Yabancılar Ve Vatandaşlık Hukuku

İnsani İkamet İzni Nedir?

İnsani ikamet izni nedir sorusuna verilebilecek en kısa cevap, bu iznin olağanüstü ikamet izinlerinden biri olduğudur. İnsani ikamet iznine ilişkin hükümler, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda 46. Ve 47. Maddeler ile düzenlenmiştir. İnsani ikamet iznine ilişkin bir diğer düzenleme de anılan kanunun uygulama tüzüğünün 44. Maddesinde yer almaktadır. İnsani ikamet izni ancak kanunda sınırlı sayılı durumlarda verilebilen bir izindir.

İnsani İkamet İzni Hangi Durumlarda Alınabilir?

İnsani ikamet izninin hangi durumlarda alınabileceği 6458 sayılı Kanunun 46. Maddesinde açıkça sıralanmıştır. Bu durumlar haricinde insani ikamet izni alınması mümkün değildir. Anılan maddeye göre insani ikamet izninin alınabileceği durumlar şunlardır:

  • Çocuğun yüksek yararının söz konusu olduğu haller
  • Yabancı hakkında sınır dışı edilme ya da Türkiye’ye giriş yasağı kararı alındığı halde, yabancının Türkiye’den çıkışının yaptırılamadığı, ya da yabancının Türkiye’den ayrılmasının mümkün yahut makul görülmediği haller
  • Yabancı hakkında sınır dışı etme kararı verilmesinin 6458 sayılı Kanunun 55. maddesi ile kısıtlandığı haller,
  • 6458 sayılı Kanunun 53., 72., ve 77. Maddelerinde düzenlenen işlemler hakkında yargı kararına başvurulan haller
  • İkamet izni başvurusu sahibi yabancının ilk iltica ülkesine yahut güvenli üçüncü bir ülkeye gönderilmesi ile ilgili işlemlerin devam ettiği hallerde bu işlemlerin devam süresi boyunca,
  • Acil sebeplerden ötürü ya da ülke menfaatlerinin korunması ile kamu güvenliği ve düzeni açısından Türkiye’ye girişine ve Türkiye’de kalmasına izin verilmesi gereken yabancıların, ikamet izni verilmesine engel durumları nedeni ile diğer ikamet izinlerinden birini alma imkanı bulunmadığı hallerde,
  • Diğer olağanüstü hallerde,

Yabancılara insani ikamet izni verilmesi mümkündür.

İnsani ikamet izni verilen haller temel olarak yabancıdan ülkeyi terk etmesinin talep edilmesinin etik olarak doğru olmadığı, ancak yabancının ülkede ikamet etmek için olağan ikamet izinleri için gerekli şartları taşımadığı durumlardır. Bu durumların değerlendirilmesi, kişiye özel olarak ikamet izni için başvurulan resmi kurumca yapılır. İnsani ikamet izninin reddedilmesi halinde kişi hakkında sınır dışı etme kararı verilecektir. Bu karara itiraz edilmesi mümkündür. Bu durumda yetkili mahkeme İdare Mahkemesi olacaktır. İtiraz aşamasının en doğru ve sağlıklı biçimde yürütülebilmesi için uzman bir avukat desteği alınması gereklidir.

İnsani İkamet İzni Başvurusu Nasıl Yapılır?

İnsani ikamet izni başvurusu Valiliğe bağlı olan İl Göç İdaresine yapılır. Bu başvuru sırasında ikamet izni başvurusu için gerekli evraklar ile yabancının insani ikamet izni başvurusu için gereken şartları taşıdığına dair belgeler ile birlikte yapılır. Bu belgeler arasında kişinin kimliğini gösterir belgeler mutlaka yer almalıdır. Bunun yanı sıra kişinin hangi insani ikamet izni nedenine bağlı olarak insani ikamet izni başvurusu yaptığını gösterir belgeler gereklidir. Doğru belgelerin toplanabilmesi ve doğru insani ikamet izni nedeninin tespit edilebilmesi için bu alanda deneyimli bir avukatın yardımını almak son derece önemlidir.

Kişinin kanunda sayılan nedenlerden bir ya da birkaçını taşıması, insani ikamet izni başvurusu kabulü için yeterli değildir. Başvurunun kabul edilip edilmeyeceği tamamen idarenin inisiyatifindedir. İnsani ikamet izninin alınabilmesi ya da iptal edilebilmesi için, İçişleri Bakanlığı onayı gereklidir. Bunun için gereken inceleme Valilik tarafından yapılır. İncelemenin ardından gereken belgeler ve Valilik görüşü İç İşleri Bakanlığına iletilir, son değerlendirme İçişleri Bakanlığı tarafından yapılır. İnsani ikamet izni başvurusu hakkında değerlendirmenin doğrudan İl Göç İdaresi tarafından değil, İçişleri Bakanlığı tarafından yapılmasının nedeni bu ikamet izninin olağanüstü ikamet izinlerinden biri olmasıdır. Bu nedenle izin prosedürü diğer ikamet izni türlerinden biraz farklıdır.

İnsani İkamet İzni Kabul Edilen Kişinin Ne Yapması Gerekir?

İnsani ikamet izni kabul edilen yabancıların, adres sistemine kaydolması gereklidir. Bu kayıt işlemi en geç ikamet izninin kabulünün ardından 20 iş günü içerisinde gerçekleştirilmelidir. İnsani ikame izni süresi içerisinde ikametgah değişikliği olan yabancıların yeniden bildirim yapması gereklidir.

İnsani İkamet İzni Başvurusu Kabul Edilmezse Ne Olur?

İnsani ikamet izni başvurusu kabul edilmez ise, yabancıya ülkeden çıkış yapması için 15 gün süre verilir. Bu süre içerisinde ülkeden çıkış yapılmaz ise yabancı sınır dışı edilme, yani yaygın adı ile deport kararı ile karşı karşıya kalacaktır. İnsani ikamet izni başvurusunun reddine ya da sınır dışı kararına karşı bir avukat aracılığı ile itiraz edilmesi mümkündür. Hakkında sınır dışı edilme kararı çıkarılan yabancı, ülkeden zorla çıkarılabilecektir. Bu nedenle deport kararı aşamasına gelinmeden önce yasal sürecin başlatılmış olması, yabancıyı pek çok olumsuz durumdan koruyacaktır.

İnsani İkamet İzni İptal Edilebilir Mi?

Yabancının insani ikamet izni almak için dayanak olarak kullandığı durum ortadan kalkar ise, insani ikamet izni de iptal edilecektir. Bu duruma ilişkin inceleme Valilik tarafından resen yapılır, ancak iptal kararı için Bakanlık onayı gereklidir. İnsani ikamet izninin iptali kararına İdare Mahkemesinde açılacak dava ile itiraz edilmesi mümkündür. Bu işlem için bir avukat desteği alınması son derece önemlidir.

İnsani ikamet izni ile ülkede bulunan yabancı, bu süre içerisinde başka bir ikamet izni türüne ilişkin şartları sağlar ise, bu konuda başka türden ikamet izni başvurusunda bulunabilir. Yeni ikamet izni başvurusunun kabul edilmesi haline kişinin ikamet izni ve ikamet izni süresi değişecektir.

İnsani İkamet İzni Süresi Ne Kadardır?

Bir seferde verilecek en uzun insani ikamet izni süresi bir yıldır. Bu türden ikamet izni alınmasına neden olan şartların devamı halinde insani ikamet izni süresi uzayabilmektedir. Bu süre her defasında en fazla bir yıllık süre için yetkili merci kararı ile uzatılabilir. Ancak bir yıllık iznin verilmiş olması, insani ikamet izni süresi dolmadan iptal yapılamayacağı anlamına gelmez. İnsani ikamet izni başvurusu için dayanak oluşturan nedenlerin ortadan kalkması halinde, resen yapılacak Valilik incelemesi ile her zaman insani ikamet izninin iptali mümkündür.

İnsani ikamet izni süresinin uzatılabilmesi için Valiliğe bağlı İl Göç İdaresine talepte bulunulması gereklidir. İnsani ikamet izni süresi uzatılması için yapılacak taleplerin, önceki izninin sona ermesinden 60 gün öncesi ile iznin sonra ermesi arasındaki sürede gerçekleştirilmesi gereklidir. Uzatma başvurusu için, ilk insani ikamet izni başvurusu sırasında kullanılan belgelere benzer belgeler gereklidir. Kişinin niçin hala insani ikamet iznine ihtiyaç duyduğunu gösterir belgelerin sunulması gereklidir.

İkamet izninin uzatmak için başvuruda bulunan kişiye başvurusu değerlendirilirken ülkede bulunmasını sağlayacak, harca bağlı olmayan bir belge teslim edilir. Başvuru sonuçlanıncaya dek, kişi bu belge ile Türkiye’deki ikametine devam edebilir.

