Boşanmada nafakaya ilişkin hükümler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerinde düzenlenmiş olup bu yazımızda nafaka türleri incelenecektir.
Nafaka Türleri Nedir?
Nafaka türleri Türk Medeni Kanunu’nu içerisinde düzenleme alanı bulmuştur. Türk Medeni Kanunu’nda tedbir, iştirak, yoksulluk ve yardım nafakası olmak üzere dört tür nafaka bulunmaktadır.
Tedbir nafakası, boşanma davasının açılmasından önce veya boşanma davası açılmasından itibaren Aile Mahkemesi hâkimi tarafından hükmedilmektedir.
Eşlerden biri herhangi bir boşanma ya da ayrılık talebi olmaksızın, ayrı yaşamanın haklı olduğunu ispat ettiği takdirde tedbir nafakası verilmesini talep edebilecektir. Örnek olarak eşlerden birinin uyuşturucu bağımlısı olması ve şiddet uygulaması sebebiyle haklı sebebe dayanarak diğer eşin aile konutunu terk etmesi gösterilebilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi başlıklı 197. maddesinde ilgili husus açıklanmaktadır. İlgili hüküm uyarınca eşlerden birinin, ortak hayat sebebiyle kişiliği ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alacaktır.
Yine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Durumun Değişmesi başlıklı 200. maddesi uyarınca koşullar değiştiğinde hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine kararında gereken değişikliği yapacak veya sebebi sona ermişse alınan önlemleri kaldıracaktır. Buradan hareketle tedbir nafakası durumun değişmesi halinde değişebilecek ya da kaldırılabilecektir. Bu hususu kendisinden tedbir nafakası talep edilen yetkili ve görevli mahkeme inceleyecektir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Geçici Önlemler başlıklı 169. maddesinde tedbir nafakasına ilişkin de açıklama yapılmıştır. İlgili hüküm uyarınca boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alacaktır.
Tedbir nafakası gerekli görüldüğü takdirde ise dava sonucu kesinleşinceye kadar devam edebilmektedir. Hâkim eş ve 18 yaşından küçük çocukların geçiminin sağlanması adına tedbir nafakası ödenmesine karar verebilecektir.
İştirak nafakası boşanma kararı verildiği takdirde, çocuğa fiilen bakmakta olan eşin çocuğun masraflarına iştirak etmesi adına diğer tarafın ödemesini talep ettiği nafaka türüdür. Böylece diğer eş, çocuğun masraflarına iştirak edecektir. Bu nafaka türünde eşlerin kusuru bulunmasına gerek yoktur. Burada amaç ergin olmayan çocuğun temel ihtiyaçlarının giderilmesini sağlamaktır. Daha önce tedbir nafakası ödenmesine karar verilmişse boşanma ya da ayrılık kararının kesinleşmesiyle birlikte iştirak nafakası ödenmesine karar verilecektir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Dava Hakkı başlıklı 329. maddesi uyarınca küçüğe fiilen bakan ana veya babanın, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği gibi ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilecektir. İştirak nafakası kural olarak çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da mahkeme kararı ile ergin kılınmasıyla son bulacaktır. Ancak çocuk ergin olsa da eğitim hayatına devam ediyorsa eğitim hayatı sonuna kadar çocuk hakkında diğer tarafça iştirak nafakası ödenmeye devam edecektir.
Yoksulluk nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Yoksulluk Nafakası başlıklı 175. Maddesinde açıklanmıştır. İlgili madde uyarınca boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilecektir. Bu nafaka türüne hükmedilmesi için diğer eşin kusurlu olması aranmamaktadır.
Yardım nafakası ise yardım edilmediği takdirde ilgili aile bireylerinin yoksulluğa düşecek olması sebebiyle ödenen nafaka türüdür. Bu nafaka türünün temelde evlilik birliği veya boşanma hali ile bir ilişkisi yoktur. Hâkim kendisinden talep edilmesi halinde bu nafaka türüne karar verecektir. Yardım nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 364. Maddesinde açıklanmıştır. İlgili hüküm uyarınca herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü kılınmıştır.
Boşanmada Nafaka Nasıl Hesaplanır?
Boşanmadan nafaka miktarlarının hesaplanması talep edilecek nafaka türlerine göre değişiklik göstermektedir.
