avukat alper otluoğlu

Ataşehir Boşanma Avukatı

Ataşehir boşanma avukatı aile hukukunun en bilindik dava konusu olan boşanma davaları konusunda sizi temsil edecek olan avukattır. Ataşehir boşanma avukatı adından da anlaşılacağı şekilde boşanma davalarına bakar. Ancak, boşanma avukatı ismi altında değil de aile avukatı ismi altında avukat aramalısınız. Boşanma avukatı tanımlaması yanlıştır. Aile avukatları, boşanma, nafaka, velayet ve mal paylaşımı şeklinde mevzuları kapsayan davalarda yer alır. Boşanma döneminin bazı adımları vardır. Bu adımları sağlıklı bir şekilde atabilmeleri için boşanmak isteyen taraflar ayrı ayrı dinlenir ve ortak bir paydaya varılır.

Boşanma Davası Süreci

Her şeyden evvel boşanmak için geçerli bir sebebe ihtiyacınız var. Boşanmak için belirlediğiniz sebebiniz aile hukuku avukatına net bir şekilde bildirilmelidir. Bu sebepler şunlar olabilir;

  • Taraflardan birinin diğer eşi aldatması
  • Evlilik kurumunun artık sürebilmesi mümkün olmayacak kadar ciddi boyutta sarsılması
  • Taraflardan birinin eşine şiddet uygulaması, fena davranışta bulunması yahut canına kast etmesi
  • Taraflardan birinin haysiyetsiz bir kabahat işlemesi
  • Taraflardan birinin haksız durumda bulunmasına karşın aile konutunu terk etmesi
  • Taraflardan birinin akıl hastası olması

Bunlar geçerli boşanma sebepleridir. Avukatınız nedeni doğru olarak tespit etmelidir. Bu sebebe nazaran davanız işleme koyulacaktır. Ataşehir boşanma avukatı sizi doğru sebebi belirlemeniz için yönlendirecektir.

Boşanma Davası Açmak

Boşanma davası açmak için ilk önce boşanma dilekçesi hazırlanmalıdır. Bu dilekçe için de boşanma nedeni doğru bir halde tespit edilmiş olmalıdır. Boşanmada dayanılacak sebebin doğru şekilde tespiti sağlandıktan sonra, dava dilekçesi yazılmaya başlanır. Boşanma nedeninin delilleri avukatın elinde yazılı olarak bulunmalıdır. Eğer ortada tanıklar var ise, tanıkların ismi, soyadı ve iletişim bilgileri yazmalıdır. Tarafların fazladan talepleri var ise bunlar da dosyada belirtilmelidir.

Boşanma Avukatının Görevleri Nelerdir

Boşanma avukatları, sorunsuz bir halde boşanabilmeniz için usulüne göre bir dilekçe hazırlar. Tarafların bu dilekçeyi imzalamaları gerekir. Boşanma haricinde, mal paylaşımı, maddi ve manevi tazminat, ev eşyaları paylaşımı, velayet, nafaka miktarı, katkı oranı ve katılma alacakları şeklinde faktörleri de Ataşehir boşanma avukatı ile görüştükten sonra öğrenebilirsiniz. Boşanma davanız için tercih ettiğiniz tecrübe sahibi bir avukat sizi tek oturumda boşayabilir ve tarafların taleplerinde uzlaşmalarını sağlayabilir. Boşanma protokolü kesinlikle bir aile hukuku avukatı tarafınca hazırlanmalıdır.

Boşanma Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır

Boşanma davası çekişmeliyse, devamlı problemler çıkıyorsa ve sebep tam olarak delillerle beraber kanıtlanmamışsa 2 seneye kadar uzayabilir. Böyle uzun süreçler sizi daha da yıpratır ve yorar. Hukuki sürecin tam olarak işlemesi için bu muamele uzayabilir. Uzamasının aksine süreç kısa da sürebilir. Boşanma sebebinizin delilleri kati bir halde avukata verilmişse ve üzerine bir de tanıklarınız var ise tek celsede boşanabilirsiniz. Davanın süresince avukatınızın da görevi büyüktür. Davanın eksiksiz ve doğru bir halde işlemesi için, boşanma dosyanızda lüzumsuz bilgilere yer verilmemesi gerekir. Anlaşmalı boşanıyorsanız, protokolde ise her şeye aleni bir halde yer verilmelidir. Kaliteli bir aile avukatı ile çalışırsanız boşanma sürecinizde sorun yaşamazsanız. Sebeplerinizi kanıtlayabiliyorsanız, tek oturum olmasa bile birkaç celsede boşanabilirsiniz. Kusursuz bir halde hazırlanmış boşanma protokolü, geçerli sebep ve deliller olduğu sürece süratli bir halde boşanabilirsiniz. Ataşehir boşanma avukatı ile boşanma davanız hakkında gerçekleştireceğiniz görüşme sonucunda sizi temsil etmesi için noterden çıkaracağınız özel dava vekaletnamesi ile birlikte avukatınızı yetkilendirmelisiniz. Bu yetki ile birlikte avukatınız sizin adınıza vekaleten işlemlerinizi başlatacak ve yürütebilecektir. Boşanma davalarınızda iyi bir avukat seçimi sizi her türlü hak kaybından kurtaracaktır.

İsim Ekletme Davası ve Kimliğe İsim Ekletme

İsim ekletme davasının açılması isim değişikliği davalarıyla benzer özellikler barındıran ve hüviyet bilgisinde yeniliğe sebep olan davalardandır. İsminde değişiklik yapmak ya da isim ekletmek gibi talebi olan kişilerin, nüfus müdürlüklerinin bu talebi gerçekleştirebilmesi için dava açması gerekmektedir. Dava bu davaya mevzu isim ya da soy ismin tamamen değiştirilmesi şeklinde olabileceği gibi kimlikte yazılı olan isminin durması ve bu isme yeni bir isim ekletme hakkı da bu davayı açan kimselere tanınmıştır. İsim ekletme davasının nasıl açılacağı, aşamaları ile görevli ve yetkili olan mahkeme bu davayı açmak isteyen kişiler için büyük merak konusudur.

Bu sebeple nüfus hizmetlerinde geçici düzenlemeler getirilmiş 19.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren yasa ile beraber dava açılmadan önceki 2 sene süresince isim ve soy isimlerinde yanlışlıklar bulunan ve isim ve soy isim değişikliği yapmak isteyenlere nüfus müdürlüklerine dilekçe ile başvurarak isim değişiklik yapma hakkı tanınmıştır. Bu durum hem pratikte fayda sağlayarak bu tarz basit nitelikteki davalarla mahkemeleri meşgul etmenin önüne geçilmiş hem de zamandan tasarruf edilmesini sağlamıştır.