İkamet izni başvurusu kabul edildiği takdirde uzatma süresi, önceki başvurunun bittiği günden itibaren başlayacaktır. Bu nedenle başvurunun önceki ikamet izni süresi içinde erken bir tarihte yapılmasının bir sakıncası yoktur.

İnsani ikamet izninin iptali ya da uzatılmamasına ilişkin verilen kararlar yabancının kedisine, yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. Eğer yabancının kendisine ya da yasal temsilcisine böyle bir tebliğ yapılmış ise, bu karar itiraz etmek için en kısa sürede avukat ile iletişime geçilmesi faydalı olacaktır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu

Göçmen kaçakçılığı suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti başlığı altında, 79. maddede düzenlenmiştir.

Göçmen Kaçakçılığı Nedir?

Göçmen kaçakçılığı suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla yasal olmayan yollardan; bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan, Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan kişi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacaktır.

Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Şartları

Göçmen kaçakçılığı suçu için korunan hukuki değer ekonomik faaliyette bulunma hakkı ve göçmenlerin vücut bütünlüğü, onuru ve malvarlığıdır. Kaçak yollarla ülkelere sokulan göçmenler ucuz işgücü yaramakta ve ülkelerin serbest piyasa ekonomisini bozmaktadır, bu sebeple de birçok ülkenin kendi vatandaşı işsiz kalmaktadır. İşletmelerin göçmenleri kayıt dışı istidam etmesiyle de birçok işletme diğer işletmeler karşısında avantajlı duruma geçerek hasız rekabete yol açmaktadır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde açıklanan bu suçun doğması için zararın veya somut bir tehlikenin doğması gerekmemektedir. Kanunda sayılan suça elverişli fiillerin gerçekleştirilmesiyle suç oluşacaktır. Yani, yasadışı yollarla bir yabancının ülkeye sokulma sı veya ülkede kalmasına imkan sağlanması ya da bir Türk vatandaşının veya yabancının yurt dışına çıkmasına olanak sağlanması gibi tipik hareketlerin yapılmasıyla suç gerçekleşecektir.

Yukarıda da belirtildiği üzere bu suç yalnızca 79. Maddede sayılan üç hareketten en az birinin gerçekleştirilmesiyle işlenebilecektir. Aynı zamanda suç fail tarafından icrai ve ihmali hareketlerle gerçekleştirilebilecektir. İhmali hareketle işlenmesine örnek olarak sınırda görev yapan memurların ülkeye giren kaçak göçmenlere göz yummaları gösterilebilecektir.

Göçmen kaçakçılığı suçunun nitelikli hali olan suçun mağdurların hayati bakımından tehlike oluşturması neticeli bir suç olduğundan ihmali hareketle işlenmesi kabul edilemeyecektir.

Bu suçun faili herkes olabilecektir. Burada failin Türk vatandaşı veya yabancı olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Ancak göçmen kaçaklığına ilişkin suç teşkil eden fiiller çoğu zaman örgütlü bir biçimde işlenmektedir. Ancak suçun oluşması için örgüt faaliyetleri kapsamında işlenmesi şart değildir. Bu suçun nitelikli hali kapsamında fark yaratacaktır.

Bir kamu görevlisinin bu suçu işlemesi halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma başlıklı 266. maddesi uyarınca göçmen kaçakçılığından verilecek ceza üçte biri oranında arttırılacaktır. Ayrıca bu suçun faili yalnızca gerçek kişiler olabileceğinden tüzel kişilerin bu suçu işlemesi halinde tüzel kişi için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 60. maddesinde belirtilen güvenlik tedbirleri uygulama alanı bulacaktır.

Göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru toplumu oluşturan herkes ve göçmenlerdir. Burada toplumun ekonomik faaliyette bulunma hakkı ve kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı ihlal edilirken göçmenlerin de vücut bütünlükleri, onurları ve malvarlığı değerleri ihlal edilmektedir. Bu suçun mağduru herkes olabilecekse de mağdurun sağ bir insan olması şarttır. Tek bir mağdur olsa dahi bu suç oluşmuş sayılacaktır.

Bu suçun oluşması için gerçekleştirilebilecek olan ilk elverişli hareket bir yabancıyı yasal olmayan yollardan ülkeye sokmaktır. Burada öncelikle mağdur göçmenin yabancı olması gerekmektedir Çifte vatandaşlık da dahil olmak üzere Türk vatandaşlığı olan mağdur yabancı sayılmayacaktır. Ülkeye yasa dışı giriş, giriş yapılan devletin yasal giriş için gerekli şartlarına uymaksızın sınır geçmek olarak tanımlanmıştır. Bu kişi fail tarafından kara, deniz ve havayolu kullanılarak ülkeye getirilebilecektir. Her ne kadar fiil olarak “ülkeye sokmak”tan bahsedilmiş olsa da fail tarafından yabancıların bizzat ülkeye sokulmuş olması gerekmemektedir. Failin maddi menfaat karşılığında göçmenlere yasal olmayan yolları göstermesi veya bu kişilere araç temin etmesiyle de suç oluşacaktır. Failin yabancıların ülkeye yasadışı girişini temin etmesi yeterli sayılacaktır.

Bu suçun oluşması için gerçekleştirilebilecek ikinci elverişli hareket ise bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasına imkan sağlamaktır. Burada mağdur ve suçun konusu yalnızca yabancı olabilecektir. Bu fiil iki şekilde gerçekleştirilebilecektir. Birincisi yasa dışı bir şekilde ülkeye girmiş olan bir yabancının himaye edilmesidir. İkincisi ise, ülkeye yasaya uygun yollarla girmiş olsa da ikamet veya çalışma izni olmayan ve vize süresi de bitmiş bir yabancının sınır dışı edilmemesini sağlamak adına ona barınma, iş vb. imkanlar verilerek himaye edilmesidir. Burada imkanın yalnızca maddi anlamda olması gerekmemektedir. Burada failin yabancıya Türkiye’de kalmasına yönelik uygun ortamı oluşturulması veya yasal olmayan işlemleri gerçekleştirilmesi suçun tamamlanması açısından yeterli sayılacaktır.

Bu suçun oluşması için gerçekleştirilebilecek üçüncü elverişli hareket ise Türk vatandaşı veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkan sağlamaktır. Burada suçun mağduru ve konusu hem Türk vatandaşı hem de yabancı olabilecektir. Burada imkan sağlamadan kasıt göçmenin yurt dışına yasal olmayan yollardan çıkması için gerçekleştirilen her türlü faaliyettir. Sınır kapılarından başka yerlerden bu kişilerin çıkarılması veya gerekli belgeler ibraz edilmeden sınır kapısından çıkarılması tipik hareketlerden olacaktır. Ayrıca yabancılar için bu suçun oluşabilmesi adına yabancının hukuka uygun yollarla ülkeye girip girmediğinin önemi yoktur.

Göçmen kaçakçılığı suçu için manevi unsur kasttır. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün olmayacaktır. Salt kast bu suç için yeterli olmayıp ayrıca failin bunu doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla hareket etmesi gerekmektedir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Nitelikli Haller

Göçmen kaçakçılığı suçu için nitelikli haller 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkralarında açıklanmıştır. (2) numaralı fıkra uyarınca suçun mağdurların hayatı bakımından bir tehlike oluşturması veya onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi halinde faile verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar arttırılacaktır. Burada soyut tehlike olan göçmen kaçakçılığı suçu mağdurun hayatı bakımından tehlike oluşturması halinde neticesi daha ağır olacağından fail daha ağır bir cezayla cezalandırılacaktır. Örnek olarak mağdurlarda yaralanma veya ölme olasılığı yaratmaya elverişli koşulların bulunması örnek gösterilebilecektir.

Suçun mağdurların onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi ise diğer bir nitelikli halden cezalandırmayı gerektiren olgudur. Buna örnek olarak göçmenlerde korku, ıstırap ve aşağılık duygusu yaratan, onları küçük düşürücü hal ve hareketler örnek gösterilebilecektir. Bir kamyon kasasında, konteynırda veya havasız bir depoda göçmenlerin aç ve susuz yolculuklar yapması veya hayvanlarla birlikte taşınması nitelikli halden cezalandırmayı gerektirmektedir.

(3) numaralı fıkra uyarınca bu suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar arttırılacaktır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Cezası

Göçmen kaçakçılığı suçu cezası hem hapis cezası hem de adli para cezası olarak öngörülmüştür. Suçun temel şeklinde hapis cezası bir yıldan üç yıla kadardır. Adli para cezası ise bin günden on bin güne kadar takdir edilebilecektir.

Yukarıda da belirtildiği üzere suçun mağdurların hayatı bakımından bir tehlike oluşturması veya mağdurların onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar arttırılacaktır.

