Nafaka Artırım Davası

Nafaka, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve tedbir nafakası olarak üçe ayrılır. Yoksulluk nafakası, evlilik bittiği için yoksulluğa düşecek eş tarafından alınır. Devam eden dava esnasında yoksulluk nafakası bağlanmaz. Bu durumda kalan kişilerin yoksulluğa düşmemesi için tedbir nafakası bağlanır. İştirak nafakasına ise evlilikte doğan ortak çocukların masrafları yalnızca velayet sahibi eşte olmasın, ortak paylaşılsın diye hükmedilir. Bu anlamda ortak çocukların eğitim, bakım, sağlık ve benzeri harcamalarını karşılamak üzere bağlanmaktadır.

Ancak enflasyon, çocukların büyümesi gibi sebeplerle hükmedilen nafakalar bazen yetersiz kalır. Böyle bir durumda kanun koyucunun eş ve çocuklar için istediği asgari yaşam düzeyi de kaybedilmiş olur. İşte bunların önüne geçmek ve nafakayı yeniden anlamlı hale getirmek için nafaka artırım davası açılır.

Nafaka Nedir?

Nafaka, Medeni Kanunda boşanmada tazminat ve nafaka başlığı altında 175 ve 176. maddelerde düzenlenmiştir. Kanun koyucu bir boşanma durumunda yoksulluğa düşecek eşi ve varsa ortak çocukları korumak istemiştir. “Nafaka nedir?” sorusunun cevabı ise bir eşin diğer eşe yaptığı aylık ödeme yükümlülüğü olarak ifade edilir. Nafaka boşanma davası devam ederken bu davayla birlikte veya bittikten sonra ayrı bir davayla istenebilir. Nafaka türleri ise şu şekildedir:

  • Tedbir Nafakası: Boşanma davasının açılmasıyla birlikte evlilik birliği sebebiyle geçimini sağlayan eş ve çocukların maddi problemler yaşayacağı ortadadır. Henüz yoksulluk nafakasına da karar verilemeyeceğinden kanun koyucu tedbir nafakası getirmiştir. Böylece boşanma davası sürecinde eş ve çocukların geçimi geçici şekilde garanti altına alınmış olur. Boşanma davasının sonuçlandığı ana kadar ödeme yükümlülüğü bulunduğundan süreli bir nafaka çeşididir. Hakimin tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka ödeneceklerin gelir kaynağının olmaması gerekir.
  • İştirak Nafakası: Boşanma davasının kesinleşmesi sonucunda başlayan iştirak nafakası, çocukların velayetini alamayan tarafın velayet sahibi eşe ödeme yükümlülüğünün bulunduğu nafaka türüdür. Eşlerin, çocukların giderlerine ortak şekilde ve ekonomik güçleri oranında katılması gerekliliği sebebiyle dolayı bu nafaka türü bulunmaktadır. Boşanma davası sürecinde, boşanma avukatı aracılığıyla dava dilekçesi ile hükmedilen tedbir nafakasının dava sonuçlandıktan sonra iştirak nafakasına çevrilmesi talep edilmektedir. İştirak nafakası ebeveynler arasındaki boşanma davaları bakımından geçeri olduğundan, iştirak nafakası çocukların reşit oldukları ana kadar devam eden süreli bir nafaka türüdür.
  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma davasının sonuçlanmasının ardından boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek eş lehine diğer eşin ödeme zorunluluğuna hükmedilen nafaka türüne yoksulluk nafakası adı verilmektedir. İştirak nafakasında olduğu gibi uygulamada tedbir nafakasının boşanmanın sonuçlanmasının ardından yoksulluk nafakasına çevrildiği görülmektedir. Yoksulluk nafakası, nafaka alan tarafın yeniden evlenmesi veya ölmesi, alacaklının evli gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması veya haysiyetsiz hayat sürmesi durumunda mahkeme kararıyla yoksulluk nafakası son bulabilmektedir. Bu bakımdan şartlar uygun olduğu sürece yoksulluk nafakası devam edeceğinden bunun süresiz bir nafaka olduğunu söylemek yerinde olacaktır.
  • Yardım Nafakası: Çocuklar reşit oldukları anda iştirak nafakası kaybedilir. Ancak her reşit olan çocuğun geçimini kendi sağlayamadığı ortadadır. Özellikle ülkemizde üniversite okuyan bireylerin reşit olduktan sonra da uzunca bir süre aile yardımına ihtiyaç duyacakları açıktır. Bu anlamda iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüşmesi için reşit olan çocukların kendilerinin dava açması gerekir. Gerekli şartlar oluştuğu takdirde hakim verilmesini emredecektir.

