boşanma

Şile Boşanma Avukatı

Şile boşanma avukatı çekişmeli ve anlaşmalı boşanma olarak iki şekilde gerçekleşen boşanma davalarındaki avukata halk arasında verilen isimdir. Boşanma avukatı bir meslek dalı olmamakta ise de; aile hukuku alanında mesleki tecrübesi diğer dallardan daha fazla olan avukatlar topluluk içinde boşanma avukatı olarak anılmaktadır. Bu nedenle biz de mevzunun daha iyi anlaşılması açısından yazımızda boşanma davası avukatı tabirini kullanacağız.

Boşanma davası eşlerden birinin ya da her ikisinin beraber, birlikteliği sona erdirmek mevzusundaki talebini mahkemeye bir dilekçe ile sunması ile başlar. Eşlerden birine boşanma davası açma hakkı veren sebeplerden bazılarında bu hak sadece 6 aylık süre içerisinde kullanılabilir. Zina, Hayata Kast, Kötü Muamele ve Onuru Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanmak isteyen eşin bu nedeni öğrenme tarihinden itibaren 6 aylık süre içerisinde boşanmak üzere mahkemeye başvurması gerekir. Affeden eşin bu sebeplerle dava açma hakkı yoktur.

Boşanma davaları anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma adı altında iki değişik biçimde görülmektedir. Çekişmeli boşanma ve aynı zamanda anlaşmalı boşanma; eşlerin ve var ise evlatlarının boşanma sonrasındaki hayatlarını önemli seviyede etkileyen sonuçlara yol açmaktadır. Bu nedenle tarafların haklarını bilmesi, sürecin doğru yürütülmesi, kararların her iki taraf ve var ise evlatların menfaatine en uygun şekilde olması için sürece bir avukatın katılımı doğru olacaktır. Bu süreçte Şile boşanma avukatı olarak hukuki olarak sizleri yönlendirmekteyiz.

Boşanma davası avukatı gerek boşanma davalarında gerekse boşanmanın hemen sonrasında açılacak olan mal paylaşımı davalarında mühim bir role sahiptir. Usulünce verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme neticesinde davacı ve davalı taraflara hukuki açıdan bazı hak ve sorumluluklar yüklenebilmektedir. Bu hak ve yükümlülükler birçok vakit geri dönülmesi zor hatta imkânsız sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle bu sürecin boşanma davası avukatı ile beraber yürütülmesi ehemmiyet arz etmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma ne kadar devam eder sorusuna net bir yanıt verilmesi olası değildir. Ancak çekişmeli boşanma davalarına göre çok kısa sürmektedir. Anlaşmalı boşanma davalarının kısa sürmesinin başlıca sebebi taraflar bakımından mahkemede görülecek herhangi bir uyuşmazlığın bulunmamasıdır. Boşanma avukatı vesilesiyle hazırlanmış anlaşmalı boşanma protokolüne dayanılarak bu konudaki boşanma davalarında sıklıkla ilk celsede sonuç alınabilmektedir. Bu bağlamda anlaşmalı boşanma davaları kaç gün devam eder sorusuna; mahkemelerin duruşma ve iş yoğunluğu dikkate alınarak yaklaşık 30 ile 90 gün içinde sürebileceği biçiminde bir yanıt vermek mümkündür. Şile boşanma avukatı bu sürenin kısalması için çaba göstermektedir.

Her iki eşin boşanma ve boşanmanın neticeleri ile alakalı olarak her mevzuda mutabık olması halinde eşlerden biri ya da her iki eş beraber mahkemeye başvurarak anlaşmalı boşanma isteyebilmektedir. Eşlerin boşanmaya ilişik anlaşmaları bir boşanma protokolü ile düzenlenir. Boşanma protokolü hakimin onayına sunulur. Boşanma dilekçesi ve boşanma protokolünün mahkemeye sunulmasından sonrasında bir duruşma günü verilir. Duruşma gününde hakim tarafları ve var ise tanıkları dinler ve boşanma protokolünü usulüne uygun bulması halinde tek celsede boşanmaya karar verir. Şile boşanma avukatı anlaşmalı boşanmada sizi temsil edebilmektedir.