Yine yukarıda belirtildiği üzere göçmen kaçakçılığı suçunun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek cezalar yarı oranında arttırılacaktır. Ayrıca bu suç terör amacıyla bir terör örgütünün faaliyeti kapsamında işlendiği takdirde verilecek ceza yine arttırılacaktır.

Deport Nedir?

Deport diğer bir adıyla sınır dışı etme 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Dördüncü Bölümü’nde düzenlenmiştir.

Deport Edilme (Sınır Dışı Edilme) Sebepleri

Deport diğer bir adıyla sınır dışı edilme 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Sınır Dışı Etme başlıklı 52. maddesinde açıklanmıştır. İlgili hüküm uyarınca yabancılar sınır dışı etme kararıyla menşe ülkesine veya transit gideceği ülkeye ya da üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilebilecektir.

Hakkında sınır dışı kararı alınacak kişiler 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Sınır Dışı Etme Kararı Alınacaklar başlıklı 54. maddesinde sayma yoluyla belirtilmiştir. İlgili hüküm uyarınca şu kişi veya kişiler hakkında sınır dışı kararı verilebilecektir:

  • 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Sınır Dışı Edilme başlıklı 59. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına veya koşullu salıverilmesine karar verildikten ve her halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra sınır dışı edilmesi gereken yabancılar
  • Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olan yabancılar.
  • Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi veren ve sahte belge kullanan yabancılar.
  • Türkiye sınırları içerisinde bulunduğu süre zarfından geçimini meşru olmayan yollardan sağlayan yabancılar.
  • Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturan yabancılar.
  • Vize veya vize muafiyet süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilen yabancılar.
  • İkamet izinleri iptal edilen yabancılar.
  • İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal eden yabancılar.
  • Çalışma izni olmamasına rağmen bu izin olmadan çalışan yabancılar.
  • Türkiye sınırlarından yasal giriş veya Türkiye sınırlarından yasal çıkışta uyulacak kuralları ihlal eden ya da bu kuralları ihlale teşebbüs eden yabancılar.
  • Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilen yabancılar.
  • Türkiye’ye gelip de uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statülere sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu nezdinde Türkiye’de kalma hakkı bulunmayan yabancılar.
  • İkamet izni başvuruları reddedilmesine istinaden on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayan yabancılar.
  • Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından terör örgütleriyle ilişkili olduğu değerlendirilen yabancılar.

Yukarıda sayılan hakkında sınır dışı kararı verilebilecek bu kişiler sınırlı sayıda değildir. Yabancılar başka sebepler gösterilerek de deport (sınır dışı) edilebilecektir.

Ancak terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar, kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar ve uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olduğu değerlendirilen uluslararası koruma başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler hakkında uluslararası koruma işlemlerinin her aşamasında deport sınır dışı etme kararı alınabilecektir.

Sınır dışı kararı en fazla 5 yıl süreyle verilmektedir. Ancak yabancının ülkeye girişi kamu güvenliğini ve sağlığını tehdit edecekse bu süre 5 yıl daha uzatılabilecektir.

Deport Kararını Kim Verir?

Deport kararını verecek olan yetkili kurum ve kuruluşlar 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Sınır Dışı Etme Kararı başlıklı 53. maddesinde açıklanmıştır. İlgili hüküm uyarınca sınır dışı etme kararı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün talimatı üzerine veya resen valiliklerce alınacaktır.

Deport edilmeye ilişkin karar gerekçeleriyle birlikte sınır dışı etme kararı alınan yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilecektir. Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancı bir avukat tarafından temsil edilemiyorsa kendisi veya yasal temsilcisi kararın sonucu, itirazın nasıl ve nereye yapılacağını ve itirazın süresi hakkında bilgilendirilecektir.

Deport Kaldırma İşlemleri

Yabancının deport kararı aldığı ve sınır dışı edildiği durumlarda kişi Türkiye’ye giriş yasağı süresi dolmadığı müddetçe giriş yapamayacaktır. Ancak bu durumun iki istisnası bulunmaktadır.

Bu istisnalardan ilki yabancının meşruhatlı vize almasıdır. Bu vize sayesinde yabancı hakkında verilmiş olan sınır dışı kararı ve buna ilişkin olarak verilen ülkeye giriş yasağı süresi dolmadan Türkiye’ye giriş yapabilecektir. İkinci istisna ise yabancı hakkında verilen deport (sınır dışı) kararına ilişkin idare mahkemesinde dava açılmasıdır. Yabancı idare mahkemesinden sınır dışı kararına ilişkin olarak almış olduğu başvurunun kabulüne ilişkin kararla ülkeye giriş yapabilecektir.

Meşruhatlı Vize Alarak Deport Kaldırma

Hakkında deport (sınır dışı) kararı verilen kişi meşruhatlı vize alarak Türkiye’ye giriş yapabilecektir. Yabancı; evlilik, eğitim, araştırma, çalışma, tedavi vb. sebeplerle alacağı vizeyle ülkeye giriş yasağı dolmamış olmasına rağmen Türkiye’ye giriş yapabilecektir. Ancak ülkeye gelme sebebinin vize başvurusu sırasında açıkça belgelenmesi gerekmektedir.

Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi kişiler ve devlet aleyhine faaliyet gösterenlerin sınır dışı edildiği durumlarda meşruhatlı vize alarak ülkeye girmelerine imkan yoktur. Bu yabancılar yalnızca yukarıda belirtilen ikinci istisna olan sınır dışı kararına karşı idare mahkemesi yoluna giderek ve sınır dışı kararının iptaline ilişkin idare mahkemesince alınan karar sonrası ülkeye girebilecektir.

Deport Kararına Karşı Yargı Yolu

Deport kararına karşı yargı yolunun nasıl olacağı 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Sınır Dışı Etme Kararı başlıklı 53. maddesinin (3) numaralı fıkrasında açıklanmıştır.

İlgili hüküm uyarınca yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı sınır dışı etme kararına karşı kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesine başvurabilecektir. İdare mahkemesine başvuran yabancı sınır dışı etme kararını veren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü veya ilgili valiliğe mahkemeye başvurduğunu da bildirecektir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılacaktır. Mahkemenin sınır dışı kararı hakkında vereceği kararlar kesindir.

Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması halinde yargılama sonuçlanıncaya dek yabancı sınır dışı edilemeyecektir.

Sınır Dışı Edilme İşlemleri ve Süreci

Yukarıda sınır dışı edilme sebepleri başlığı altında belirtildiği üzere hakkında sınır dışı etme kararı verilecek kişiler kolluk tarafından yakalanmaları halinde haklarında karar verilmesi için derhal valiliğe bildirilecektir. Bu kişilerden deport (sınır dışı) kararı alınması gerektiği belirlenenler hakkında sınır dışı etme kararı valilik tarafından alınacaktır. Sınır dışı kararı alınmasına ilişkin değerlendirme ve karar süresi kırk sekiz saati geçemeyecektir.

Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancılar arasından;

  • Kaçma ve kaybolma riski bulunan,
  • Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden,
  • Sahte ya da asılsız belge kullanan,
  • Kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayan,
  • Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturan,

Kişiler için valilik tarafından gözetim kararı alınacak ya da idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilecektir. Hakkında idari gözetim kararı çıkarılmış yabancılar yakalamayı yapan kolluk birimi tarafından 48 saat içerisinde geri gönderme merkezlerine götürülecektir. Bu kişiler idari gözetim kararı almasa da alternatif yükümlülüklerin biri ya da birkaçına tabi kılınması zorunlu olacaktır. Alternatif yükümlülüklere aşağıda değinilecektir.

Ancak geri gönderme merkezine götürülecek yabancının idari gözetim süresi altı ayı geçemeyecektir. Sınır dışı edilmede süre, sınır dışı etme işlemleri hakkında yabancının iş birliği yapmaması veya ülkesiyle ilgili doğru bilgi ya da belgeleri vermemesi nedeniyle tamamlanamaması halinde en fazla altı ay daha uzatılabilecektir.

Sınır dışı edilecek yabancı için uygulanacak idari gözetimin devamında zaruret olup olmadığı valilik tarafından her ay düzenli olarak değerlendirilmektedir. Gerek görüldüğü takdirde otuz günlük süre beklenmeyerek, idari gözetimin devamının gerekmediği yabancılar için idari gözetim derhal sonlandırılacaktır. Bu yabancılara idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilebilecektir.

Yabancı için verilen idari gözetim kararı, idari gözetim süresinin uzatılması ve düzenli olarak her ay yapılan değerlendirmelerin sonuçları gerekçeleri belirtilerek yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilecektir. Avukatla temsil edilmediği takdirde yabancı, kendisi veya yasal temsilcisi idari gözetime ilişkin kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilecektir.