Yargıtay’ın önüne gelen bir uyuşmazlıkta[1] iştirak nafakasının çocukların üniversiteye gitmesi sebebiyle artırılması istenmiştir. Ancak bilindiği üzere iştirak nafakası yalnızca reşit olmayan çocuklar için geçerlidir. Bu sebeple Yargıtay kararında artırımın kabul edilmesine ve iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüşmesine karar vermiştir.

Nafaka Davası

Nafaka davası boşanma davası devam ederken veya dava sonuçlandıktan sonra açılabilir. Nafaka talebi maddi anlamda zorluk yaşayacak olan eşten diğer eşe yapılır. Bu anlamda hemen hemen aynı ücretlere çalışan, benzer gelirleri olan eşler için yoksulluk ve tedbir nafakasına hükmedilmez. Ancak velayete sahip taraf iştirak nafakasını isteyebilir. Çünkü iştirak nafakasının sebebi yoksulluk değil, çocukların giderlerinin karşılanmasıdır.

Nafaka türü ne olursa olsun hükmedildiği dönemdeki değeriyle somut olay anındaki değeri arasındaki fark çok büyükse nafaka artırım talep edilir. Ayrıca iştirak nafakasında da velayete sahip olmayan tarafın maddi durumunda büyük bir iyileşme gündeme gelmişse yine artırım talep edilebilir. Aynı şekilde çocuğun hastalık, eğitim gibi giderlerinde ihtiyaçlar büyük oranda artmış olabilir. Böyle bir durumda da yine nafaka artırım davası açılır. Ancak her koşulda nafaka artırım talebinin geçerli bir sebebe dayanması önemlidir.

Yaşanan bir olayda[2] davacı müşterek çocuğun giderlerinin arttığını ileri sürerek artırım talep etmiştir. Ayrıca davalı babanın da standartlarının arttığını öne sürmüştür. İştirak nafakası miktarı belirlenirken çocuğun ihtiyaçlarına dikkat edildiği gibi ebeveynlerin kazançları da göz önüne alınır. Yapılan yargılama sonucunda davacı annenin iddialarının doğru olduğu görülerek nafaka artırım talebi kabul edilmiştir.

Bir başka sorun da nafakanın her yıl davasız nasıl artacağıdır. Bu artış oranlarıyla alakalı Yargıtay kararlarında Türkiye İstatistik Kurumu tarafından her yıl açıklanan Üretici Fiyat Endeksi oranlarının önem arz ettiği görülür. Ancak her somut olayda, olayın yapısına has özellikler olduğu unutulmamalıdır. Bu sebeple her olay için bu oranlara başvurulması olanaksızdır. Mahkeme eşlerin maddi durumu, ülke ekonomisi, çocukların yaşları ve giderlerini dikkate alarak ihtiyaca en uygun çözüme hükmeder.

Nafaka Süresi

Yoksulluk nafakası, boşanma davasına ek olarak talep edilebilir. Boşanma gerçekleştikten sonra da 1 yıl içinde ayrı bir dava ile talep edilebilir. Nafakalar, türlerine göre süreli ve süresiz şekilde bağlanır. Örneğin iştirak çocukların reşit olma zamanına kadar bağlanırken yoksulluk nafakası şartlar geçerli olduğu sürece devam eder.

Nafaka artırım davası nafakanın devam ettiği süreçte herhangi bir zaman açılabilir. Bu anlamda bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Burada dikkat edilmesi gereken husus nafakayı gerektiren şartların dava açılacağı zamanki durumudur. Örneğin yaşanan enflasyonla beraber nafaka alan tarafın alım gücü düşmüşse istem üzerine nafaka süresi dikkate alınmaksızın hakim artırıma karar verir.

Nafaka İcra Takibi

İcra İflas Hukukunda nafaka borçlusuna 3 ay tazyik hapsi verilebileceği düzenlenmiştir. Ancak bu ceza şikayet üzerine verilir, makamların re’sen işlem yapma olanağı bulunmamaktadır. İcra takibine konu olan alacaklarda maaşın ancak dörtte biri haczedilebilir. Ancak nafaka icra takibi kurallarında bu oranın maaşın tamamına el konulabilmektedir. Ayrıca nafaka alacakları için emekli maaşına da haciz konulabilmektedir. Bu da normal icra takipleriyle arasındaki bir farktır.

Bunlar dışında da kanun koyucu nafakanın alınabilmesi için farklı pek çok yol öngörmüştür. Bu yolların bilinmesi ve uygulanması gibi birçok alanda uzmanlık önemlidir. Nafaka, boşanma, velayet gibi konularda hak kaybı yaşamamak ve yüksek menfaat sağlamak için bir aile avukatı yardımı almanızı öneririz.

[1] Yargıtay’ın 2006/49 esas 2006/543 sayılı kararı

[2] Yargıtay’ın 2017/2793 esas 2019/1152 sayılı kararı

Oretra