Şile boşanma avukatı olarak baktığımız bir diğer dava ise mal paylaşımı davasıdır. Mal paylaşımı davası kaide olarak tarafların mahkeme sonucu ile boşanmalarına karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi ile açılması mümkün olan bir dava türüdür. Boşanma davası ile beraber mal paylaşımı davasının beraber açılması olası ise de; boşanma işlemi resmi olarak gerçekleşmeden mal paylaşımı yapılamayacağından mahkeme tarafınca boşanma davası bekletici vaziyet oluşturmaktadır.

bosanma davası

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI

Anlaşmalı boşanma davası, eşlerin aralarında belirledikleri şartlara uygun olarak boşanmak için mahkemeye başvurmalarıdır. Bu şartlar aynı zamanda nafaka, velayet ve mal paylaşımı konularını da kapsar. Kişiler bir uzlaşıya vardıkları için bu aynı zamanda en hızlı boşanma yoludur. Zira hakim burada yalnızca şartların oluşup oluşmadığına bakar. Evliliğin devam etmesini içerecek bir karar veremez, davayı uzatamaz. Ancak üzerinde uzlaşılmış konular taraflardan birine aşırı yarar sağlıyorsa veya açıkça hukuk düzenine aykırıysa bu şartları yeniden düzenleme hakkına sahiptir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davaları Aile Mahkemelerinde görülür. İlgili hususlar da Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Boşanmak isteyen taraf ya da taraflar kanuna uygun bir boşanma dilekçesiyle görevli mahkemelere müracaat eder. Mahkemeye gerekli harçlar ve ödemeler de yapılınca dava açılmış olur.

Medeni Kanunumuza göre boşanma davası anlaşmalı ve çekişmeli olarak açılabilir. Boşanma dilekçeleri her iki boşanma davası için de ortaktır. Ancak anlaşmalı boşanma için bir evrak daha gerekmektedir. “Anlaşmalı boşanma davası nasıl açılır?” sorusunun cevabı olarak da bu boşanma protokolü evrakı gösterilebilir. Tarafların boşanma üzerindeki ortak tüm iradelerini içeren bu protokol de mahkemeye sunulur.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Boşanmak için taraflardan boşanma dilekçesi ve anlaşmalı bir boşanmaysa da anlaşmalı boşanma protokolü istenir. Protokolde mutlaka ortak karar verilmiş olması gerekenler şunlardır:

  • Evliliği sonlandırma isteği
  • Nafaka hususu
  • Velayetin kimde olacağı veya ortak velayet istemi
  • Mal paylaşımı
  • Tazminat istemleri

Eşler, bu hususlarda anlaşamamışlarsa boşanma davası somut olaya göre uzayabilir ya da çekişmeli boşanmaya dönüşebilir. Avukat tarafından temsil edilmek kanunumuzda bazı istisnalar dışında zorunlu tutulmamıştır. Anlaşmalı boşanma davası da bu hallerden biridir. Dilekçesini doğru hazırlamış, harcını zamanında ödemiş ve kanunda belirtilen zamanlara dikkat etmiş biri dava başvurusu yapabilir. Duruşmada da kendini temsil edebilir. Ancak her alanda olduğu gibi hukukta da herhangi bir hak, zaman veya para kaybı yaşamadan yüksek menfaate sahip olmak önemlidir. Bu sebeple gerekli donanıma sahip profesyonel bir boşanma avukatı tarafından destek almak en doğrusu olacaktır. Kişi avukat tarafından temsil edilmek istemiş fakat mali gücü yetmemiş olmayabilir. Böyle bir durumda da kişiler yaşadıkları şehirdeki baroya başvurarak avukat talep edebilirler.

Anlaşmalı Boşanma Ne Kadar Sürer?

Boşanma davaları genellikle çekişmeli olduğundan uzun süreli sanılsa da kolayca bitebildiği durumlar vardır. Bu kolaylığı sağlayan taraflar arasındaki uzlaşıdır.  Bu uzlaşı, boşanma iradesini kapsadığı gibi velayet, nafaka veya mal paylaşımı konularını da kapsamalıdır.