Verilen idari gözetim kararına karşı yabancı kişi, yasal temsilcisi ya da avukatı sulh ceza hakimliklerine kararın kaldırılması için başvurabilecektir. Burada sulh ceza hakimliğine yapılan başvuru idari gözetim kararını durdurmayacaktır. Dilekçe idareye verildiği takdirde derhal sulh ceza hakimliğine ulaştırılacaktır. Sulh ceza hakimi idari gözetim kararına ilişkin incelemesini beş gün içinde sonuçlandırarak bildirecektir. Burada yapılan inceleme sonucu verilen karar kesindir. Ancak hakkında idari gözetim uygulanan yabancının kendisi veya yasal temsilcisi ya da avukatı idari gözetime ilişkin şartların ortadan kalktığı veya değiştiği iddiasıyla yeniden sulh ceza hakimine başvuruda bulunabilecektir.

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Geri Gönderme Merkezleri başlıklı 58. Maddesinde geri gönderme merkezleri açıklanmıştır. İlgili hüküm uyarınca hakkında idari gözetim kararı verilen yabancılar geri gönderme merkezlerinde tutulacaktır. Geri gönderme merkezleri İçişleri Bakanlığı tarafından işletilmektedir. Geri gönderme merkezlerinde tutulan yabancılara şu konularda hizmet sağlanmaktadır:

  • Bedeli karşılanamayacak acil ve temel sağlık hizmetleri.
  • Yakınlarına, notere, yasal temsilciye, avukata erişme ve bunlarla görüşmeler yapma ile telefon hizmeti sağlanması.
  • Ziyaretçiler, vatandaşı olduğu ülke konsolosluk yetkilisi, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği görevlisi ile görüşmeler yapma.
  • Çocukların yüksek yararı gözetilerek ailelerin ayrı yerlerde barındırılması.
  • Çocukların eğitim ve öğretimden yararlandırılması.

Sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün izniyle geri gönderme merkezleri ziyaret edilebilecektir.

Deport (sınır dışı) kararı sonrası geri gönderme merkezindeki yabancılar kolluk birimlerince sınır kapılarına gönderilecektir. Eğer yabancının geri gönderme merkezine gönderilmesi gerekmiyorsa sınır dışı edilecek yabancılar, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatının koordinesinde kolluk birimlerince sınır kapılarına götürülecektir.

Sınır dışı edilecek yabancıların seyahat masrafları kendilerince karşılanacaktır. Yabancının yanında bulunan mevcut parası sınır dışı seyahat masraflarının tamamını karşılamaya yettiği takdirde sınır dışı seyahat masrafları yabancının mevcut parasından karşılanacak ve artan tutar kendisine bırakılacaktır. Yabancının hiç parası olmadığı takdirde masrafların tamamını Göç İdaresi Genel Müdürlüğü karşılamaktadır.

Yabancının mevcut parası seyahat masraflarının tamamını karşılamaya yetmiyorsa seyahat masrafları Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce karşılanacak ve yabancının mevcut parasının her mali yıl başında belirlenen sınır dışı edilecek yabancıların temel gereksinimlerini karşılamaya yetecek tutar kendisine bırakılarak artan kısmı seyahat masrafları karşılığında Hazineye gelir kaydedilmek üzere yabancıdan alınacaktır. Yabancının mevcuttaki parası temel gereksinimlerini karşılamaya da yetmeyecek durumdaysa masrafının tamamı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce karşılanacak ve mevcut parası yabancıya bırakılacaktır.

Yukarıda belirtilen seyahat masrafları geri ödenmediği sürece yabancıların tekrar Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyebilecektir. Yine yabancıların pasaportları ve diğer belgeleri sınır dışı edilinceye dek tutulabilecek ve sınır dışı işlemlerinde kullanılmak üzere biletleri paraya çevrilebilecektir.

Sınır dışı kararı sonrası ülkesine geri gönderilmesi yerine yabancının menşe ülkesine gönüllü olarak geri dönmek istemesi halinde düzensiz göçmenlerden Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce uygun görülen kişilere ayni veya nakdi destek sağlanabilecektir. Düzensiz göçmenlerin gönüllü geri dönüşlerine ilişkin çalışmalar uluslararası kuruluşlar, kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde yürütülebilecektir.

İdari gözetim kararı yerine verilebilecek alternatif yükümlülükler 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun İdari Gözetime Alternatif Yükümlülükler başlıklı 57/A maddesinde gösterilmiştir. Bunlar sırasıyla;

  • Belirli bir adreste ikamet etme,
  • Bildirimde bulunma,
  • Aile temelli geri dönüş,
  • Geri dönüş danışmanlığı verilmesi,
  • Kamu yararına hizmetlerde gönüllülük esasıyla görev alınması,
  • Teminat yükümlülüğünün getirilmesi,
  • Elektronik izleme yapılmasıdır.

Yabancıya yukarıda sayılan idari gözetime alternatif yükümlülüklerin biri ya da birkaçı getirildiği takdirde alternatif yükümlülüğe dair süre dört ayı geçemeyecektir. Yabancının idari gözetime alternatif bir yükümlülüğe tabi tutulduğuna ilişkin belge, yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına gerekçeleriyle birlikte tebliğ edilecektir. Hakkında idari gözetim kararı yerine alternatif yükümlülükler getirilen yabancı bir avukat tarafından temsil edilmediği takdirde kendisi veya yasal temsilcisi kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilecektir.

Kişi yukarıda sayılan alternatif yükümlülüklerden elektronik izleme yükümlülüğüne tabi tutulduğu taktide yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı bu karara karşı sulh ceza hakimine başvurabilecektir. Ancak başvuru yabancının tabi tutulduğu elektronik izlemeyi durdurmayacaktır. Sulh ceza hakimi kendisine yapılan başvuruyu beş gün içinde sonuçlandıracaktır. Elektronik izlemeye ilişkin olarak sulh ceza hakiminin vereceği karar kesindir.

Yabancıya kendisinden teminat alınması yükümlülüğü getirildiği takdirde ve yabancının teminat süresi içerisinde mücbir sebepler ve mahkeme sürecinin sona ermemesi halleri saklı kalmak kaydıyla Türkiye’den çıkmaması halinde teminat Hazine’ye irat edilecektir.

Yukarıda belirtilen alternatif yükümlülüklerin getirildiği yabancılar bu yükümlülüklere uymadığı takdirde idari gözetim kararıyla idari gözetim altına alınabilecektir.

Terke Davet (Terke Çağrı) Nedir?

Terke davet diğer bir adıyla terke çağrı sürecinde hakkında deport kararı alınan yabancılara Türkiye’yi terk etmeleri için belli bir süre tanınmaktadır.

Terke davete ilişkin prosedür 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Türkiye’yi Terke Davet başlıklı 52. maddesinde açıklanmıştır. İlgili hüküm uyarınca deport (sınır dışı) etme kararı alınanlara kararda belirtilmesi kaydıyla, Türkiye’yi terk edebilmeleri için on beş günden az olmamak üzere otuz güne kadar süre tanınmaktadır. Ancak kaçma ve kaybolma riski bulunan yabancılar için, yasal giriş veya yasal çıkış kurallarını ihlal edenlere, sahte belge kullananlara, asılsız belgelerle ikamet izni almaya çalışanlara veya aldığı tespit edilenlere kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlara terke davet için yukarıda belirtilen bu süre tanınmayacaktır.

Ayrıca Türkiye’den çıkış için terke davet kapsamında yukarıda sayılan kişiler haricinde süre tanınan yabancılara çıkış izin belgesi verilecektir. Bu belge hiçbir harca tabi olmayacaktır.

Kimler Sınır Dışı Edilemez?

Deport (sınır dışı) edilemeyecek kişiler 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Sınır Dışı Etme Kararı Alınamayacaklar başlıklı 55. maddesinde açıklanmıştır. İlgili hüküm uyarınca yukarıda belirtildiği üzere sınır dışı edilecekler kapsamında olsa dahi şu yabancılar hakkında sınır dışı kararı alınamayacaktır:

  • Sınır dışı edilme kararı sonrası döneceği ülkesinde ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusundan ciddi emare bulunan yabancılar.
  • Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik sebebiyle seyahat etmesi riskli görülen yabancılar.
  • Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam ederken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkanı bulamayacak olan yabancılar.
  • Mağdur destek sürecinden yararlanan insan ticareti mağduru yabancılar.
  • Tedavi tamamlanıncaya değin psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağduru yabancılar.

Yukarıdaki yabancılar hakkında sınır dışı edilemeyeceğine ilişkin değerlendirmeler herkes için ayrı ayrı yapılacaktır. Bu değerlendirmelerin yapılması esnasından bu sayılan yabancılardan belli bir adreste ikamet etmeleri, istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları istenebilecektir.