Fakat isim ekletme ya da isimde değişiklik yapma hakkının bu kapsamda değerlendirilmesi için süresi geçirilmeksizin müracaat yapılması, isim değişikliğinin imla ya da yazım hatasından kaynaklanması ve değiştirilecek ismin ya da soy ismin çok kötü ya da çok komik bulunması gerekmektedir. İsim ekletme talepleri nüfus müdürlüğünce kabul edilmeyenler ve süresini geçirmeden dilekçe ile müracaat yapmayanlar isim değişikliği davası açabilir. Kısaca toparlamak gerekirse kişilerin nüfus müdürlükleri aracılığı ile bu işlemi yapabilmeleri hem süreye bağlı bir durumdur hem de basit şekilde yapılmış yanlışlıklardan kaynaklanmış olmalıdır.

İsim Ekletme Davasında İspat ve Haklı Nedeni Varlığı

İsim ekletme davasını açmak isteyen davacı kişi ya da haklı sebebin varlığına dayanarak talepte bulunan fert yerleşim yerinin bulunmuş olduğu asliye hukuk mahkemelerine başvurmalıdır. Bu davalar kanun uyarınca görevli mahkemesi asliye hukuk mahkemesi olan davalardır. Yetki bakımından ise kişinin yerleşim yeri baz alınmıştır. İsim değişikliği ve isim ekletme dava dilekçesinde değişikliğe sebebiyet verecek haklı sebebe yer verilmeli ve dava esnasında bu gerekçeler hukuki temellendirilmesi yapılmak suretiyle açıklanmalıdır.

Örneğin adı Ayza olan birisinin dost etrafında ve ailesinde Zeynep olarak tanınması ve çağırılması mümkündür. Bu durumun tanıklarıyla beraber kanıtlama edilerek mahkemeye sunulması halinde isim ekletme davasından müspet karar çıkması olacaktır. Aynı biçimde aile arasında aynı isimde birden fazla ferdin bulunması da isim ekletme davalarında ileri sürülebilecek delillerdendir. İsim değişiklik yapma davalarında kişiden kişiye nazaran değişen sebeplerin varlığı, ismin veya soy ismin toplumda hoş karşılanmayan özelliklerde bulunması da haklı nedenin varlığına işaret etmektedir.

Birden Fazla İsim Ekletme-Değiştirme Davası Açılabilir Mi?

Nüfus hizmetlerinde olup biten değişimler ve taleplerin artmasıyla beraber kanunlarda da değişikliğe gidilmiş, kimliğe isim ekletme davalarının birden fazla açılması durumuna da olanak tanınmıştır.

Nüfus müdürlüklerine 2012 yılına dek isim ekletme ve isim değişikliği davaları ile ismin bir defa değiştirilmesine izin veriliyorken Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği bu madde ile artık günümüzde birden fazla isim değişiklik yapma davasının açılması olası hale gelmiştir. Fakat davadan istenilen sonucun elde edilebilmesi için isim değişikliği ve isim ekletme talebinin haklı sebebe dayanması ve bu sebebin mahkeme huzurunda ispatı gerekmektedir. Yine bu durum da keyfiyete bağlı olarak kullanılması mümkün olmayan davalar arasındadır.

İsim Ekletme Davası Nasıl Açılır?

Kişinin olan isminden şikayetçi olması ya da yeni bir hüviyet için geçerli sebepleri bulunması sonucunda isim değişikliği yapmak için oluşturulan davaya isim değişikliği veya isim ekletme denmektedir. Bazı kişilerde yaşanmış olan en mühim detaylardan biri kişiye ailesi tarafınca konulan bir isim bulunmasına karşın şahsın etrafındaki insanlar tarafından başka bir isim ile tanıtılmakta ve tanımakta olmasıdır. Yine bu durumlar arasında şahıs isim değişikliği yapma davası açabilir. Yargıtay kararlarında çoğu zaman isim değişiklik yapma davalarını isim ekletme olarak tanımlamakta olup ve olumlu doğrultuda karar vermektedir.

Ayrıca bilinmesi icap eder ki şahıs değiştirmek istediği ve sahip olduğu ilk ismini, kimlikte bulunan adı kullanmak istemiyor ise; Yargıtay bu durumu kabul eder ve yeni kullanmak istediği isim doğrultusunda hüviyet çıkarma iznini verilmektedir. Bu vaka için mühim olan husus ferdin isim ekletme ismi altında dava için hukuk mahkemesine başvurmasıdır. Bireyin tüm yaşamı boyunca kullanacağı isim, şahısla bütünleşen ve en çok önem arz eden kimliğindeki adının değiştirilmesinin reddi haller çok çok istisnai durumlardır. Mahkemeler kişilere bu yönde geniş bir hak tanımaktadır.

İsim Ekletme Davası Nasıl Görülür?

Başvuru sonrası oluşturulan dosya ile kişiye verilen gün ile şahıs hakim karşısına çıkar. Fakat hakim ferdin gerekçelerini dinledikten sonrasında ferdin kullanmakta olduğu ismin kişiler tarafınca bilindiğini onaylanması için tanık ister. Eğer ki şahitlerde durumun doğruluğunu kanıtlar özellikte anlatım verir ise şahıs yeni isim için davayı almış olacaktır. Alınan dava sonrası nüfus müdürlüğünde yeni hüviyet çıkarma işlemlerini yapabilir ve yeniden aynı doğrultuda mahkemeye sunmuş olduğu yeni adı kimliğine geçirebilir. Ayrıca bu dava için öncelikli olarak mühim bir detayı bulunmaktadır ki ferdin isim ekletme ya da isim değişikliği yapmak için geçerli ve haklı bir nedeninin olması gerekmektedir.

İsim Ekletme Davası Nasıl Açılır?

Yine mühim detaylardan birisi de isim değişikliği için dava açan ferdin mahkemeye sunduğu tanıkların ifadeleri ferdin isim değişikliği yapması için geçerli sebepleri gerçek anlamda mahkeme nezdinde ispat edebiliyor, sunabiliyor olmasıdır.

Halk içinde kolay bir dava şeklinde dursa da aslına bakarsak birçok fena niyetli durumlar için mahkeme bu mevzuda detaylara ehemmiyet vererek karar vermektedir. Bu sebeple isim değişikliği yapmak isteyen ya da isim ekletme isteyen yeni isim beyanı için mahkeme minimum dava açan kişiden 2 adet şahit ister.