Anlaşmalı boşanma eşlerin ortak iradesiyle oluşturdukları protokol hakim tarafından reddedilemeyeceğinden en hızlı boşanma yoludur demiştik. Fakat evliliğin ve bu protokolün taşıması gereken bazı önemli nitelikler vardır. Bunları taşımayan bir protokol hakim tarafından reddedilir. Aranan nitelikler şunlardır:

  1. a) Evlilik en az bir yıl sürmüş olmalıdır.
  2. b) Taraflar, boşanmanın hukuki sonuçlarını anlamalı, uzlaşmalı ve bu uzlaşmayı yazılı bir boşanma protokolü ile beyan etmiş olmalıdır.
  3. c) Açılan anlaşmalı boşanma davasında duruşmalara katılmalıdırlar.

Bu şartların taşındığı bir boşanma davasında “anlaşmalı boşanma ne kadar sürer?” sorusuna tek celsede cevabı vermek bile mümkündür.

Taraflardan Biri Boşanmaktan Vazgeçerse Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma davası saikiyle mahkemeye başvuran kişilerden birinin boşanma iradesinden vazgeçmesi halinde sürecin nasıl işleyeceği akla gelebilecek sorulardan biridir. Bu konunun en güzel örneği 2021 yılında yaşanan 2021/133 esas, 2021/2781 karar nolu davadır. Anlaşmalı boşanma isteğiyle Aile Mahkemesine başvuran eşlerden biri boşanmaktan vazgeçmiş ve bu kararı kabul edilmiştir. Somut olayda eşler dava dilekçesiyle ile anlaştıklarını belirterek anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Ancak erkek olan eş duruşmada anlaşmalı olarak boşanmak istemediğini beyan etmiştir. Yerel mahkeme tarafından dava çekişmeli boşanma davasına dönüştürülmüştür. Boşanmak isteyen tarafın davayı Yargıtay’a götürmesi üzerine de Yargıtay’ın görevli Hukuk Dairesi kararı incelemiş ve yerinde bulmuştur.

Anlaşmalı Boşanma Şartları

Anlaşmalı boşanma kavramı TMK m. 166/3’te tanımlanmıştır. Buna göre eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin açtığı davayı kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. 4721 sayılı Medeni Kanunda yer alan anlaşmalı boşanma şartları şu şekildedir:

  • Resmi nikahla birlikte başlayan evlilik ilişkisinin en az 1 yıl sürmüş olması gerekir. 1 yıllık süreye söz, nişan, imam nikahı gibi süreler dahil edilmemektedir.
  • Eşlerin ortak bir dilekçeyle mahkemeye başvurması veya bir tarafın açtığı anlaşmalı boşanma davasında yer alan taleplerin diğer tarafça kabul edilmesi gerekir. Bu iki halde anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi mümkün olabildiği gibi, çekişmeli boşanma davası olarak başlamış bir dava sırasında tarafların anlaşma şartlarını belirlemeleri veya anlaşmalı boşanma iradelerini mahkemeye sunmaları halinde de anlaşmalı boşanma gerçekleşebilmektedir. Özetle, anlaşmalı boşanma taraf iradeleri uyuştuğu sürece her an gerçekleştirilebilir.
  • Eşlerin anlaşmalı boşanma iradelerini hakim huzurunda özgürce açıklamaları gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde yer alan irade açıklamaları bu anlamda yeterli olmayacaktır. Kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bu iradi açıklamayı taraf dışında herhangi birinin yapması mümkün değildir. Vekili olarak irade açıklamasının boşanma avukatı aracılığı ile yapılması da mümkün olmamaktadır. Ayrıca irade açıklaması sırasında iradenin sakatlandığının tespit edilmesi halinde hakim anlaşmalı boşanma talebini reddetme hakkına sahip olmaktadır.
  • Anlaşmalı boşanma şartları arasında yer alan maddi-manevi tazminat, nafaka gibi mali konular ve çocukların velayeti, çocuklar ile görüşme hakkı gibi çocukların durumu ile ilgili hususlar için kişiler arasındaki uzlaşmanın yanı sıra, hakimin de bu şartları uygun bulması gerekmektedir. Uygulamada çok rastlanmasa da hakimin gerek gördüğü takdirde bahsedilen şartlarda değişikliğe gitmesi mümkündür. Bu değişikliklerin kabulü halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşirken, kabul edilmemesi halinde dava çekişmeli boşanma davasına dönmektedir.