Deport Kararına İtiraz Davasının Açılmasında Zamanaşımı

Deport (sınır dışı) kararına itiraz davasının açılmasında zamanaşımı yedi gündür. Sınır dışı kararlarına karşı itiraz davasının zamanı içinde açılması oldukça önemlidir. Çünkü oldukça kısa bir süre belirlenmiştir. İlgili yabancı 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Sınır dışı Etme Kararı başlıklı 53. Maddenin (3) numaralı fıkrası uyarınca yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı sınır dışı etme kararına karşı kararın tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde idare mahkemesine başvurabilecektir.

Mahkemeye başvuran kişi, yabancı hakkında verilen sınır dışı kararını veren makama idare mahkemesine başvurusunu da bildirecektir. İdare mahkemesine yapılan başvurular on beş içinde sonuçlandırılacaktır. İdare mahkemesi başvuruda sınır dışı etmeye ilişkin yapılan idari işlemi usul ve esasa yönelik olarak inceleyecektir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması halinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı deport (sınır dışı) edilemeyecektir.

Deport Kararını Kaldırmada Görevli ve Yetkili Mahkeme

Deport kararlarında görevli mahkeme 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca idare mahkemeleri olarak belirlenmiştir. İdare mahkemesi burada verilen sınır dışı kararlarını usul ve esas yönünden inceleyecek ya davayı kabul ederek sınır dışı edilmeye ilişkin işlemi iptal edecek ya da davayı reddederek hukuka uygun bir idari işlem olduğunu ortaya koyacaktır. İdare mahkemesinin esastan davayı reddetmesi halinde verilen deport kararına karşı bir üst yargı mercii yolu yoktur. Bu karar istinaf ve temyize taşınamayacaktır. İdare mahkemesinin bu yöndeki kararı kesindir.

Yetkili mahkeme, sınır dışı kararını veren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün talimatı üzerine veya resen valiliklerin bulunduğu ve bu idari işlemin tesis edildiği yer mahkemesidir. Hakkında deport kararı bulunan yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı davayı işlemi gerçekleştiren idarenin bulunduğu yer idare mahkemesinde açacaktır. Yetkili mahkemede dava açılmadığı takdirde mahkeme davayı usulden reddedecektir.

Deport (sınır dışı) kararı alınması ve bu sınır dışı kararına karşı yapılacak itiraz yabancılar açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca hakkında deport (sınır dışı) kararı verilmiş olsa da meşruhatlı vize alarak ülkeye gelecek yabancıların da geniş kapsamlı bir hukuki danışmanlık alarak mağduriyet yaşamalarının önüne geçilmelidir. Yabancıların sınır dışı kararı almasının engellenmesi ya da sınır dışı kararı alınsa bile kısa belirlenmiş hak düşürücü sürelerde hukuki sürecin sağlıklı ve profesyonel bir şekilde yürütülmesi ve yabancının hukuken temsil edilmesi adına Yabancılar Hukuku alanında uzman avukatlarla çalışılması gerekmektedir. Otluoğlu Hukuk olarak Yabancılar Hukuku ve deport kaldırma alanında uzman ve tecrübeli avukat kadromuz ile siz yabancı danışanlarımıza hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktayız. Sınır dışı kararı ve sınır dışı kararının kaldırılması hakkında ayrıntılı bilgi için İletişim kısmında yer alan destek hattımız ve e-posta adresimiz aracılığıyla tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. İletişim adreslerimizi kullanarak randevu almak istediğiniz konuyu tarafımıza ilettiğiniz takdirde ön bilgilendirme alabilir ve randevu tarihinizi belirleyebilirsiniz.

Yabancılar Hukuku Avukatı

Yabancılar hukuku avukatı, Yabancılar Hukuku kapsamında hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktadır.

Yabancılar Hukuku, bir devletin veya ülkenin yabancılar için uyguladığı hukuki düzenlemelerin oluşturduğu hukuk dalıdır. Vatandaş bulunduğu devletin himayesi altındayken ülkede bulunan yabancıların o ülkedeki hak ve özgürlüklerin hangilerinden yararlanıp hangilerinden yararlanamayacağı onlar için oluşturulmuş hukuki düzenlemeler aracılığıyla belirlenmektedir.

Yabancılar Hukuku, yabancıların vatandaşların sahip olduğu haklardan benzer şekilde yararlanmaları esasına dayanmaktadır. Bu karşılıklılık esasına mütekabiliyet de denmektedir. Bu esas gelişmişlik düzeyi birbirine denk ülkelerde ikamet edildiğinde gerekli güvenceyi sağlayacaktır, ancak gelişmişlik seviyesi birbirine denk olsa da olmasa da yabancıların, kendi ülkelerinden başka ülkelerde yapacakları iş ve işlemler ile yürütecekleri faaliyetler için Yabancılar Hukuku alanında yetkin ve deneyimli bir avukattan hukuki danışmanlık hizmeti alması gereklidir.

Hukuki danışmanlık hizmeti alınacak avukat, yabancı kişi veya kişiler için çalışma izni, oturma izni, siyasi haklar, vatandaşlık, şirket kurma ve menkul/gayrimenkul alımı satımı da dahil olmak üzere birçok konuda iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesinde hukuki destek sağlamaktadır. Vekaletname yoluyla yetkilendirilecek ve görevlendirilecek avukatlar aynı zamanda yabancıların Türkiye’de bir hukuki uyuşmazlık yaşaması ihtimalinde bu kişileri yargıda temsil edebilmektedir. Yabancılar hukuku avukatının önemi bu noktada öne çıkmaktadır. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak alanında uzman ve deneyimli avukat kadromuz ile siz danışanlarımıza Yabancılar Hukuku kapsamında hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Yabancılar hukuku avukatı ihtiyacınız bu anlamda tarafımızca rahatlıkla karşılanabilecektir

Yabancılar Hukuku Avukatının Görevleri

Yabancılar Hukuku avukatının birçok hukuk dalında yetkin ve deneyimli olması gerekmektedir. Yabancı için çalışma ve oturma izni alınması, vatandaşlık başvurusu yapılması, şirket kurulması, sözleşmelere taraf olunması, menkul ve gayrimenkul alımı satımı gibi birçok konuda hukuki danışmanlık hizmeti verilmesi gerekmektedir. Yabancılar hukuku avukatının görev alanı yukarıda sayıldığı üzere oldukça geniştir. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak avukatlarımızın sağladığı hukuki danışmanlık hizmetleri;

  • Yabancılar için çalışma izninin alınmasına ilişkin başvuruların yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • Yabancılar için oturma izninin alınmasına ilişkin başvuruların yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • Türk vatandaşlığı için başvuruların yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • Oturma izni almamış kaçak yaşayan yabancılar hakkında sınır dışı kararı alınması ve sınır dışı kararının iptali hakkında hukuki süreçlerin yürütülmesi,
  • Türk Ticaret Hukuku kapsamında Türkiye’de yabancılar tarafından şirket kurulması için başvuruların yapılması, bilgi ve belgelerin toplanması ve şirket kuruluşunun tamamlanması süreçlerinin yürütülmesi,
  • Taşıma, alım-satım, hizmet, inşaat, kira gibi yabancıların taraf olacağı sözleşmelerin düzenlenmesi veya gözden geçirilmesi,
  • Yabancıların finansal işlemlerinin hukuki açıdan takibinin yapılması,
  • Cezai süreçlerde soruşturma ve kovuşturma aşamasında yabancıların temsil edilmesi,
  • Evlenme, boşanma, mal paylaşımı, velayet, miras ve evlatlık işlemlerinin takibinin yapılması,

şeklinde sıralanmaktadır.

Yukarıda yabancılar hukuku avukatı hakkında tarafınıza bilgi sağlanmıştır. Yabancılar Hukuku kapsamında danışmanlık ve avukatlık hizmetine ihtiyacınız olması halinde deneyimli ve seçkin avukat kadromuz ile ihtiyaçlarınıza en doğru, şeffaf ve güvenilir hukuki hizmeti Otluoğlu Hukuk olarak sağlamaktayız. Ayrıntılı bilgi için İletişim kısmında yer alan destek hattımız ve e-posta adresimiz aracılığıyla tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. İletişim adreslerimizi kullanarak randevu almak istediğiniz konuyu tarafımıza ilettiğiniz takdirde ön bilgilendirme alabilir ve randevu tarihinizi belirleyebilirsiniz.