Tedbir nafakası talep edildiği takdirde bu nafakanın miktarını hâkim takdir edecektir. Hâkim bu takdir yetkisini kullanırken 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nu dikkate alacaktır. Tedbir nafakası hesaplanırken eşlerin çalıştıkları işler, aldıkları maaş, sahip oldukları menkul ve gayrimenkul mallar, çocukların yaşı ve eğitim durumları, ortak konutun şu anki durumu ve geleceği ve temel ihtiyaçların ne şekilde karşılandığı konuları değerlendirilecektir. Bu değerlendirme sonucunda hâkim nafaka borçlusunun mali olarak karşılayabileceği ölçüde nafakaya hükmedecektir.
İştirak nafakasının belirlenmesinde nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenecektir. Nafaka miktarı belirlenirken çocuğun gelirleri de göz önüne alınacaktır. Ayrıca nafakanın her ay peşin olarak ödenmesi gerekecektir. Hesaplama yapıldıktan sonra iştirak nafakasına ilişkin olarak kararda iştirak nafakasının ne şekilde arttırılacağını da belirleyebilecektir.
Yoksulluk nafakası hesaplanırken ödeme yapacak olan eşin maddi durumu araştırılmakta ve alacaklı eşin aylık giderleri hesaplanmaktadır.
Yardım nafakasında miktar belirlenirken karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım istemi göz önünde tutulur. Hâkim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karar bağlayabilecektir.
Nafaka Alma Şartları Nedir?
Boşanma sürecinde ve boşanma sonrasında nafaka alınabilmesi için düşük gelire sahip olunması ya da hiç gelirin olmaması, işsiz olunması, ev hanımı olunması, asgari ücretle çalışılması, geçici işlerde çalışılması veya düzenli bir gelirin ve işin olmaması gerekmektedir. Bu kişiler böylece diğer eşten nafaka talebinde bulunabilecektir.
Ancak resmi olmasa da fiili olarak başka biriyle evli gibi yaşayan eski eş, başka bir gelire sahip olup boşanma sonrası yoksulluk çekmeyeceği görülen kişiler, düzenli gelire sahip kişiler, yeterli miktarda sosyal yardım alan, kira geliri olan, yurt dışından gelire sahip ya da işsizlik maaşı olan kişiler, bankada belirli bir miktar parası olup bunun faiz gelirine sahip kişiler, mesleğe sahip ancak bunu yapmaktan imtina eden kişiler, kumar bağımlılığı olan eş, eş ile aynı gelire sahip eş ve eşi yoksul olan eş boşanma sonrası yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacaktır.
Boşanmada Nafaka Arttırımı Nasıl Yapılır?
Değişen ekonomik şartlar dikkate alındığında boşanmada nafaka arttırımı yapılması gerekebilmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Durumun Değişmesi başlıklı 331. maddesi uyarınca durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyebilecektir. Bu hüküm kapsamında hem nafaka borçlusu anne ve baba hem de nafaka alacaklısı çocuk mahkemeye başvurabilmektedir. Yoksulluk nafakası kapsamında da hükmedilen nafakanın değişen ekonomik koşullar dikkate alındığında yeterli gelmemesi halinde nafaka arttırma davası açılabilmektedir. Nafakanın arttırılması için nafaka alacaklısının ihtiyaçlarının artması, mevcut nafakanın giderleri karşılayamaması ve nafaka borçlusunun ekonomik gücünde önemli bir artışın olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi başlıklı 176. maddesi uyarınca tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilecektir. Nafakanın arttırılması davası kanuni dayanağını ayrıca buradan almaktadır.
Nafaka Nasıl Sona Erer?
Tedbir nafakası geçici nitelikte olduğundan boşanma ya da ayrılık kararı kesinleştikten sonra sona erecek ya da iştirak nafakasına dönüşecektir.
İştirak nafakası nafaka borçlusu diğer eşin ölmesi, çocuğun ergin olduktan sonra eğitim hayatına devam etmemesi ya da evlenmesi hallerinde sona erecektir.
Yoksulluk nafakası nafaka alacaklısının evlenmesi veya ölmesi halinde kendiliğinden, yoksul sayılan kişinin yoksulluğunun bitmesi, evlenme olmasa da başka bir kişiyle evliymiş gibi fiilen yaşaması ve haysiyetsiz bir yaşam sürme hallerinde mahkeme kararı ile kaldırılabilecektir.
Yardım nafakası ise yardıma muhtaç kişinin yardıma muhtaç durumu ortadan kalktığında veya nafaka alacaklısı veya yükümlüsünün ölümü ile son bulacaktır.