 

1 Yıl Dolmadan Anlaşmalı Boşanma Davası Açılır mı?

Kanun koyucu, yaptığı bazı sınırlamalarla aile birliğini korumayı amaçlar. Bunlardan biri de boşanma konusudur. Buna göre anlaşmalı olarak 1 sene dolmadan boşanma mümkün değildir. Fakat çekişmeli boşanma davalarına konu olabilecek bazı durumlar (özel boşanma sebebi) ortaya çıkmışsa şartların oluştuğu kabul edilir. Çekişmeli boşanmayı sağlayabilecek özel sebepler ise şu şekildedir:

  • Hayata kast veya pek kötü ya da onur kırıcı davranış
  • Küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme
  • Terk
  • Akıl hastalığı
  • Zina

Böyle durumlarda mağdur olan eş, çekişmeli boşanma davasını, evlilikte herhangi bir süre beklemeksizin açabilir. Kolluk kuvvetlerine yansıyan durumlarda veya boşanmayı gerektirecek kesin kanıt da olabilen böyle durumlarda, boşanma davası açılabilmesi mümkündür. Terk sebebiyle boşanma davası açmak içinse terkin en az 6 ay sürmüş olması aranır.

Dolayısıyla “1 yıl dolmadan anlaşmalı boşanma davası açılır mı?” sorusuna cevap verebilmek için davanın anlaşmalı mı çekişmeli mi olduğuna bakmak gerekir. Medeni Kanun’a göre 1 yıl dolmadan anlaşmalı boşanma davası açılamaz. Taraflar bu hususta anlaşmış olsalar da bu başvuru reddedilir. Tarafların çekişmeli boşanma davası açarak evlilik birliğine devam edemeyecek olmalarını ispat etmeleri, 1 yıllık süreyi aşma anlamında bir çözüm olabilir.

ÖZET:

Anlaşmalı boşanma, tarafların evliliği bitirme, velayet, nafaka ve mal paylaşımı gibi konularda uzlaşarak mahkemeye başvurmasıyla gerçekleşir. Taraflar başvurduktan sonra uzlaşmalarını bir prosedür evrakına dökerek mahkemeye teslim ederler ve duruşmada hazır bulunarak beyanlarını yinelerler. Hakim gerekli şartların sağlandığı anlaşmalı boşanma taleplerini reddedemez. Bu bakımdan en kolay ve en hızlı boşanma yolu anlaşmalı boşanmadır. Sizler de anlaşmalı boşanma konusu hakkında hukuki hizmet almak istiyorsanız Otluoğlu Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz. 

bosanma-malpaylasimi

Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanma Mal Paylaşımı

Boşanma mal paylaşımı eşlerin açmış olduğu anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davasının sonuçlanması akabinde açılması gereken ve evlilik içinde edinilen ortak malların paylaştırılması amacı taşıyan bir davadır. Kural itibariyle malların eşit şekilde taraflar arasında pay edilmesi esasına dayanan boşanma mal paylaşımı davası, boşanma davasından bağımsız şekilde açılması gereken bir dava türüdür. Boşanma davası ile boşanma mal paylaşımı davası her ne kadar birlikte açılması mümkün olmayan davalar olsa da uygulamada boşanma davası ile aynı zamanda fakat farklı bir dava olarak açılan boşanma mal paylaşımı davası, boşanma davası kesinleşene kadar ertelenmektedir. Buradan anlaşılacağı üzere boşanma davası ön mesele yapılarak öncelikle çözümlenmesi gereken davadır. Boşanma mal paylaşımı davasında 1 Ocak 2002 tarihli Medeni Kanun hükümleri uygulanmaktadır. Bu sebeple boşanma mal paylaşımı bu tarih itibariyle edinilmiş mallara katılma rejimine tabi tutulmuş olup yine bu tarih itibariyle uygulanan mal rejimi uyarınca eşlerin evlilik içerisinde edindikleri mallar istisnalar dışında eşit olarak paylaştırılmaktadır. Ancak 1 Ocak 2002 öncesinde benimsenen mal rejimi mal ayrılığı rejimi olduğu için, bu tarih öncesinde edinilen mallar ise eşlerden hangisi adına kayıtlı olduğuna göre paylaştırılmaktadır. Boşanma mal paylaşımı davasında bu tarih öncesinde ve sonrasında aynı kalan tek şey, evlilik öncesi alınan malların kişisel mal kabul edilerek mal paylaşımına dahil edilmemesidir.