Tuzla Deport Avukatı

Tuzla deport avukatı, sınır dışı edilme sürecinde sınır dışı kararının kaldırılması hakkında hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Deportun kelime anlamı sınır dışı etmek demektir. Deport (Sınır dışı) kararı ile Türkiye’de bulunan yabancılar sınır dışı edilmekte ve bu yabancılar hakkında ülkeye giriş yasağı getirilmektedir. Yabancının; oturma izninin süresinin dolması, oturma izni olsa da çalışma izni olmadan kaçak bir biçimde çalışması, vize süresi dolmuş olmasına rağmen Türkiye’den çıkış yapmaması, muvazaalı evlilik yapması, Türkiye’de suç işlemesi ve hapis cezası alması, toplum sağlığını tehlikeye sokacak bulaşıcı bir hastalığa yakalanması, uluslararası koruma başvurusunun reddedilmesi ya da bu koruma statüsünün sona ermesi gibi durumlar sınır dışı kararını doğuracaktır. Bazı durumlarda sınır dışı kararı alan yabancılara deport edilme sebebine bağlı olarak tahdit kodu konmaktadır. Sınır dışı kararının kaldırılmasına ilişkin iş ve işlemlerin yürütülmesinden önce bu tahdit kodunun kontrol edilmesi ve bu kontrol üzerine tahdit kodu kaldırılarak deport kaldırma süreçlerinin yürütülmesi gerekmektedir. Tahdit kodunun kaldırılması için ise idare mahkemesinde tahdit kodunun kaldırılması davasının açılması ve diğer işlemlerin profesyonelce yürütülmesi gerekmektedir.

Tuzla deport kaldırma işlemleri sınır dışı edilen vatandaşların ülkelerinde bıraktıkları hayatlarını geri alabilmeleri için büyük önem arz etmektedir. Deport kararının hangi sebeple verildiğinin bilinmesi, deport kararının kaldırılmasına ilişkin dava sürecinin yürütülmesi bakımından önemlidir. Kişi kısa süreli sınır dışı edilebileceği gibi ömür boyu geri dönüşü yasaklanabilir. Bunlara ek olarak sınır dışı sebebi olan ve olmayan kişiler hakkında bazı koşullarda deport kararı verilmeyebilmektedir. Bu vatandaşların deport kararları doğrudan iptal edilebilir veya belirli zamanlarda kolluk kuvvetlerine durumunun bildirimini yapması istenebilmektedir.

Tuzla deport kaldırma işlemleri iki türlü olabilir. İlk olarak hakkında deport kararı uygulanmış yabancı evlilik, eğitim, araştırma, çalışma veya tedavi nedenlerinden dolayı alacağı meşruhatlı vize ile sınır dışı edildiği süre dolmadan Türkiye’ye giriş yapabilecektir. İkinci olarak deport kararını alan yabancı deport kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek idare mahkemesinde iptal davası açabilecektir.

İstanbul’daki yabancılar Tuzla’da bulunan geri gönderme merkezlerine yerleştirilmektedir.  Tuzla Geri Gönderme Merkezi İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından sürekli, Göç İdaresi Başkanlığı tarafından ise her yıl, İç İşleri Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından ise üç yılda bir denetlenmektedir. Geri Gönderme Merkezi’nde bulunan yabancılar haklarında deport (sınır dışı) kararının gelmesini takiben 7 günlük süre içinde Sulh Ceza Hakimliği’ne deport kararının iptali hakkında başvurmalıdır. Deport kararının yanında verilecek olan idari gözetim kararına karşı da başvuru yapılabilecektir. Deport kararı ve buna bağlı olarak verilebilecek idari gözetim kararına karşı alanında uzman ve deneyimli avukatlarla çalışılması büyük önem arz etmektedir. Bu yüzden alanında uzman Tuzla deport avukatı ile çalışılması önerilmektedir. Başvurudan itibaren hazırlanacak belgeler ve masumiyet kanıtlarının toplanması için avukatlara başvurulması büyük önem arz etmekte ve yabancılara kolaylık sağlamaktadır. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak alanında uzman ve deneyimli avukatlarımız aracılığıyla siz danışanlarımıza Yabancılar Hukuku kapsamında deport kaldırma süreçlerine ilişkin hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Tuzla deport avukatı ihtiyacınız bu anlamda tarafımızca rahatlıkla karşılanabilecektir.

Yukarıda Tuzla deport avukatı hakkında tarafınıza bilgi sağlanmıştır. Sınır dışı kararına ilişkin danışmanlık ve avukatlık hizmetine ihtiyacınız olması halinde deneyimli ve seçkin avukat kadromuz ile ihtiyaçlarınıza en doğru, şeffaf ve güvenilir hukuki hizmeti Otluoğlu Hukuk olarak sağlamaktayız. Ayrıntılı bilgi için İletişim kısmında yer alan destek hattımız ve e-posta adresimiz aracılığıyla tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. İletişim adreslerimizi kullanarak randevu almak istediğiniz konuyu tarafımıza ilettiğiniz takdirde ön bilgilendirme alabilir ve randevu tarihinizi belirleyebilirsiniz.

Pendik Yabancılar Avukatı

Pendik yabancılar avukatı, Yabancılar Hukuku kapsamında yabancılara hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktadır.

Ekonomik ve teknolojik gelişmelerle birlikte çağımızda insanlar arasındaki ilişkiler yoğunlaşmış ve sınırlar arası geçişler daha da kolaylaşmıştır. Günümüzde insanlar artık kolayca sınırları geçebilmekte, bir ülkeden diğer ülkeye seyahat edebilmekte veya kendi ülkesi dışında uzaktan başka ülkelerde çalışabilmektedir. Kendi ülkesinde vatandaş olarak haklara sahip olan kişiler yaptıkları bu seyahatlerin sonucunda gittikleri ülkede ‘yabancı’ olarak anılmaktadır.

Yabancılar Hukuku, yabancıların, o ülkenin vatandaşlarının sahip olduğu haklardan benzer şekilde yararlanmaları esasına dayanmaktadır. Bu karşılıklılık esasına mütekabiliyet de denmektedir. Bu esas gelişmişlik düzeyi birbirine denk ülkelerde ikamet edildiğinde gerekli güvenceyi sağlayacaktır, ancak gelişmişlik seviyesi birbirine denk olsa da olmasa da yabancıların kendi ülkelerinden başka ülkelerde yapacakları iş ve işlemler ile yürütecekleri faaliyetler için Yabancılar Hukuku alanında yetkin ve deneyimli bir avukattan hukuki danışmanlık hizmeti alması gereklidir. Hukuki danışmanlık hizmeti alınacak avukat, yabancı kişi veya kişiler için çalışma izni, oturma izni, siyasi haklar, vatandaşlık, şirket kurma ve menkul/gayrimenkul alımı satımı da dahil olmak üzere birçok konuda iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesinde hukuki destek sağlamaktadır. Vekaletname yoluyla yetkilendirilecek ve görevlendirilecek avukatlar aynı zamanda yabancıların Türkiye’de bir hukuki uyuşmazlık yaşaması ihtimalinde bu kişileri yargıda temsil edebilmektedir.   Yabancılar hukuku avukatı önemi bu noktada öne çıkmaktadır. Pendik yabancılar avukatı bütün bu süreçleri yabancılar hukuku kapsamında derleyip, hukuki süreçte takibi sağlamaktadır. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak alanında uzman ve deneyimli avukat kadromuz ile siz danışanlarımıza Yabancılar Hukuku kapsamında hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Pendik yabancılar avukatı ihtiyacınız bu anlamda tarafımızca rahatlıkla karşılanabilecektir.

Pendik Yabancılar Avukatı Önemi

Yabancılar başta insan hakları olmak üzere Ceza Hukuku, Göç Hukuku ve Mülteci Hukuku gibi çok çeşitli hukuk alanlarında uluslararası korumaya ihtiyaç duymaktadır. Bu sebeple yabancılara hukuki danışmanlık hizmeti sunacak avukatların alanlarında uzman ve hukukun diğer dallarına da hâkim olması beklenmektedir. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak alanında uzman ve deneyimli avukat kadromuz ile siz danışanlarımıza Yabancılar Hukuku alanında hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktayız. Pendik yabancılar avukatı ihtiyacınız tarafımızca rahatlıkla karşılanabilecektir.

Pendik Yabancılar Avukatı Görevleri

Yabancılar Hukuku avukatının birçok hukuk dalında yetkin ve deneyimli olması gerekmektedir. Yabancı için çalışma ve oturma izni alınması, vatandaşlık başvurusu yapılması, şirket kurulması, sözleşmelere taraf olunması, menkul ve gayrimenkul alımı satımı gibi birçok konuda hukuki danışmanlık hizmeti verilmesi gerekmektedir. Yabancılar Hukuku avukatının görev alanı yukarıda sayıldığı üzere oldukça geniştir. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak avukatlarımızın sağladığı hukuki danışmanlık hizmetleri;

  • Yabancılar için çalışma izninin alınmasına ilişkin başvuruların yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • Yabancılar için oturma izninin alınmasına ilişkin başvuruların yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • Türk vatandaşlığı için başvuruların yapılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • Oturma izni almamış kaçak yaşayan yabancılar hakkında sınır dışı kararı alınması ve sınır dışı kararının iptali süreçlerinin yürütülmesi,
  • Yabancıların alacaklı olduğu hususlarda alacaklarının hukuki yollardan tahsilinin sağlanması,
  • Türk Ticaret Hukuku kapsamında Türkiye’de yabancılar tarafından şirket kurulması için başvuruların yapılması, bilgi ve belgelerin toplanması ve şirket kuruluşunun tamamlanması süreçlerinin yürütülmesi,
  • Taşıma işlemleri, alım- satım, hizmet, inşaat, kira gibi yabancıların taraf olacağı sözleşmelerin düzenlenmesi veya gözden geçirilmesi,
  • Yabancıların finansal işlemlerinin hukuki açıdan takibinin yapılması,
  • Cezai süreçlerde soruşturma ve kovuşturma aşamasında yabancıların temsil edilmesi,
  • Evlenme, boşanma, mal paylaşımı, velayet, miras ve evlatlık işlemlerinin takip edilmesi,

şeklinde sıralanmaktadır.