Bu tanıkların Türk vatandaşı olması ve yeniden ehemmiyet teşkil etmektedir. Şahıs mahkeme onayı sonrası derhal nüfus müdürlüğüne ya da kaymakamlığa başvurarak yeni isim ismi altında kimlikte isim değişikliği yapabilir hale gelmektedir.

İsim Ekletme Dilekçesi Örneği

İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİNE

DAVACI       : Mehmet ALİ (TC: 11111111111)

ADRES          : ………..

VEKİLİ         : Av. Erkam YILMAZ

DAVALI        : ………… Nüfus Müdürlüğü

KONU            : İsim değişiklik/isim ekletme talebimizi içerir dava dilekçemizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR

1- Müvekkilimizin A00000 seri numaralı kimlik kartı uyarınca, baba adı Melih, ana adı Kevser olan 13.07.1980 doğum tarihli Mehmet ALİ’dir.

2- Müvekkilimiz, kimliğinde ve nüfus kayıtlarında ”MEHMET” olarak kayıtlı olan ismini haklı sebepler neticesinde ”MURAT” olarak değiştirmek istemektedir.

3- (Haklı sebepler ve Yargıtay Kararları eklenmeli)

4- Yukarıda ayrıntılı bir şekilde arz ve izah ettiğimiz nedenler başta olmak üzere müvekkilimizin kimliğinde yazılı, nüfus kayıtlarında kayıtlı ismi olan “MEHMET” ismi ile tanınmamakta ve çağırılmamakta aksine ”MURAT” ismiyle tanınıp çağrılmaktadır. Bu sebepten ötürü ”MEHMET” olan isminin “MURAT” olarak değiştirilmesini Sayın Mahkemenizden saygılarımızla arz ve talep ederiz.

HUKUKİ NEDENLER       : Türk Medeni Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili mevzuatlar

DELİLLER                           : Nüfus kayıt örneği, tanık ve her türlü yasal delil

SONUÇ/ TALEP                  :Yukarıda ayrıntılı olarak arz ve izah ettiğimiz ve Sayın Mahkemenin re’sen takdir edileceği nedenlere dayanarak; müvekkilin nüfusta ve kimlikte yazılı ismi olan “MEHMET” isminin değiştirilerek ”MURAT” olması için karar verilmesini Sayın Mahkemenizden vekaleten ve saygılarımla arz ve talep ederim. 22.06.2022


Davacı Vekili
Av. Erkam YILMAZ

Miras Sözleşmesi Türleri - Miras Avukatı Alper OTLUOĞLU

MİRAS SÖZLEŞMESİ

Miras sözleşmesi türleri bakımından ikiye ayrılan sözleşmeleridir. Bu bakımdan miras sözleşmesi türleri olumlu miras sözleşmeleri ve olumsuz miras sözleşmeleri olarak sınıflandırılmaktadırlar. Miras sözleşmeleri ölüme bağlı tasarruflardandır ve miras bırakanın ölümüyle birlikte hüküm ifade etmektedirler. Olumlu miras sözleşmesinde miras bırakan mirasının belirli bir kısmını veya tamamını olumlu miras sözleşmesinin karşı tarafına bırakır. Olumsuz miras sözleşmesinde ise miras bırakan, mirasçılık sıfatına sahip kişi ile yaptığı sözleşme sonucu bu kişinin mirasçısı olmayacağını beyan etmektedir. Bu miras sözleşmelerinin geçerliliği resmi şekil şartına bağlanmıştır. Resmi vasiyetname şeklinde yapılması sonucu geçerli olacak bu sözleşmelerin tarafları resmi makam olarak noter önünde bildirecekleri beyanların memur ve iki tanık huzurunda imza altına alınması şeklinde yapılması gerekmektedir. Şekle aykırılık durumunda miras sözleşmesinin geçersizliği söz konusu olur ve iptal davası açılabilir pozisyona düşer. Miras sözleşmesi miras bırakan açısından temsilci aracığı ile yapılamaz fakat mirasçı atanan kişi bakımından temsilci eliyle yapılabilmesi mümkün ve geçerlidir. Miras sözleşmesi türleri olarak düzenlenen olumlu ve olumsuz miras sözleşmeleri makalemizin devamında ayrıntılı olarak açıklanacaktır. Miras sözleşmeli iki taraflı bir hukuki işlem şeklinde yapılmakta olup ölüme bağlı olması dolayısıyla herhangi bir borç doğurmamaktadır. Sözleşme yapılan kişi sözleşmenin olumlu ya da olumsuz miras sözleşmesi olmasına göre mirasçılık hakkı kazanmakta veya hakkı olan mirasçılık sıfatını kaybetmektedir.

Olumlu Miras Sözleşmesi 

Miras sözleşmesi türleri arasında yer alan olumlu miras sözleşmeleri sonucunda, sözleşmenin taraflarından birinin diğer kişiye, ölümü halinde mirasının bir kısmını bırakmasını öngörür. Miras bırakan olumlu miras sözleşmesi ile mirasının tamamını bırakabileceği gibi mirasının bir kısmını da bu kişiye bırakabilir. Olumlu miras sözleşmesinde miras bırakan taraf dışında bu kişinin sözleşmenin diğer tarafı olarak gösterdiği kişinin ön mirasçı, mirasçı, yedek mirasçı ya da art mirasçı olarak atanması mümkündür. Miras bırakan bu sözleşme ile bu kişilere bazı yükümlülükler de yükleyebilir. Olumlu miras sözleşmesi miras bırakanın mal varlığındaki tasarruf hakkına yönelik herhangi bir kısıtlama getirmemektedir. Buna rağmen sözleşmeye aykırı nitelikte tasarruflara karşı itiraz edilmesi de mümkün kılınmıştır. Miras sözleşmesi türleri arasında yer alan olumlu miras sözleşmesinin taraflarından miras bırakanın ayırt etme gücüne sahip, ergin ve kısıtlı olmayan bir kişi olması yani tam ehliyete sahip olması gereklidir. Sözleşmenin karşı tarafı açısından ise genel yetki kuralları geçerlidir. Miras bırakan olumlu miras sözleşmesi ile belirli bir malını sözleşmeyi yaptığı kişiye ya da bu kişiye yükleyeceği yükümlülükle bir üçüncü kişiye bırakma hakkına sahiptir.

