Dolandırıcılık Suçu ve Cezası

Dolandırıcılık suçu failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatması ve bundan yarar sağlamasıyla olur. Bu yarar mağdurun zararında doğar. Faile ya da bir başkasına olması suçun oluşumu açısından bir farklılık oluşturmaz. Dolandırıcılık suçunun nitelikli hali belirli şeylerin araç olarak kullanılarak işlenmesiyle oluşur. Bu araçlar dini, sosyal, mesleki, teknolojik aletler veya kamu kurumları olabilir. Dolandırıcılık suçu ve cezası oluşabilmesi için ortada haksız bir çıkarın olması gerekir. Elverişli hileli hareketlere başlanıp haksız çıkar elde edilemeden bu hareketlere son verilmiş olabilir. Failin kendi rızası olmadan bahsi geçen hareketlerin son bulmasıyla veya mağdurun hileli hareketleri fark etmesiyle dolandırıcılık suçu teşebbüs aşamasında kalmış olur.

Dolandırıcılık Suçunun Maddi Unsurları

Dolandırıcılık suçunun maddi unsurları fail, fiil veya nedensellik bağı gibi suçu oluşturan temel kavramları kapsar. Kanunda suçun gerçekleşmesi için belli bir hareket öngörülmemiştir. Ancak yapılan hareketlerin bazı şartları taşıması gerekir. Şartlar şu şekildedir:

  • Hileli Hareket: Fail hileli hareketler icra ederek suçu işler. Hileli hareketler bir durumun olmamış gibi gösterilmesi veya olmuş bir şeyin gizlenmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Dolandırıcılık suçu Yargıtay kararları bu hileli davranışların belli bir ağırlık taşıması gerektirdiği yönündedir. Bu bakımdan basit yalan dolandırıcılık sayılmaz.
  • Mağdurun Aldanmış Olması: Hileli davranışlar sonucu mağduru mutlaka aldanmış olmalıdır, aksi takdirde suç teşebbüs aşamasında kalmış sayılır.
  • Mağdurun Malvarlığı Üzerinde Bir Tasarrufta Bulunması ve Bir Zarara Uğraması: Aldanması sonucu mağdur faile kendi malvarlığından bir şeyleri isteyerek vermiş olmalıdır. Zira istemeden alınması dolandırıcılık değil hırsızlık suçunu oluşturur.
  • Failin Yarar Elde Etmesi: Dolandırıcılık suçunda amaç haksız bir yarar elde etmektedir. Bu sebeple fail ya da üçüncü bir kişi yararına yarar edilmesi suçun gerçekleşmesi açısından zorunlu bir unsurdur.

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu

Bir suçun nitelikli hali daha çok veya daha az cezayı gerektiren görünüşüdür. Nitelikli dolandırıcılık suçu oluşturan haller Türk Ceza Kanunu m.158’de düzenlenmiştir. Bunlar şu şekildedir:

  • Dinin istismar edilmesi: Dini değerler hileli davranışa alet edilmiş olmalı ve bu sayede bir yarar sağlanmalıdır. Örneğin olmayan bir cami adına bağış toplayıp makbuz kesmek bu hal için güzel bir örnektir. Bir başka örnekte sanığın hayali bir yaratıkla iş birliği yaptığı, verilen paranın Allah’a verildiği gibi yalanlarla aldatıldığı ortaya çıkmıştır. Yargıtay 2011/14419 esas 2012/39544 sayılı bu kararında nitelikli dolandırıcılık olduğuna hükmetmiştir.
  • Kişinin içinde bulunduğu zor durumdan yararlanılması:
  • Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanılması: Bu kişilerin, normal düzeyde algılaması olan kişilere karşı daha kolay kandırılabileceği açıktır. Bu sebeple kanun koyucu bahsi geçen kişileri fazladan bir koruma olarak nitelikli hal kapsamına almıştır. Ancak algılama yeteneği hiç olmayan kişilere karşı dolandırıcılık suçu işlenemez, hırsızlık oluşur.
  • Kamu kurum veya kuruluşlarının araç olarak kullanılması veya bu kurumların zararına işlenmesi: Başlığın gerçekleşmesi için kişilerin bu kurumlara ait evrak gibi inandırıcılığı yüksek materyaller kullanmış olması gerekir. Salt isim kullanmak yeterli değildir.
  • Basın-yayın kuruluşlarının sağladığı kolaylıklardan yararlanarak işlenmesi: Basın- yayın kuruluşlarının büyük bir kitleye hitap ettiği açıktır. Dolayısıyla kişilerin kandırılması daha kolay hale gelmektedir. Bu kolaylıktan yararlanarak haksız menfaat sağlamak da suçun nitelikli halini oluşturur.
  • Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması: Bilgisayar, cep telefonu, internet gibi araçların kolaylığından yararlanarak hileli davranışların gerçekleştirilmesiyle oluşur. Örneğin sosyal medya araçları üzerinden olmayan bir durum var gösterilerek para istenmesi bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli dolandırıcılık suçunu teşkil eder.
  • Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması: Banka ve kredi kuruluşlarının kişiler gözünde büyük bir güvene sahip olduğu açıktır. Failin bu güveni kullanarak dolandırıcılık yapmasının da daha kolay olduğu açıktır. Ancak failin bankayı ödeme aracı olarak kullanması halinde banka veya kredi kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli suç oluşmaz.
  • Sigorta bedelini almak maksadıyla işlenmesi: Sigorta şirketleri belli durumların gerçekleşmesi halinde sigorta yaptırmış kişilerin zararını tazmin eden kuruluşlardır. Fail hak sahibi gibi davranarak sigorta şirketinden sigorta bedelini isterse TCK 158/1-k maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu işlemiş olur. Kanun koyucu nitelikli halin gerçekleşmesi bakımından sigorta türleri arasında bir ayrım yapmamıştır. Suçun gerçekleşmesi için fail hileli hareketleri sonucu sigorta bedelinin bir kısmını veya tamamını almış olmalıdır.
  • Üç veya daha fazla kişinin suçu birlikte işlemiş olması
  • Bir suç örgütü çerçevesinde işlenmesi
  • Kamu çalışanlarının adı kullanılarak bir yarar sağlayacağı vaadiyle işlenmesi
  • Kendini banka veya kamu çalışanı olarak tanıtarak suçun işlenmesi
  • Kredi tahsis edilmeyen durumlarda bu krediyi almak için suçun işlenmesi
  • Ticari faaliyet sırasında işlenmesi

Daha az cezayı gerektiren nitelikli halse alacağını tahsil etmek amacıyla suçun işlenmesidir. Bu halde dolandırıcılık şikayet üzerine kovuşturulur.

Dolandırıcılık Suçunda Yetkili Mahkeme

Dolandırıcılık ağır cezayı gerektiren bir suç olduğundan dolandırıcılık suçunda yetkili mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir. Dolandırıcılık şikayet süresi yoktur, ayrıca re’sen kovuşturulan bir suçtur. Ancak suçun en basit halinde dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu sebeple en geç 8 yıl içinde şikayet hakkının kullanılarak olayın savcılığa bildirilmesi gerektiği kabul edilebilir.

Mahkemece verilen hapis cezası bazı hallerde ertelenebilir veya denetimli serbestliğe dönüştürülebilir. Bu kavramlar şu şekildedir:

  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması: Sanık hakkında hükmolunan cezanın denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılmasıdır. Bu kavram davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Basit veya nitelikli dolandırıcılık suçu nedeniyle kişiye verilecek hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.
  • Cezanın ertelenmesi: Hükmedilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilir. Sanık belirlenen denetim süresini sosyal hayat içerisinde iyi halli geçirmesi halinde cezasının infaz edilmiş sayılır. Hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

Dolandırıcılık Suçu Cezası

Basit dolandırıcılık suçu cezası TCK m.157’de düzenlenmiştir. Buna göre, basit dolandırıcılık suçunda fail 1 yıldan 5 yıla hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kanun koyucu metninde hapis cezasını ve adli para cezasını birlikte düzenlenmiştir. Yani faile aynı anda hem hapis cezası hem de adli para cezası verilebilecektir. Faile verilecek adli para cezasının miktarının belirlenmesinde mağdurun zararı dikkate alınır. Ayrıca dolandırıcılık sonucu elde edilen menfaatin iadesi de adli para cezasının belirlenmesinde önem taşımaktadır.

Nitelikli dolandırıcılık suçu cezası ise TCK m. 158’de düzenlenmiştir. Bu suçu işleyen fail için 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir.  Ayrıca beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Adli para cezasının belirlenmesinde yine zararın büyüklüğü ve paranın iadesi önem taşır.

Dolandırıcılık suçu uzun süreli hapis cezaları gerektiren, mağduru da büyük zararlara uğratabilen bir suçtur. Böyle bir olay yaşandığında herhangi bir hak kaybı yaşamamak adına bir ceza avukatı uzmanlığından yararlanmak yerinde olacaktır.