Yukarıda Pendik yabancılar avukatı hakkında tarafınıza bilgi sağlanmıştır. Yabancılar Hukuku kapsamında danışmanlık ve avukatlık hizmetine ihtiyacınız olması halinde deneyimli ve seçkin avukat kadromuz ile ihtiyaçlarınıza en doğru, şeffaf ve güvenilir hukuki hizmeti Otluoğlu Hukuk olarak sağlamaktayız. Ayrıntılı bilgi için İletişim kısmında yer alan destek hattımız ve e-posta adresimiz aracılığıyla tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. İletişim adreslerimizi kullanarak randevu almak istediğiniz konuyu tarafımıza ilettiğiniz takdirde ön bilgilendirme alabilir ve randevu tarihinizi belirleyebilirsiniz.

İstanbul Mülteci Avukatı

İstanbul mülteci avukatı, Mülteci Hukuku alanında doğacak hukuki iş ve işlemlerin takibi amacıyla hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Mülteci Hukuku, ülkelerinde zulüm görme korkusundan kaçan bireylerin güvenliğinin tesis edilmesini sağlamaya çalışmaktadır. Mülteci kelimesi Arapçadan gelmiştir ve dilimizde başka bir ülkeye sığınan kişi demektir fakat mülteci ve sığınmacı terimleri bambaşka iki durumu açıklamaktadır. Mülteci ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir gruba sosyal mensubiyeti veya siyasi düşüncesi nedeniyle zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korkmakta olup başka ülkeye sığınmaktadır. Sığınmacı ise mülteci olarak başka bir ülkede uluslararası koruma arayan ancak statüsü henüz resmi makamlarca tanınmamış kişidir. Mülteci Hukuku, Uluslararası Hukuk’un en önemli görünümlerinden biridir ve tarihin en eski zamanlarına dek uzanmaktadır. Son dönemde silahlanmanın, ülke içi ve uluslararası çatışmaların artmasıyla insanların başka bir ülkeye sığınma ihtiyaçları daha da artmıştır.

Mülteci olunabilmesi için şu iki özelliğe sahip olunması gerekmektedir:

  1. Mülteci statüsü kazanacak olan kişi ülkesi dışında bulunmalıdır.
  2. Kişinin zulme uğramaktan haklı nedenlere dayanan bir korkusu bulunmalıdır.

Kişi yukarıda gösterilen özelliklerin bulunması ve ülkesini terk etmeye zorlayan koşulların mantıklı ve makul gerekçelere dayanması halinde kendisine uluslararası koruma sağlanacak ve bu durum ulusal koruma temin edilinceye dek devam edecektir. Sığınma talebinde bulunan kişi bu kapsamda, yaşam ve özgürlüğünün tehlike altında olacağı varsayılan ülkeye geri gönderilmeyecektir. Bu geri göndermeme ilkesinin önemli bir görünümü olarak öne çıkmaktadır. Yukarıda  belirtildiği üzere Mülteci Hukuku’nu ilgilendiren tüm iş ve işlemler adına alanında uzman ve deneyimli bir avukattan hukuki danışmanlık alınması büyük önem arz etmektedir. Otluoğlu Hukuk bürosu olarak siz danışanlarımıza uzman ve deneyimli avukat kadromuzla Mülteci Hukuku alanında İstanbul mülteci avukatı hizmetini sunmaktayız

Mülteci Avukatı Ne Yapar?

Mülteci avukatı savaş ve zulüm sebebiyle ülkelerini terk etmek durumunda kalıp başka bir ülkeye sığınma arayan yabancılara, ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde sağlanan hukuksal desteği takip etmektedir. Bu hususta vekaletname yoluyla yetkilendirilecek ve görevlendirilecek mülteci avukatları bahsedilen sebeplerden kaynaklı ülkelerini terk eden insanların yaşamış veya yaşamaktan korktukları olayların bilincinde olmalı, çizilecek hukuki yolların belirlenmesinde alınacak kararları titizlikle takip etmeli ve bazı danışanların da adalete erişim süreçlerinde yanlarında olarak onlara destek vermelidir. Mülteci avukatlarının Mülteci Hukuku kapsamında yapacaklarını şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Yabancıların gelecekleri ülkede oturma ve çalışma izni başvurularının yapılması,
  • Yabancıların barınacakları ülkedeki haklarının gözetilmesi,

Yabancıların sağlık, çalışma, sosyal güvenlik gibi alanlardaki haklarının ve kişinin dokunulmazlığının takibinin yapılması,

  • Türkiye’de hukukun işleyişi ve mevzuat hakkında bilgi sahibi olmayan yabancılara gerekli hukuki bilgiler hakkında danışmanlığın sağlanması,

İstanbul mülteci avukatı ise adından da anlaşılabileceği gibi mültecilerin haklarını savunan avukattır. Ülkemizde genel olarak bakıldığında İstanbul mülteci avukatı şehir hayatının ve insan popülasyonunun çeşitliliğinden dolayı diğer illere kıyasla daha çok tercih edilmektedir.

Yukarıda İstanbul mülteci avukatı hakkında tarafınıza bilgi sağlanmıştır. Mülteci Hukuku alanında danışmanlık ve avukatlık hizmetine ihtiyacınız olması halinde deneyimli ve seçkin avukat kadromuz ile ihtiyaçlarınıza en doğru, şeffaf ve güvenilir hukuki hizmeti Otluoğlu Hukuk olarak sağlamaktayız. Ayrıntılı bilgi için İletişim kısmında yer alan destek hattımız ve e-posta adresimiz aracılığıyla tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. İletişim adreslerimizi kullanarak randevu almak istediğiniz konuyu tarafımıza ilettiğiniz takdirde ön bilgilendirme alabilir ve randevu tarihinizi belirleyebilirsiniz.

İstanbul Göçmen Avukatı

İstanbul göçmen avukatı, İstanbul bölgesinde göçmenlere Göç Hukuku kapsamında hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Göçmen, mültecinin zulme dayalı nedenlerinin dışında çoğu zaman ekonomik gerekçelerle baskı altında olmaksızın gönüllü olarak ülkesini terk eden ve ülke yetkililerinin bilgi ve izni ile başka bir ülkeye yerleşen kişidir. Göçmen statüsü kazanılması göç edilen ülkeye göre farklılık göstermektedir.  Türkiye coğrafi konumu sebebiyle son yıllarda diğer ülkelerden göçmen alan bir bölge haline gelmiştir. Göç Hukuku göz önüne alındığında, göçmenlik sıfatına sahip kişilerin göç ettikleri ülkelere ve uluslararası düzenlemelere riayet etmesi gerekmektedir. Türkiye de bu kapsamda yabancıların haklarını ve sorumluluklarını düzenleyen bir dizi hukuki düzenlemeler yürürlüğe koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti’ne girişlerin bu kanuni düzenlemeler sebebiyle yasal yoldan yapılması büyük önem arz etmektedir. Türkiye’ye yasal olarak giriş yapıldığı takdirde, giriş yapılan sınır kapısı valiliğine, yasadışı giriş yapılması halinde en geç 15 gün içinde giriş yapılan yerin valiliğine başvurulması gerekmektedir. Valiliklere süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde kişi kaçak göçmen kabul edilmektedir ve bu kapsamda hakkında sınır dışı kararı alınmaktadır. Valiliğe başvuruyu takiben belgeler gerekli mecralara gönderilecek ve göçmenlik süreci başlayacaktır.

Göçmen Avukatı Önemi

Eğer bir ülkeye geçiş yapmak istiyorsanız ancak nerden başlayacağınızı bilmiyorsanız, bir göçmen avukatı size yardımcı olacak kişidir. Göçmen avukatı size vize işlemlerine dair sürecin doğru yönetilmesinde rehberlik edecek ve başvuru sürecinin tüm aşamalarını sizin adınıza gerçekleştirecektir. Bu sebeplerden kaynaklı Göç Hukuku ve diğer alanlar da olmak üzere uzman, ince eleyip sık dokuyan, Göçmenlik ve Vatandaşlık Hukuku alanında yetkin bir avukatla çalışmak son derece önemlidir. Avukat tutmak yerine işlemlerin internetten halledilmeye çalışılıyor olması halinde unutulmamalıdır ki söz konusu durum bir ülkeye yerleşmek olduğu için çok fazla gerekli belge ve hukuki süreç bulunmaktadır. Oluşabilecek problemler karşısında uzmanlardan yardım alınabilmesi için avukatlara ihtiyaç vardır. Otluoğlu Hukuk olarak siz danışanlarımıza yetkin ve deneyimli avukat kadromuz ile Göçmenlik ve Vatandaşlık Hukuku alanında hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız.