Olumsuz Miras Sözleşmesi 

Miras sözleşmesi türleri olarak tanımlanan bir diğer sözleşme türü ise olumsuz miras sözleşmesidir. Miras bırakan ile mirasçısı arasında yapılan bir sözleşme olan ve mirastan feragat sözleşmesi olarak da bilinen olumsuz miras sözleşmesi, karşılıklı ya da karşılıksız olarak yapılabilmektedir. Karşılıklı yani ivazlı şekilde yapılan mirastan feragat sözleşmesi feragat edenin alt soyu için de sonuç doğururken karşılıksız şekilde yapılan olumsuz miras sözleşmesinin hükümleri yalnızca feragat edeni bağlar. Feragat eden yani mirasçılık hakkından vazgeçen kişinin bu sözleşme ile birlikte mirasçılık sıfatı kalmamış olur. Karşılıklı olarak yapılan mirastan feragat sözleşmesi ile alt soyun miras hakkının devam edeceği kararlaştırılabilmektedir.

Miras Sözleşmesi ile Vasiyetnamenin Farkı

Miras sözleşmesi ile vasiyetnamenin en temel farkı yapanın ehliyetine ilişkin şartlarıdır. Şöyle ki; vasiyetname yapabilmek için gerekli ehliyet şartları ayırt etme gücüne sahip olmak ve 15 yaşını doldurmuş olmaktır. Miras sözleşmesi türleri için ise öngörülen ehliyet şartları daha ağır tutulmuştur. Miras sözleşmesi yapabilmek için tarafların ayırt etme gücüne sahip olmaları, ergin olmaları ve de kısıtlı olmamaları gerekmektedir. Miras sözleşmesi türleri açısından olumlu ve olumsuz miras sözleşmelerinin her ikisinde de bu ehliyet şartları geçerlidir. Miras sözleşmesinin tek taraflı bir ölüme bağlı tasarruf söz konusu olduğunda tasarrufta bulunanın ehliyet şartları göz önünde bulundurulur. Ancak iki tarafın da ölüme bağlı bir tasarrufta bulunması durumunda tabii ki iki tarafın da ehliyet şartlarını haiz olması beklenmektedir. Miras sözleşmesi resmi şekil şartına bağlanmış bir sözleşmedir. Vasiyetname için böyle bir resmiyet şartı öngörülmemiştir. Bu anlamda vasiyetname; sözlü vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve resmi vasiyetname şeklinde düzenlenebilme serbestisine sahiptir. Vasiyetnamede geri alma ölüme kadar tek taraflı olarak yapılabilen bir işlemdir. Miras Sözleşmesi ise iki taraflı bir sözleşme sonucu ortaya çıktığı için kural olarak tek taraflı olarak geri alma mümkün değilse de bu durumun da istisnaları mevcuttur.

Miras Sözleşmesi Nasıl Sonlandırılır 

Miras sözleşmesi iki taraflı olarak yapılabileceği gibi çok taraflı olarak da yapılması mümkün olan bir sözleşme türüdür. Resmi şekil şartı gereğince noter huzurunda ya da yetkili başka bir makam önünde iki şahit ve memurun önünde taraflarca imza altına alınması ve iradelerin beyanı şeklinde gerçekleşen miras sözleşmeleri belli bazı durumlarda sonlandırılabilmektedir. Bu şartlar;

  • Sözleşmenin taraflarının aralarında yazılı ve karşılıklı olarak anlaşması,
  • Miras bırakan tarafından sözleşmenin ortadan kaldırılmak istenmesi,
  • Taraflardan birinin sözleşmeden dönme iradesini kullanmak istemesi,
  • Miras sözleşmesi ile atanan mirasçının miras bırakandan önce ölmesi,
  • Eşler arasında yapılan miras sözleşmesi bakımından eşlerin boşanması olarak sayılabilmektedir.

Bu durumlarda miras sözleşmesi türleri olarak karşımıza çıkan mirastan feragat ya da olumlu miras sözleşmesinin sona erdirilmesi mümkündür. Miras sözleşmelerinin sona erdirilmesi dışında yine belli şartlar oluşması halinde iptal edilebilirlik durumu da bulunmaktadır.

Miras Sözleşmesinin İptali

Miras sözleşmesi türleri bakımından şartlarının varlığı halinde bu sözleşmelerin iptali mümkün görülmüştür. Hak düşürücü süreler bakımından da geçerli olan miras sözleşmesinin iptali şu hallerde istenebilmektedir;

  • Miras sözleşmesinin taraflarının ehliyet şartlarına sahip olmaması,
  • Miras sözleşmesi yapılırken tarafların iradelerinde bozukluk olması,
  • Hata sonucu yapılan miras sözleşmesi,
  • Miras bırakanın iradesini sakatlamaya yönelik yanıltma ya da aldatıcılık unsuru barındıran iş ve işlemler sonucunda yapılan miras sözleşmesi,
  • Korkutma ile yaptırılan miras sözleşmesi,
  • Resmi vasiyetname şeklinde yapılan miras sözleşmesinin içeriğinin ahlaka veya hukuka aykırı olması,
  • İki tarafa yükümlülük yükleyen miras sözleşmeleri bakımından sözleşmede kararlaştırılan bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi,

Sayılan bu durumların gerçekleşmesi halinde taraf iradeleri uyuşmasa dahi miras sözleşmesinin iptali istenebilir. Bu durumlardan hile ile yapılan miras sözleşmesinin iptalinin, hilenin ortadan kalkmasından itibaren 1 yıl içerisinde istenmesi gerekmektedir. Miras bırakanın 1 yıl içinde ölmesi ve iptali isteyememesi halinde ise bu hakkı mirasçılarına intikal etmektedir. Sözleşmede kararlaştırılan vaatlerin yerine getirilmemesi durumunun uygulamada en sık karşılaşılan örneği ölünceye kadar bakma sözleşmeleridir. Ölünceye kadar bakma vaadi karşılığında miras sözleşmesi yapılması durumunda ölünceye kadar bakma yükümlüsünün bu vaadini yerine getirmemesi miras bırakana sözleşmenin iptalini isteme hakkı vermektedir. Miras sözleşmesi türleri olumsuz miras sözleşmesi (mirastan feragat) ve olumlu miras sözleşmesinin temel özellikleri ve tabi olduğu kurallar genel anlamıyla makalemizde bahsetmiş olduğumuz konulardan ibarettir. Miras sözleşmesinin iptali ve geçerliliğine ilişkin hukuki sorunlarınızın ayrıntılı yanıtını alabilmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