Boşanma Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır

Boşanma mal paylaşımı boşanma davası görüldükten ve karar kesinleştikten sonra eşlerden birinin katılma, katkı payı ya da değer artış alacağı talebiyle açılır. Evlilik birliği kurulmadan önce eşlerin ayrı ayrı edinmiş oldukları malların bu davaya konu edilmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Zira onlar eşlerin bireysel olarak sahip oldukları kişisel mallarıdır. Bu konuda 1 Ocak 2002 itibariyle değişen herhangi bir durum olmamıştır. Evlilik birliği içerisinde edinilen mallar ise kural olarak eşit olarak pay edilmesi usulüne dayanmakta ise de belli şartlar altında bu oranlar değişmekte, bazı mallar paylaşmaya girmemekte ve kişisel mal sayılmaktadır. Boşanma mal paylaşımı şu sıra ile yapılmaktadır:

  1. Evlilik birliği sona eren eşlerden her biri kişisel mallarını alır. Bu mallar boşanma mal paylaşımı davası içerisinde paylaşılmaz. Bu kişisel mallar şunlardır:
  • Evlilik birliği kurulmadan önce eşlerin bireysel olarak edinmiş oldukları mallar,
  • Eşlerin evlilik birliği içerisinde kazandıkları miras payları,
  • Eşlerin evlilik birliği içerisinde elde ettikleri ivazsız kazandırmalar sonucu mal varlıklarında meydana gelen artış,
  • Eşlerin manevi tazminat karşılığı kazandıkları tazminatlar.
  1. Kişisel mallar geri alındıktan sonra geriye kalan edinil mal niteliğindeki mallar iki eş arasında eşit olarak paylaştırılır. Evlilik birliği içerisindeki edinilmiş mallar şunlardır:
  • Eşlerin çalışmalarının sonucunda elde ettikleri kazanımlar,
  • Kişisel mallar sayesinde elde edilen kira geliri,
  • Çeşitli sosyal yardım kuruluşları tarafından yapılan ödemeler,
  • İş gücü kaybı nedeniyle kazanılan maddi tazminatlar.

Eşler evlilik birliği içerisinde ya da evlilik birliği kurulmadan önce hangi malların kişisel mal sayılacağı hususunda sözleşme ile belirleme yapabilirler. Mal rejimi sözleşmesi denilen bu sözleşme ile eşler belirledikleri kişisel malların boşanma mal paylaşımı sırasında paylaşıma dahil edilmemesi konusunda anlaşabilirler.

Boşanma mal paylaşımı davasında evlilik içerisinde alınmış tüm mallar kural olarak edinilmiş mal sayılmaktadır, bu nedenle malın kişisel mal olduğunu iddia eden eş bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Bu iddiasını ispat edemeyen tarafın iddia konusu kişisel malı edinilmiş mal kapsamında değerlendirilerek boşanma mal paylaşımı davasında her iki eş arasında paylaşıma tabi tutulacaktır.

Boşanma mal paylaşımı davası içerisinde önemli bir tabir de denkleştirme alacağıdır. Kişisel mallar diye tabir edilen ve eşlerin mal paylaşımına girmeyen mallarına ilişkin borçlarının edinilmiş mallar üzerinden karşılanması durumunda boşanma mal paylaşımı sırasında denkleştirme hesabı yapılması gereği ortaya çıkmaktadır. Denkleştirme hesabının yapılmasındaki amaç eşlerin hak kaybını ortadan kaldırmaktır. Zira borcu edinilmiş mallar ile ödenmiş bir kişisel maldan diğer eşin yararlanamaması hakkaniyetle örtüşmemektedir.

