öngörülmüştür. Suçun temel şeklinde hapis cezası bir yıldan üç yıla kadardır. Adli para cezası ise bin günden on bin güne kadar takdir edilebilecektir.

Yukarıda da belirtildiği üzere suçun mağdurların hayatı bakımından bir tehlike oluşturması veya mağdurların onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar arttırılacaktır.

Yine yukarıda belirtildiği üzere göçmen kaçakçılığı suçunun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek cezalar yarı oranında arttırılacaktır. Ayrıca bu suç terör amacıyla bir terör örgütünün faaliyeti kapsamında işlendiği takdirde verilecek ceza yine arttırılacaktır.