pendik ceza avukatı alper otluoğlu

Pendik Ceza Avukatı

Pendik ceza avukatı, ceza mahkemelerinde görülmekte olan yargılamalarda müvekkillerini savunan, haksız yere mağduriyet durumunun ortaya çıkmaması için çabalayan ve adil yargılama için çalışan avukatlar olarak tanımlanabilen ve bu özellikleriyle öne çıkan avukatlardır. Türk Ceza Kanunu başta olmak suretiyle kanunlarımız ülke bireylerinin sıkıntısız bir biçimde yaşamasını sağlayıp bu hayatı regüle etmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu düzeni bozan bireylerde Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen cezalara çarptırılmaktadır. Bu düzene uyulmaması halinde uyumsuzluğu ortaya çıkaran kişilere karşı ceza davaları açılır. Ceza davalarına bakan avukatlar ise çoğu zaman ceza avukatı olarak tanımlanmaktadır. Pendik ceza avukatı ise yalnızca Pendik ve çevresinde değil, tüm Türkiye’de görülen ve görülecek ceza davalarına bakan avukattır.

En İyi Ceza Avukatı Pendik 

Anadolu yakası ceza avukatı yukarıda bahsi geçen davaların hukuki şartlar altında devam ettirilmesinde ve mağdur yahut sanığın hukuki haklarını korumada görev almaktadır. Takdir edersiniz ki her alanın olduğu şeklinde hukukun da kendine özgü işleyişi ve dili vardır. Her insan bu işleyiş ve dili yönetemeyebilir. İşte bu aşamada Pendik ceza avukatı hizmetlerinden yararlanarak herhangi bir negatif durumun başınıza gelmesine karşı tedbir alabilirsiniz.

Ceza avukatları hakkındaki sıklıkla merak edilenlerden birisi de hangi davalarla ilgilendikleri olarak öne çıkıyor. Ceza avukatları hemen hemen her davada vazife alabilmektedir. Pendik ceza Avukatı ve öncelikle savunmaya yönelik açıklamalar yapabilmek için ortada suçun ve bu suçun isnat edilmiş olduğu bir bireyin olması gerekmektedir. İşte tam olarak bu aşamada kabahat isnadıyla yüz yüze kalan bireyi savunacak şahıs ceza avukatıdır. Pendik ceza avukatı asli rolü mevzuatlara ve kanuna paralel bir biçimde müdafisini en etken ve faal halde savunmaktır. Savunma, ceza mahkemesinin oldukça mühim bir parçası olarak kabul edilmektedir. Savunma yardımıyla maddi gerçek en doğru bir biçimde ortaya çıkartılırken aynı zamanda şüphelinin temel hukuki hakları garantiye alınmış olur. Ceza avukatının rolü kollukta başlarken, takibat evresi tamamlanıncaya dek devam etmektedir. Hatta aleyhe çıkan kararlarda da İstinaf ve Yargıtay’a giden yolda rol üstlenmektedir.

Savcılık makamı işlenen suça dair, kanıtlarıyla beraber iddianame hazırlar ve mahkemeye sunar. Savcılığın mahkemeye sunduğu iddianame kabul edilmiş olduğu ve herhangi bir noksan görülmediği takdirde dava görülmeye başlanabilir. Bu noktada ceza avukatının iddianamenin tam içeriğini iyi bir biçimde biliyor olması, etkili bir müdafaa açısından çok büyük bir öneme sahiptir.

Pendik Ceza Avukatı Tavsiye 

Günümüzde birçok şahıs Anadolu yakası Pendik ceza avukatı şeklinde aramalar yapıyor ve iyi bir ceza avukatı bulmak için çevresinden öneriler alıyor. Ceza davalarında şüphelinin yahut suçlunun iyi bir avukatla çalışması, lehine netice alınabilmesi adına çok önemlidir. İyi bir ceza avukatı en önce suçun vasfına itina göstermelidir. Aksi durumda müdafi açısından negatif sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Çünkü müdafaa yaparken avukatın ilk dikkat etmesi ihtiyaç duyulan şey savunduğu bireyin hangi kabahat yahut suçlardan yargılandığı olmalıdır. Bu ayrımın net bir biçimde yapılması, faal savunmanın temelini oluşturur.

Pendik Ceza Avukatı Ücreti 

Pendik ceza avukatı tutarı mevzusunda herhangi net bir ücretin varlığından konuşabilmek olası değildir. Çünkü ceza davaları fazlaca geniş mevzulara haiz olup, davalar içinde büyük farklılıklar mevcuttur. Ceza avukatının alacağı ücret davanın boyutu, niteliği şeklinde esaslar doğrultusunda değişim göstermektedir. Dava süresi, tahkikat şeklinde aşamalar sırasında avukatın üzerine düşen görevler şeklinde etmenler; fiyatın belirlenmesi üstünde en mühim unsurlar olarak göze çarpıyor. Ayrıca ceza avukatlığı ücretlerinin öteki avukatlık hizmetlerine göre nispeten daha maliyetli bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Çünkü ceza davalarında avukatın rolü, öteki davalara göre daha geniştir. Ceza avukatları, güvenlik ve savcılık soruşturmaları başta olmak suretiyle iddianame aleyhinde kanıt toplanması şeklinde birçok işi yerine getirirler. Ayrıca dava süresi olarak da öteki davalara oranla daha uzun bir süreçtir. Ek olarak, barolar tarafınca ceza davaları için belirlenmiş kati bir ücret bulunmamaktadır.

pendik en iyi avukat alper otluoğlu

PENDİK AVUKATLIK BÜROSU

Pendik en iyi avukat, siz değerli müvekkillerimizi en doğru hukuki yönlendirmelere tabi tutacağımız Otluoğlu Hukuk Bürosu’nda hizmet vermektedir. Kişilerin zorlu hukuki süreçlerle baş edebilmeleri bakımından yoğun emek ve çaba sarf eden Pendik en iyi avukat, engin bilgi birikimiyle ve dava tecrübeleriyle sizlere danışmanlık vermek için sabırsızlıkla beklemektedir. Başta ceza ve aile hukuku olmak üzere, birçok alt sınıfta da hizmet vermekte olan ofisimiz sizlerle çalışmaktan onu duyacaktır. Marka ve patent, ticaret davaları, bilişim hukuku ve benzeri süreçlerde arayış içinde olduğunuz Pendik avukatlık bürosu ile dilediğiniz zaman iletişime geçebilirsiniz.