Boşanma Mal Paylaşımı Dava Açma Süresi

Boşanma mal paylaşımı davası açma süresi zamanaşımına tabidir. Bu zamanaşımı süresi geçirildiği takdirde mal paylaşımı davası açmak mümkün olmayacaktır. Boşanma davasına ilişkin kararın kesinleşmesiyle başlamakta olan zamanaşımı bu kesinleşmenin üzerinden 10 yıl geçmesiyle birlikte son bulacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da bir kararında[1] bu davanın boşanmanın kesinleşmesi kararı üzerine 10 yıllık zamanaşımı süresi geçirilmeden açılması gerektiğini belirtmiştir. Boşanma davası sürerken açılacak olan boşanma mal paylaşımı davasında boşanma davası bekletici ya da diğer adıyla ön mesele yapılacak ve mal paylaşımına ilişkin dava boşanma davası sonuçlanmadan görülmeyecektir. Ön mesele yapılan boşanma davası sonuçlandıktan ve karar kesinleştikten sonra görülecek olan boşanma mal paylaşımı davasında edinilmiş mal kategorisinde değerlendirilen kişisel mallarınız hakkında hak kaybına uğramamanız açısından boşanma avukatı ile çalışmanız büyük yarar sağlayacaktır.

Boşanma Mal Paylaşımında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Boşanma davasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca görevli asıl mahkeme aile mahkemeleri, aile mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise aile mahkemesi sıfatıyla genel görevli mahkeme olarak asliye hukuk mahkemeleri görevli kılınmıştır. Yetkili yer mahkemesi ise seçimlik olarak belirlenmiş olup Türk Medeni Kanunu m.214 uyarınca;

  • Mal rejiminin eşlerden birinin vefatı ile sonlanmış olduğu durumlarda; ölen eşin ikamet ettiği son yerleşim yeri aile ya da asliye hukuk mahkemesi;
  • Kesinleşmiş mahkeme kararı ile boşanmalarına karar verilen eşler arasında görülen boşanma mal paylaşımı davasında yetkili mahkeme boşanma kararını veren mahkemenin yetkili olduğu yer aile ya da asliye hukuk mahkemesi;
  • Bu durumlardan ziyade bir halde ise davalı eş ikametgah yeri aile ya da asliye hukuk mahkemesi yetkili gösterilmiştir.

Anlaşmalı Boşanma Mal Paylaşımı

Anlaşmalı boşanma, en az 1 yıl evli kalmış olan çiftlerin başvurabildiği, uyuşmazlık konusu olabilecek her türlü hususta birlikte hazırladıkları ve imza altına aldıkları protokol gereğince anlaşarak hakim önünde de boşanma isteklerini dile getirmeleri sonucunda boşanmanın gerçekleştiği özel bir durumdur. Anlaşmalı boşanmada, yukarıda da belirttiğimiz gibi; tarafların anlaşmazlık konusu olabilecek tüm hususlarda protokol uyarınca anlaşma sağladıkları kabul edilir. Bu sebeple boşanma mal paylaşımı konusunda da anlaşmalı boşanma protokolünde maddeler bulunmaktadır. Taraflar mal paylaşımını kendi ortak kararları doğrultusunda yapmış oldukları protokol uyarınca belirlerler. Eşler bu protokolde mal paylaşımından feragat ettiklerini de açıkça belirtebilirler. Bu yönde madde koyulan protokollerde eşlerin katılma, değer artış payı, katkı payı gibi taleplerden vazgeçtiği madde metninden anlaşılmalıdır. Eşler bu hükümlerden ziyade, mal paylaşımına ilişkin hiçbir hüküm içermeyen protokoller de hazırlayabilirler. Bu durumda boşanmanın kesinleşmesinden itibaren işleyecek olan 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eşlerden biri ya da her ikisi boşanma mal paylaşımı davası açabilme hakkına sahiptirler. Zina nedeniyle açılan boşanma davası sonucunda mal paylaşımına gidilmesi durumunda ise zina yapan eşin kusuru oranında katılma payında azaltmaya hükmolunabileceği gibi kusurlu eşin katılma payı alacağı tümden ortadan kaldırılabilir. Burada hakim zina bakımından kusursuz olan eşin zararını en aza indirgemeyi hedefler.

Siz de boşanma aşamasındaki taraflardan biri olup mal paylaşımı konusunda hukuken mevcut haklarınız noktasında mağduriyet yaşamamak istiyorsanız boşanma avukatı olarak hizmet veren Otluoğlu Hukuk Bürosuna ulaşabilirsiniz. 

[1] Yargıtay HGK, K:2013/520.

Oretra