İstanbul Göçmen Avukatının Görevleri

İkamet edilen ülkeden vatandaşlık almak için uygun yolun seçilmesi, gerekli yasal hazırlıkların yapılması, belgelerin hazırlanması ve başvuru yapıldıktan sonra başvuru sürecinin etkin bir şekilde yürütülmesi göçmen kişilerin yetkilendirdiği ve görevlendirdiği avukatının görevi kapsamındadır. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak avukatlarımızın siz danışanlarımıza sağladığı hukuki danışmanlık hizmetleri şu şekilde özetlenebilir:

  • Ülkeye yerleşmek isteyen yabancılara ve ailelere avukatlarca yardımcı olunması,
  • Oturma izni ve vatandaşlık başvurusu gibi hukuki işlemlerde kullanılacak bilgi ve belgelerin hazırlanması,
  • Yurt içinde ve yurt dışında oturma izni başvurularının takibinin yapılması,
  • Yurt içinde ve yurt dışında çalışma izni başvurularının takibinin yapılması,
  • Göçmen kişinin devlet tarafından yürütülecek denetim faaliyetleri sırasında temsil edilmesi,

Yukarıda Göç Hukuku hakkında tarafınıza bilgi sağlanmıştır. Göç Hukuku kapsamında İstanbul’da bölgesinde İstanbul göçmen avukatı danışmanlık ve avukatlık hizmetine ihtiyacınız olması halinde deneyimli ve seçkin avukat kadromuz ile ihtiyaçlarınıza en doğru, şeffaf ve güvenilir hukuki hizmeti Otluoğlu Hukuk olarak sağlamaktayız. Ayrıntılı bilgi için İletişim kısmında yer alan destek hattımız ve e-posta adresimiz aracılığıyla tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. İletişim adreslerimizi kullanarak randevu almak istediğiniz konuyu tarafımıza ilettiğiniz takdirde ön bilgilendirme alabilir ve randevu tarihinizi belirleyebilirsiniz.

Deport Kaldırma Avukatı

Deport Kaldırma Avukatı, yabancıların sınır dışı edilmeleri sürecinde sınır dışı kararının kaldırılması hakkında hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Deportun kelime anlamı sınır dışı etmek demektir. Deport (Sınır dışı) kararı ile Türkiye’de bulunan yabancılar sınır dışı edilmekte ve bu yabancılar hakkında ülkeye giriş yasağı getirilmektedir. Yabancının; oturma izninin süresinin dolması, oturma izni olsa da çalışma izni olmadan kaçak bir biçimde çalışması, vize süresi dolmuş olmasına rağmen Türkiye’den çıkış yapmaması, muvazaalı evlilik yapması, Türkiye’de suç işlemesi ve hapis cezası alması, toplum sağlığını tehlikeye sokacak bulaşıcı bir hastalığa yakalanması, uluslararası koruma başvurusunun reddedilmesi ya da bu koruma statüsünün sona ermesi gibi durumlar sınır dışı kararı verilmesi sonucunu doğuracaktır. Bazı durumlarda sınır dışı kararı alan yabancılara deport edilme sebebine bağlı olarak tahdit kodu konmaktadır. Sınır dışı kararının kaldırılmasına ilişkin iş ve işlemlerin yürütülmesinden önce bu tahdit kodunun kontrol edilmesi ve bu kontrol üzerine tahdit kodu kaldırılarak deport kaldırma süreçlerinin yürütülmesi gerekmektedir. Tahdit kodunun kaldırılması için ise idare mahkemesinde tahdit kodunun kaldırılması davasının açılması ve diğer işlemlerin profesyonelce yürütülmesi gerekmektedir.

Deport (Sınır dışı) kararı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü veya ilgili valilik tarafından verilmektedir. Karar ile ilgili kişiye belirli bir süre yurda giriş yasağı verilmektedir. Deport kararının yanısıra sınır dışı kararı alınan kişi hakkında valilik tarafından idari gözetim kararı da alınabilmektedir. Hakkında idari gözetim kararı alınanlar Geri Gönderme Merkezleri’nde tutulmaktadır. İdari gözetimin devamında zorunluluk olup olmadığı valilik tarafından her ay düzenli olarak değerlendirilmektedir. Hakkında sınır dışı ve idari gözetim kararı olan kişi Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurabilecektir. Sulh ceza hâkimi idari gözetim kararına ilişkin incelemesini beş gün içerisinde tamamlamaktadır.

Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, deport kararına karşı kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesinde dava açabilecektir. İdare mahkemesine yapılan sınır dışı etme kararının iptaline ilişkin başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılmaktadır. Deport kararına karşı idare mahkemesinde açılan bu dava ile yabancının deport işlemleri idare tarafından mahkeme kararına kadar durdurulacaktır. Buna bağlı olarak kişi kısa süreli deport edilebileceği gibi ömür boyu geri dönüşü yasaklanabilir. Bunlara ek olarak sınır dışı sebebi olan ve olmayan kişiler hakkında bazı koşullarda deport kararı verilmeyebilmektedir. Bu kişilerin deport kararları doğrudan iptal edilebilir veya bu kişiler tarafından belirli zamanlarda kolluk kuvvetlerine durumunun bildirimini yapması istenebilmektedir.

Deport kaldırma işlemleri iki türlü olabilir. İlk olarak hakkında deport kararı uygulanmış yabancı evlilik, eğitim, araştırma, çalışma veya tedavi nedenlerinden dolayı alacağı meşruhatlı vize ile sınır dışı edildiği süre dolmadan Türkiye’ye giriş yapabilecektir. İkinci olarak deport kararını alan yabancı deport kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek idare mahkemesinde iptal davası açabilecektir. Terke davet prosedürünün uygulandığı hallerde deport kararı alan kişinin ülkeden ayrılması için en az 15 ve en fazla 30 günlük süre tanınmaktadır.

Başvurudan itibaren hazırlanacak belgeler ve masumiyet kanıtlarının toplanması için avukatlara başvurulması zorunludur. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak alanında uzman ve deneyimli avukatlarımız aracılığıyla siz danışanlarımıza Yabancılar Hukuku kapsamında deport kaldırma süreçlerine ilişkin hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Deport kaldırma avukatı ihtiyacınız bu anlamda tarafımızca rahatlıkla karşılanabilecektir

Deport Kaldırma Avukatının Görevleri

Deport kaldırma avukatı, deport kaldırma süreçlerindeki hukuki tüm iş ve işlemleri yürütecek olan avukattır. Deport kaldırma süreçlerinin yürütülmesinde hukuka aykırı iş ve işlemlerin yapılmasının önüne geçilmesi için Yabancılar Hukuku alanında uzman bir avukatla çalışılması büyük önem arz etmektedir. Otluoğlu Hukuk Bürosu olarak siz danışanlarımıza deport kaldırma süreçlerinin yürütülmesinde Yabancılar Hukuku alanında uzman ve deneyimli avukat kadromuz ile hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Deport kaldırma avukatlarımızın süreç içerisinde yapacakları iş ve işlemleri şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Deport (Sınır dışı) kararının incelenmesi ve karara karşı idare mahkemesinde iptal davasının açılması ve iptal davasına ilişkin tüm hukuki süreçlerin takip edilmesi,
  • Yabancının vekaletname yoluyla yetkilendirdiği ve görevlendirdiği temsilcisi olarak tüm hukuki süreçlerin yürütülmesi
  • Bilgi ve belgelerin hazırlanması,
  • Yaşanılan stresli süreçte yol gösterilmesi.

Yukarıda deport kaldırma avukatı hakkında tarafınıza bilgi sağlanmıştır. Sınır dışı kararına ilişkin danışmanlık ve avukatlık hizmetine ihtiyacınız olması halinde deneyimli ve seçkin avukat kadromuz ile ihtiyaçlarınıza en doğru, şeffaf ve güvenilir hukuki hizmeti Otluoğlu Hukuk olarak sağlamaktayız. Ayrıntılı bilgi için İletişim kısmında yer alan destek hattımız ve e-posta adresimiz aracılığıyla tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. İletişim adreslerimizi kullanarak randevu almak istediğiniz konuyu tarafımıza ilettiğiniz takdirde ön bilgilendirme alabilir ve randevu tarihinizi belirleyebilirsiniz.

Oretra