Pendik Avukatlık Bürosu Hangi Davalara Bakar 

Pendik en iyi avukat arayışınız herhangi bir alana özgü olabilir. Biz alanında yetkin avukat kadromuzla size en iyi hizmeti, ihtiyacınız olan konuda vermeye hazırız. Özellikle boşanma dava süreçleri, çiftler için fazlaca yıpratıcı olabilmektedir. Bu yıpratıcı dava boyunca ustalaşmış yardımcı almanız, zorlukların üstesinden gelmenizi oldukça kolaylaştıracaktır. Adından da anlaşılacağı benzer biçimde aile hukuku, aileye ilişik oluşabilecek bütün sorunların (Evlilik, nişanlanma, boşanma ve çocuk velayetleri vb.) çözümü için devreye giren hukuk mekanizmasıdır.

Bunların yanı sıra hukuk büromuz sizlere, kişilerin özgürlüklerinin mevzu bahis olduğu ceza hukuku alanında da hizmet vermektedir. Öte yandan ticari davalarınız ile marka hukukuna ilişkin davalarınızda da ekibimizden uzman bir avukatla çalışmanız olasıdır.

En İyi Boşanma Avukatı- Pendik En İyi Avukat 

En iyi boşanma avukatı arama motorlarında sıklıkla aranan bir kavramdır. Pendik en iyi avukat ile kastedilen işinde uzman bir boşanma avukatı, ceza ya da ticaret avukatı olabilmektedir. Boşanma avukatı, boşanma süreçlerini titizlikle takip eder ve müvekkillerini dava akışı mevzusunda bilgilendirir. İlk etapta boşanma davası açılıp açılamayacağını netleştirebilmek için gerekli durumların varlığını irdeler. Boşanma nedenlerinin titizlikle ve doğru bir şekilde tespit edilmesi boşanma davası için çok önemlidir. Zira mahkemeler, davayı boşanma sebeplerine nazaran incelerler. Tüm bu süreçlerin yürütülmesi aşamasında alanında uzman bir avukat ile çalışmak son aşama önemlidir.

Bir boşanma davasını ele alacak olursak, bu dava için öncelikle boşanma nedeni tespit edilmelidir. Bu aşamadan sonrasında duruma nazaran dava dilekçesi hazırlanmalıdır. Bir sonraki hiyerarşi ise tarafların birbirinden talepleri olup olmadığı, var ise ne tür talepler olduğu netleştirilmesi aşamasıdır. Bu taleplerin maddi içerikli yahut yalnızca velayet gibi talepler olması mümkündür. Belirtilen bu tarz talepler doğrultusunda dava dilekçesi yazılır ve dava dosyası hazırlanır. Diğer ayrıntıların da tamamlanmasıyla beraber dava harç ve giderleri vezneye yatırılarak dosya teslim edilir ve böylelikle dava açılmış olur.

Pendik en iyi avukat size davanız hangi konuya ve hukuka ilişkinse yukarıdaki anlatıma benzer nitelikte bir süreç sağlayacaktır. Dava hakkındaki ayrıntıları sizden öğrenecek, akabinde gerekliyse karşı tarafla görüşecek ve taleplerini size iletecektir. Bunlardan sonra ise anlaşma sağlayamadığı takdirde dava dilekçenizi hazırlayarak davanızı açacaktır.

Dava süreçleri fazlasıyla sıkıntılı ve yıpratıcı süreçlerdir. Bu sıkıntılı durumda hukuki yükünüzü hafifletebilecek uzman desteği almanız da bu bakımdan sizi hem maddi hem de manevi olarak koruma altına alacaktır.

Otluoğlu Hukuk Bürosu, çeşitli hukuk alanlarında uzmanlaşmış ve tecrübeli ekibi ile çağdaş hukukun alt dalı olan aile hukuku ile yeni nesil gelişmelere uygun olarak bilişim, marka, ticaret uyuşmazlıklarından doğan çeşitli davaların yasal süreçlerinin başlatılması, sürdürülmesi ve sonuçlandırılması hususunda ustalaşmış hizmet desteği vermektedir. Pendik en iyi avukat arayışınıza son vermeden önce bizimle iletişime geçmenizi şiddetle tavsiye ederiz.

bosanma davalarında telefon kayıtlari- avukat alper otluoğlu

Boşanma Davalarında Telefon Kayıtları

Boşanma davalarında telefon kayıtları, mahkeme kararıyla telefon dökümü istenmesi birçok davada sık rastlanan bir durumdur. Ancak aile mahkemesi tarafınca boşanma davasında cep telefonu ile meydana getirilen görüşmelerin kayıtları, sesli yahut metin halinde dökümünün GSM firmasından talep edilerek kullanılması olası değildir. Böyle bir istem ile aile mahkemesine gidilmesi halinde istem reddedilir. Bu talebin kabul edilmesi halinde dahi geçmişe dönük olarak operatör tarafınca kullananların görüşmelerini kaydetmesi, dinlemesi ya da üçüncü kişiler ile paylaşılmasını suç oluşturacağı açıktır. Boşanma davalarında telefon kayıtları hangi hallerde ve hangi koşullarda istenebilir makalemizde ayrıntılı olarak açıklayacağız.

Ceza hukuku kapsamında alakalı kanun ve yönetmelikler dikkate alınarak telefon dinlemelerinin yapılması mümkün tutulmuştur. Ancak aile hukuku çerçevesinde bu işlemlerin gerçekleştirilmesi olası değildir. Boşanma davasında telefon kayıtları kullanımının sağlanması için bu mevzuda ancak muayyen mevzularda bu talebin iletilmesi mümkün olacaktır. Boşanma sürecinde genel olarak aldatma temelli olarak gerçekleşen davalarda telefon kayıtları ve whatsapp konuşmaları kullanılmak istenmektedir. Ancak yine belirtmekte fayda vardır ki, boşanma davalarında telefon kayıtları yalnızca kişiler arasında gerçekleşen iletişimin sıklığı, niteliği ve niceliği hakkında bilgi verebilmektedir. Kişilerin sandığının aksine telefon mesajlaşmalarının içeriğine ulaşabilmek ve bunları kullanabilmek boşanma davaları bakımından mümkün değildir.

Boşanma davalarında telefon kayıtları, geçmişe dönük telefon konferans kayıtları taraflardan biri tarafınca aile mahkemesinde görülen boşanma davası kapsamında istem ile öne sürülmesi durumunda genel olarak geri çevrilir. Öte taraftan genelde GSM operatör şirketi tarafınca geçmişe dönük kayıt tutulması ya da paylaşılması da kanunlara aykırılık teşkil edeceği için konun değişik boyutlar erişmesi mümkündür. Tüm bunlara rağmen boşanma davasında mahkeme tarafınca telefon kayıtlarına ilişik istenecek muayyen hususlar da bulunmaktadır. Bunlar:

  • Sıklıkla aranan ve görüşülen numaralar,
  • Bu aramaların meydana geldiği tarih ve saatler,
  • Mesaj gönderilen ve mesaj alınan numaralar,
  • Mesaj gönderilen ve mesaj alınan tarih ve saatler olarak sıralanabilir.

Boşanma davası tarafınca ancak bu ve bunlara benzer biçimde bilgilerin isteme konu edilmesi mümkündür. Boşanma davalarında telefon kayıtları dendiğinde akla gelen ve davada irdelenebilecek tek husus bunlardır.

Boşanma Davasında Telefon Dökümleri 

Boşanma davasında geriye dönük telefon kayıtları ya da anlık kayıtların isteme konu edilmesi olası değildir. Aranan ve bildiri gönderilen numaralar ile iletişim saatleri ve tarihleri haricinde herhangi bir bilginin paylaşımı da olası değildir. Aile mahkemesi tarafınca ek olarak bu dökümlerin celp edilmesi söz konusu değildir. Boşanma davasında davayı açan ve aldatma iddiasında bulunan eş, boşanmak istediği eşinin hangi numaralarla ne sıklıkla konuştuğuna ilişkin bir dökümü talep edebilir. Mahkeme de bu talebi onaylayarak operatör şirketinden hat sahibinin dökümlerini isteyebilir. Boşanma davalarında telefon kayıtları hususunda yapılabilecek ve kullanılabilecek tek şey bundan ibarettir. Ancak bu da aldatılmayı kanıtlayabilecek bir delil oluşturmakta yeterli olacaktır. Sanılanın aksine aldatma sadece konuşma içerikleriyle ispatlanmak zorunda değildir. Yargıtay kararlarında belirli sıklığı aşan konuşma ve mesajlaşmaların aldatılma ve eşe karşı ilgi yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlamını taşıdığını desteklemektedir.

İlgili telefon numaraları ile hangi sıklıkta görüşüldüğünün ortaya çıkarılması olası olsa da içerik olarak neleri barındırdığının bilinmesi olası olmayacaktır. Hali hazırda operatör firmaları da bu bilgilerin içeriklerini değil dökümlerini muayyen olarak paylaşabilirler. Boşanma davasında telefon kayıtlarının istenmesi değişik şekillerde davaya tesir edecektir. Alanında uzman olan avukatlarla işinizin yürütülmesini istiyorsanız İstanbul Boşanma Avukatı ve Kartal Boşanma Avukatı mızla iletişime geçebilirsiniz. Boşanma davasında telefon dökümleri konusunda en ayrıntılı bilgiyi avukatınızdan alabilirsiniz.

Boşanma Davasında Mesaj Dökümleri 

Mahkeme kararıyla telefon ve arama dökümünde olduğu gibi aile mahkemesi tarafınca mesaj dökümlerinin alınması da mümkün değildi. İçeriğinin görülmesi olası olmasa da yine bunlara ilişkin olarak mesajlaşılan tarihlerin ve saat aralıklarının öğrenilmesi mümkündür. Boşanma davalarında telefon kayıtları ve mesaj dökümleri bu anlamda içeriksel olarak olmasa da biçimsel olarak davanın gidişatına katkı sağlamaktadır.

Mesajların boşanma davasında kanıt olarak kullanılmasını sağlamak için mesajın kayıtlı olduğu cep telefonunun mahkemeye sunulması gerekir. Öte taraftan bu mesajları kabul eden kişiler tarafınca yapılacak tanıklık da tekrar mesajların içinde ne olduğu hakkındaki malumat verecektir. Delil olarak bu mesajların kullanılması için eşlerin de ara sıra tasdik verdikleri görülmektedir. Bu kayıtların içeriklerinin görüntülenmesi ve paylaşılması olası olmayacağı için değişik stratejiler üstünden boşanma davasının seyrinin değiştirilmesi gerekir. Aksi halde onay verilmeksizin kullanılan bu belgeler özel hayatın ya da duruma göre kişiler arası iletişimin ihlali anlamına gelecek ve Türk Ceza Kanunu kapsamında cezalandırılabilir hale gelecektir.

Boşanma davalarında telefon kayıtları sınırlı bir kullanım alanına sahiptir. Operatörler kişilere ait telefon iletişim kayıtlarını belirli bir süre bünyelerinde muhafaza etmektedirler. Bu süre de beş yılla sınırlıdır. Bu sebeple, kullanılmak istenen kayıtların maksimum beş yıl önceye gitmesi gerekmektedir. Yalnızca mahkeme kararıyla istenebilen bu kayıtlar şahsen gidip alınabilecek kayıtlar değildir. Ses kaydı ve arama kaydı gibi daha özel nitelikte bilgilere ise mahkeme kararıyla dahi ulaşılması mümkün değildir. Zira bunlara ilişkin iletişimin tespiti kararı olmaksızın operatör şirketinin kendiliğinden tutacağı kayıt Türk Ceza Kanunu uyarınca suç teşkil edecektir. Operatör şirketi hiçbir şekilde iletişimi kayda alamaz. Bunu yapacak olan makam Cumhuriyet Savcılığı istemiyle Bilgi ve Teknoloji Kurumu olacaktır. Dolayısıyla boşanma davalarında telefon kayıtları kullanılması mümkün değildir.

Boşanma Davasında WhatsApp Kayıtları İstenir Mi? 

Boşanma davasında WhatsApp kayıtları tıpkı kısa mesaj (SMS) ve telefon kayıtlarında olduğu benzer biçimde içinde ne olduğunun talebi olası değildir. Eğer evvelinde savcılık sonucu ile bu kayıtların alınmasına ilişik bir husus belirlenmemiş ise boşanma davalarında bu kayıtların bir önemi yoktur.

Öte taraftan operatörden hangi numaralar ile hangi tarih ve saatlerde müzakere yapıldığı bilgisinin talep edilerek muamele yapılması da mümkündür. Boşanma davasında telefon kayıtlarının içeriğinin istenmesi teknik olarak mümkün olmayacaktır. Ne kadar vakit ve ne kadar sıklıkla ilgili numaralarla görüşüldüğünün belirlenmesi de birçok yönden boşanma davalarının seyrinin değişmesinde müessir olan mühim bir faktör olarak kabul edilir. SMS, WhatsApp ve telefon kayıtlarının içerikleri istenemeyecektir. Bu yazımızda boşanma davalarında telefon kayıtları istenir mi sorusunun yanıtını ayrıntılı bir biçimde açıkladık. Daha ayrıntılı bilgi almak ve durumunuzu aktarmak için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Özellikle aldatmaya dayalı olarak açılan boşanma davalarında kullanılmak istenen iletişim kayıtları, telefon kayıtları en fazla beş yıl öncesine dayanmalıdır. Operatör şirketlerinin tuttuğu kayıtlar nedeniyle daha öncesine dayanan kayıtlara ulaşmak mümkün olmayacaktır. Bu takdirde kendisini tanıkla ispat etmek zorunda kalacak aldatılan eşin işi zorlaşacaktır. Boşanma davalarında telefon kayıtları ile ilgili, yazımızda tüm ayrıntılara elimizden geldiğince değinmeye çalıştık. Alanında uzman ve deneyimli kadromuzla sizlere bu zor süreçte yardımcı olmak bize mutluluk verecektir. Boşanma davanızı yürütebilmek için tarafımıza çıkaracağınız özel dava vekaletnamesi ile birlikte boşanma sürecinizi en sağlıklı ve hızlı biçimde, güvenilir ellere teslim etmenin rahatlığıyla geçirebilirsiniz. İstanbul boşanma avukatı olarak boşanma davalarında telefon kayıtları hakkında ayrıntılı ve güvenilir bilgi için bize her zaman ulaşabilirsiniz.

istanbul-bosanma-avukati-otluoglu-av-tr

İSTANBUL BOŞANMA AVUKATI

İstanbul boşanma avukatı, başta anlaşmalı ve çekişmeli boşanma olmak üzere; evlilik sözleşmesi, mal paylaşım davası gibi hukuki süreçlerde de sizlere hizmet vermekte olan hukuk fakültesi mezunu, avukatlık ruhsatına sahip kişilerdir. Aile hukuku, toplumların geçmişten bugüne en mühim ve mübarek oluşumlarının başlangıcında gelir. Sevgi ve büyük emeklerle kurulan yuvalarda istenmeden de olsa vakit içinde birtakım problemler ile karşılaşılabilir. Sorunlar başlangıçta bu önemli kuruma yara verir ve devamında da yıkıma sebep olur. Yaşanan bu negatif durumlar aile içindeki bireylere başta çocuklar olmak suretiyle yıkıcı etkisini hissettirmektedir. İşte tam da bu süreçte İstanbul boşanma avukatı devreye girmekte ve aile hukuku alanında tarafların hukuki dönemi başlamaktadır.

Aile Hukuku, evlilik kurumunun bir araya getirmiş olduğu kişilerin aralarında geçen müesseselerin ele alındığı bir hukuk bölümüdür. Sadece çekirdek yapıda değil bununla birlikte akrabalar ve beraber yaşanılan yakınlar ile alakalı da geniş bir kapsama sahiptir. Kısaca Aile Hukuku çekirdek aileyi ele almakla yetinmez, akrabalar ile ilişkileri de barındırır. Otluoğlu  Hukuk Bürosu ve İstanbul boşanma avukatı olarak aile kurumu içinde yaşanabilecek her türlü probleminin çözümü için buradayız. Boşanmanın tek deva olarak görüldüğü durumlarda sizlere dalından uzman ve muteber avukat kadromuz ile hizmet veriyoruz. Tüm hukuki süreç süresince devamlı ciddi, samimi ve tarafların gizliliği ilkelerine bağlı kalıyoruz.

Aile Hukukunun Temel Mevzuatı 

Aile hukukunun temel mevzuatı, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 4721 Sayılı TMK’nın 118 ile 494. Maddeleri aralığında düzenlenmiştir. Ayrıca 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri ve 6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunları da bu hukuk branşının birincil kanuni dayanakları arasındadır. Çünkü bu kanunlar da aile kurumunun korunmasına dair hükümler içermektedir. Aile Hukuku fazlaca geniş kapsamı olan bir alandır. Yukarıda belirttiğimiz kanunlarla güvence altına alınmasının yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da hükümleri esas alınır. Bu bakanlık, temel olarak ailenin korunmasına yönelik siyasal kararların uygulanmasını sağlar.

Aile Hukuku Konusunda Verilen Hizmetler 

Günümüzde aile kurumunu ilgilendiren her türlü müesseseler Türk Medeni Kanunu tarafınca düzenlenmiştir. Bu kapsamda Aile Hukuku mevzusunda İstanbul boşanma avukatı olarak verdiğimiz hizmetleri şöyle listeleyebiliriz:

  • Boşanma davaları,
  • Nişan bozulmalarında tazminat davaları,
  • Nişan döneminde alınan maddi hediyelerin geri verilmesi,
  • Soybağı davaları,
  • Anlaşmalı boşanma davalarında protokol hazırlanıp yürürlüğe sokulması,
  • Çekişmeli geçen davalarda ise maddi ve manevi tazminatların mahkemeye sunulması,
  • Velayet ve nafaka davaları,
  • Velayet yahut nafaka hükümlerine uyulmadığında hukuki işlemlerin başlatılması,
  • Aile arasında yaşanmış olan şiddete bağlı olarak önlem kararları çıkarılması,

Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak yukarıdaki hizmetlere ek daha birçok hukuki çözümlerimiz mevcuttur. Evlat edinme süreçleri, evlilik sözleşmesi/ malvarlığı sözleşmesinin hazırlanması özetlemek gerekirse Aile Mahkemeleri tarafından gerçekleşen bütün hukuki sorunlarda tüm saydıklarımız ihtisas alanımızın içerisindedir.

Özellikle boşanma davalarının kendi içinde değişik bileşenlere ayrılmış olduğu düşünüldüğünde ustalaşmış bir hizmet almak doğru bir tercih olacaktır. Çünkü Aile Hukuku kapsamında boşanmalar tek yönlü ve yalnızca tek bir dava olarak görülmemektedir. Zina nedeniyle, terk nedeniyle, fena yahut haysiyet kırıcı alışkanlık nedeniyle ve onursuz yaşam sürme nedeniyle boşanma davaları bu bileşenlerden bazılarıdır. Eğer siz de güvenilir, saydam ve samimi bir hukuki hizmet arıyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. İstanbul boşanma avukatı alanında tecrübeli avukat kadrosuyla Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak size hizmet vermekten gurur duyacaktır.

Oretra